Körfeze taze kan geliyor

Deniz ulaşımını hareketlendirmek üzere kollarını sıvayan ve yatırımlarına hız katan İzmir Büyükşehir Belediyesi, emeklerinin meyvesini almaya başladı. Körfez filosuna katacağı 15 geminin yapımını üstlenen yüklenici firmanın Yalova’da yer alan üretim tesislerini ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, müjdeyle geri döndü. Yeni gemilerden ilkinin Aralık ayında körfeze ineceğini açıklayan Başkan Kocaoğlu, hayata geçirdikleri projenin sadece 15 gemiden ibaret olmadığını da açıklayarak, deniz ulaşımı ile ilgili yatırımların süreceğinin sinyalini verdi.

Haberler / İzmir

17 Temmuz 2013 Çarşamba 10:13

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir’de kent içi toplu taşıma alanında yatırımlarına devam eden İzmir Büyükşehir Belediyesi, deniz ulaşımını geliştirmek sipariş ettiği 15 yeni yolcu gemisinin üretim çalışmalarını yerinde incelemek amacı ile Yalova’ya çıkarma yaptı. Başkan Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nde görevli bürokratlar, gazeteciler, görevli teknik personel ve denizcilik camiasının önde gelen isimlerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik heyet ile Yalova’daki Özata Tersanesi’ndeki yapım çalışmalarını inceledi. Geçtiğimiz aylarda ihalesi gerçekleştirilerek sipariş edilen 15 yeni yolcu gemisinin ilkinin gövde imalatının tamamlandığı ve yıl sonunda İzmir’de olacağı öğrenilirken, kalan diğer gemiler ise teslimi takiben 3 ayda bir olmak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilecek.

“PROJE SADECE 15 GEMİDEN İBARET DEĞİL”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tersanede düzenlenen törende bugüne kadar yaşanan gelişmeleri özetleyerek, “Biz bir yolculuğa çıktık. Özdemir Bey 40 yıla yakın bir süre tersane sektöründe çalışmış, çeşitli kademelerde görev yapmış, sektörü iyi bilen bir arkadaşımız. İlk ihaleye çıktığımızda yüklenici bulamadık. Sonra bu işe Özdemir Bey’in kafası yattı. Bizimle birlikte o da gönlünü ve yüreğini koydu. Bugün bu gemi imalatıyla Türkiye gemiciliği büyük bir adım attı. Bir sıçrama yaşadı ve yaşayacak. Hem 4 milyon İzmirliye, hem de kente gelen konuklara, süratli ve konforlu ulaşım hizmeti sağlayacak olmaktan, Türkiye gemi sanayini bir üst aşamaya yükseltecek bir yatırıma imza atmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. Bu proje sadece 15 geminin alınmasından ibaret değil. Özata Gemicilik’in mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde çalışarak üreteceği gemilerimizin Körfez’e bir an önce renk katmasını diliyorum. Başta emekleriyle bu gemileri yapan işçi kardeşlerimize, teknik personele, Özata şirketinin yönetimine ve emeği geçen Büyükşehir Belediyesi bürokratlarına sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.

İLK GEMİ ARALIK’TA KÖRFEZE İNİYOR

Törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Kocaoğlu şunları kaydetti; “ihalenin yapılış usulü tartışılmadı. Sadece seçilen malzeme ve katamaran tipi olması, yani gemi modeli, dizaynı, ve malzemesi konuşuldu, tartışıldı. Hepinizin bildiği gibi bir süreç yaşadık. Ama bugün de biz ne kadar haklı olduğumuzu gösterdik. Buraya geldiniz, gemiyi, malzemeyi, imalatı gördünüz. Ama önümüzdeki süreçte, günlerde, aylarda, Aralık ayı sonu itibarı ile gemimiz tamamlanmış olacak. İnşallah buradan gelip hep beraber İzmir’e götüreceğiz. Daha sonrasında üç ayda bir yeni gemiler de gelecek. Üç ayda bir dediğimiz de toplam 14 gemi 42 ayda teslim edilecek. Dolayısı ile ben de mutluyum. Özata firması ve Özdemir Bey’e teşekkür ediyoruz. O da bu işe yüreğini ve kendisini koydu. Ve böyle bir eser meydana geldi. Umarım hem kentimiz için, hem de ülkemiz için ve Özata Tersanesi için de hayırlısı olur.” Kocaoğlu gemilerin körfeze inmesi ile birlikte mutluluğunun iki kat artacağını belirterek sözlerine şöyle son verdi; “Niye mutluyu? Bu gemilerin seçiminde karar verirken çok zorlandık, çok itildik kakıldık. Kararı verirken de ciddi bir sıkıntı yaşadık. Bugün böyle gemileri görünce ister istemez bütün yorgunluğumuz, bütün o çektiğimiz sıkıntılar buharlaştı ve o zaman da mutlu oluyoruz.”

