İstanbul'da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalananınca yoğun bakımda 33 gün uyutulan ve yaklaşık 3 aylık tedavi sonunda taburcu edilen 62 yaşındaki Salim Turan, sosyal mesafe ve maske kullanımı uyarılarının ciddiye alınması gerektiğini belirtti.
İstanbul'da taksicilik yapan Turan, 23 Mart'ta vücut ağrısı ve üşüme hissedince hastaneye başvurdu. Kovid-19 testi pozitif çıkan Turan, yoğun bakımda tedavi altına alındı.
Yoğun bakımda 33 gün solunum desteği verilen Turan'ın tedavi süreci, yoğun bakımdan sonra da devam etti, Kovid-19 testi negatif çıkınca 10 Haziran'da taburcu edildi.
Turan'ın bu süreçte eşi ve 3 kızı da Kovid-19'a yakalandı, evde karantinaya girdi. Yaklaşık 3 ay hastanede tedavi gören Turan, yaşadığı zorlu süreci ve hastalığın bıraktığı hasarları AA muhabirine anlattı.
Teşhis konulmadan önce çok yoğun vücut ağrıları bulunduğunu söyleyen Turan, yoğun bakıma alındıktan sonraki süreci hatırlamadığını ifade etti.
Doktorların kurtulmasını "mucize" olarak değerlendirdiğini ifade eden Turan, "Uyandıktan sonra her tarafım şişmiş, bacaklarım, ellerim, ayaklarım, dirseklerden aşağısı çok şişti. Ellerimi oynatamıyorum, 2 parmağım sargılı. Yoğun bakımda olmuş, uçları siyahlaşmış. Doktorlar, kangren nedeniyle bir parmağın kesilebileceğini söylediler.
Evde yavaş yavaş bastonla yürümeye başladım. Yeni yeni kendime geliyorum. Apartmanın merdivenini inip çıkmaya başladım. Dik rampaları nefes almadan çıkardım eskiden. Herkes asansörle çıkardı, ben merdivenle çıkardım. Restoranlarda çalışmıştım, asansör yoktu. Günde kaç defa çıkıp indiğimi bilmezdim. Yorulduğumu hissetmezdim ama şimdi mümkün değil. 2. ya da 3. kata 15 dakikada çıkıyorum." dedi.
"Yanımda yatan aynı aileden 3 kişi vefat etti"
Salgına karşı tedbirsiz davranan insanlara sinirlendiğini söyleyen Turan, "İnsanlar tedbirlerini alsınlar. Gençler kafelerde, sokaklarda iç içe yaşıyor. İnsanların içine fazla girmemeye baksınlar. Bu hastalık çok zor. Yaşayan bilir. İnsanlar 'hasta olmayacağım' diye düşünüyorlar. Ben de öyle düşünüyordum. Öyle değilmiş, her an olabilirsin. Maskeyi takıyorsan çenenin altında tutma dışarı çıktığın zaman. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra, aynı aileden 3 kişi yanı başımda yatıyordu, birer gün arayla vefat ettiler." diye konuştu.
Hastalık sürecini çok ağır geçirdiğini dile getiren Turan, "Allah'a çok şükür bizi bu tarafa çevirdi. 62 yaşındayım. Bundan sonra ne kadar yaşarsam şükredeceğim. Her tarafım uyuşuk. Aileme, torunlarıma kavuşmak beni çok mutlu etti. Belki birileri görür duyar da kendilerine dikkat ederler." dedi.
Turan'ın kızı Sultan Turan, annesi ve 2 ablasının da Kovid-19'a yakalandığını, kendisinin yoğun eklem ağrısı, terleme, tat ve koku alma bozukluğu yaşadığını belirterek ilaç tedavisiyle iyileştiklerini söyledi.
"Babamın dibindeyim ama çıkıp görmek mümkün değil"
Turan, babasını ziyaret edemediklerini ve her gün hastaneden telefon beklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Telefon gelince de kötü haber gelmesinden korkuyorsunuz. 'Kaybettik' de diyebilirler. Hiç göremedik. Ben de aynı hastaneye gittim, babamın dibindeyim ama çıkıp görmek mümkün değil. Telefon bekliyorsunuz ama telefon gelmemesini de istiyorsunuz kötü haber almamak için. Babamın evde olmadığı 3 ay çok garip gelmişti. Eve geldiğimde koltukta oturuyordu, bayram havası oldu. Şükrediyoruz. Bir taraftan mutlu oluyor, hayatın değerini anlıyorsunuz. Yeniden doğmak gibi. Bazen iş arkadaşlarım maske takmıyorlar. Patron kızınca takıyorlar. Kimsenin uyarısına ihtiyaç olmadan sizin önleminizi almanız lazım. Canınız yanmadığı için böyle konuşuyorsunuz. 'İnşallah başınıza gelmez. Önleminizi alın' diyorum." (AA)