80 ve 90 kuşağının meşhur karışık kasetlerinden sizin arşivinizde de var mı' - Tabii karışık kaset çocuğuyum. Aslında benim kafamda o yıllar karışıktı. Sokak çocuğuydum. Arabesk kültürün içindeydim. Taverna müziği dinlerdim. Ailem eğitimci, müzik konusunda algımı yükseltmek için farklı müzik türleri dinletirdi. Metalci arkadaşlarım yüzünden kasete metal parçalar da Sibel Can, Ebru Gündeş şarkıları da ekletirdim. Tam o dönemin şizofren kasetlerinden yani!
Size şimdi bir karışık kaset hazırlasak içinde neler olurdu' - Albüm Özdemir Erdoğan’dan ‘Aç Kapıyı Gir İçeri’ şarkısıyla başlar, oradan Duman’a ve Sezen Aksu’ya giderdi. Anlayacağın hâlâ müzik türlerinde tercihim yok. Sadece elektronik müzik dinlemiyorum.
HERKESİN KALBİNİ KIRAN BİRİ VARDIR Filmin ana sözü “Herkesin kalbini kıran biri vardır”. Sizde ilişkilerde kalp kırıcı mısınız' - Tam tersi ama bazen kalp kırmamaya çalışırken daha fazla kırıyorum. Bitmesi gereken ilişkiyi bitiremeyip karşı tarafın bitirmesini beklemek gibi bir reflekse sahibim. Bu kibarlık gibi görünen şey de karşı tarafı daha çok acıtabiliyor.
Filmdeki gibi bir aşkın 20 yıl sürmesi sadece senaryo kâğıtlarında mı kaldı' - Filmdeki gibi “Kavuşabilecekler mi” sorusu varsa aşk 20 yıl sürebilir. Ama birlikte olunursa aşk bitip beğeni sürebilir. “Tamam bu cepte” deyip arkaya yaslanmamalı.
'HL MİLLİ OLAMADIN MI'' Siz ilk aşkınızı hatırlıyor musunuz' - Futboldan geri kalmamak için o tip ilişkilere çok bulaşmıyordum. O zamanlar futbolcu olacağımı düşünüyordum. Bu yüzden ilk ilişkilerim üniversite çağlarında başladı.
Peki o yıllardaki birçok genç gibi siz de ilk cinsel deneyiminizi babanızın götürdüğü bir genelevde mi yaşadınız' - Hayır ama bizim için ilk deneyim çok ekstremdi. Yapanlar yapmayanlara büyük mahalle baskısı uyguluyordu. “Süt müsün'”, “Hâlâ milli olmadın mı'” soruları meşhurdu. Benim ilk cinsel deneyimim üniversitede oldu, o da bir genelevde değildi.
Özge Özpirinçci’yle çok konuşulan sahneleriniz ‘Nymphomaniac’ tadında mı' - Alakası yok! Gayet naif bir aşkın hikâyesi içinde öpüşme sahnemiz var. O kadar. Bir buçuk saat aşk hikâyesini izlediğin beyazperdedeki bir çiftin toplumsal doğrular yüzünden kötü öpüşmesini doğru bulmuyorum. Yoksa hiç yapmamalı. Orada Sarp ve Özge değil canlandırdığımız karakterleriz. Özge’yle öpüşme sahnesine hazırlanırken de “Birbirimizi çok âşık olduğumuz insanlar gibi öpeceğiz” diye oturup konuştuk.
POLİTİKA
Sayfa başına git