“TARİHİ ÖNEM TAŞIYAN BİR KARAR”

Özata Tersaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven, gemilerin teslim zamanı konusunda herhangi bir gecikme yaşanmayacağının altını çizerek, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımın dünya denizcilik sektörünün de ilgisini çektiğini vurguladı ve, “İzmir’e yakışan güzellikte, konforda ve beklenen teknik kapasiteye sahip, çevreci gemiler yapmak için yola çıktığımız hedefte modern çizgilere sahip güzel bir gemi dizayn ettik. Bir yandan dizaynımızı hazırlayıp geliştirirken, diğer yandan tersanemizin alt yapısını karbon kompozit üretimi için uygun hale getirmek üzere yatırımlar başlattık. Avrupa’nın en modern karbon kompozit üretim tesisini kurduk. Başlangıçta cesurca olduğunu düşündüğüm bu kararın tartışılmayacak kadar doğru olduğunu şimdi anlıyoruz. Bu kararın açmış olduğu yol bize bir misyon yükledi. Projenin ana yüklenicisi olarak, yerli üreticilerin bu proje içine dahil edilmesini esas görevlerimizden biri olarak görüyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin karbon kompozit katamaran gemilerin alımı hakkında vermiş olduğu bu karar Türk denizciliği adına da tarihi önem taşımaktadır. Ve bu tercihleri için kendilerini tebrik ediyoruz” dedi.

ERGİNER: BİZ GEMİLERİN KÖRFEZDE YÜZMESİNİ İSTİYORUZ

Yeni gemilerin ihale aşamasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştiren isimlerin başında gelen Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Emrah Erginer de Yalova’ya gelen kafilede yer alırken, yaptığı açıklamada projeyi çok beğendiğini söyledi ve şunları söyledi; “Hayırlısı olsun. İhaleyi bir Türk firması almış. Biz “Yerli firma alamaz” değil, “Alması zor” demiştik. Çalışmayı çok güzel buldum. Bizim söylediklerimiz duruyor, teknik raporlara dayalı konuştuk.Umarım Büyükşehir Belediyesi başarılı olur. Biz gemilerin Körfez’de yüzmesini istiyoruz. Zaten bu gemi yapım sistem yıllardır kullanılıyor. Bunun ileriki aşaması robotik üretim. Kalıbı inşa ediyorsunuz. Robotlar üretimi gerçekleştiriyor. Dünya’da bunu yapan iki firma var. Biz Türk firmalarının üretim aşamasında aktif şekilde görev almasını istiyoruz. İzmir Gemi Mühendisleri Odası’nın başkanıyım ve söylemlerimiz ortada. Siyasi tarafa çekilecek bir durumu yok. Bizim için önemli olan sonuçtur. Doğma büyüme İzmirliyim. Proje başarılı olsun isterim.”

“İZMİR ÖNCÜ OLACAK”

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Meclis Başkanı Geza Dologh ise, “İzmir Körfezi bir kuğuya kavuşacak” dedi ve şöyle devam etti; “İzmir’e yakışacak bir gemi. Türk denizciliğine büyük katkı olacak bir yatırım. Öz Ata Tersanecilik’e çeşitli ülkelerden talepler var. Sadece yolcu gemisi değil askeri gemiler de üretilebilir. Bu işin öncüsünün İzmir olması bizim için gurur kaynağı. Ben Aziz Bey’i hep destekledim. Belki biraz fazla para verildi ama bunun çok kısa sürede dönüşü olacak. Gemi, katamaran tipi olduğu için hızlı olacak ve sürtünme katsayısı az olacağı için yatık tasarrufu olacak. Ayrıca Körfez’in her tarafına gidilebilecek.”

YENİ GEMİLER KÖRFEZ’E NE KATACAK'

15 adet yüksek hızlı yolcu gemisinin sürati ve manevra kabiliyeti sayesinde iskeleler arasında daha sık sefer düzenlenebilecek. Katamaran tipindeki yeni gemilerin süratleri dikkate alındığında, iç körfezdeki günlük sefer sayısı ortalama 200’den 300’e ulaşacak, yolcu sayısı da doğru orantılı olarak artacak. Mevcut gemilerin teknik özellikleri ve düşük süratleri nedeniyle, düzenlenemeyen Güzelbahçe, Urla, Mordoğan, Karaburun ve Foça gibi körfez dışı seferler yeni gemilerin hizmete girmesiyle düzenlenecek. Yeni gemiler ile Urla iskelesine 30 dakikada, Foça’ya da 1 saatte ulaşım sağlanacak. Diğer karbon kompozit gemiler sayesinde, daha az yakıt tüketimi ve ulaşımda maliyetlerin azaltılması da hedefleniyor.

Gemilerde kullanılan karbon kompozit malzeme, ağırlığa bağlı olarak yakıt sarfiyatını düşürüyor, bakım-tutum-onarım masraflarını azaltıyor ve gemilerin kullanım ömrünü uzatıyor. Karbon kompozit malzemede ayrıca metal yapı materyallerinde olduğu gibi korozyon oluşmuyor, ses ve ısı izolasyonu yüksek oranda sağlanabiliyor ve karbondioksit salınımı yakıt tüketimine bağlı olarak daha az gerçekleşiyor. Hammaddesi Türkiye’de üretilen karbon kompozit imalatı, bu özellikleriyle çelik ve alüminyuma göre daha avantaj sağlıyor. Yapımları devam eden yeni gemilerin, özellikle çevreci ve engelli dostu olması, yolcu konfor ve güvenliğinin en üst düzeyde tutulması ve işletme-bakım-onarım maliyetleri ile yakıt sarfiyatının düşük olması planlandı.