İZMİR- Bir yandan Aliağa için önceliklerini açıklayan Oğuzhan diğer yandan da yurttaşların şikayet, istek ve önerilerini öğreniyor. Geçtiğimiz gün Aliağa’nın merkezden en uzak Karakuzu ve Karaköy köylerini ziyaret eden Oğuzhan köyün gençlerine kitap armağan ederek köy kahvesinde dert dinledi.
ÖZLEM ŞAN OĞUZHAN; “TAM BİR KİTAP KURDUYUM”
Önce, geçtiğimiz günlerde Karakuzu Köyü’nde açılan Gençlik Evi’ni ziyarete eden Oğuzhan, buradaki çocuk ve gençlere kendisinin ve ekip arkadaşlarının getirdiği kitapları armağan etti. Programının yoğun olduğu için davetli olduğu Gençlik Evi’nin açılışına gelemediğini belirten ve kitap okumanın faydalarını anlatan, kendisini de ‘kitap kurdu’ olarak tanımlayan Oğuzhan; “Ben de Kapukaya Köyü’nde büyüdüğüm ve ilkokulu orada okuduğum için köy yaşamının zorluk ve sıkıntılarını çok iyi bilirim. Her ne kadar bugün koşullar daha iyi olsa da halen birçok konuda sıkıntı çektiğinizi biliyorum. Ancak şu var ki hiçbir şey okumanıza engel değil. Ben kitap okumadığım gün kendimi eksik hissediyorum. Gün içinde fırsat bulmazsam mutlaka yatmadan önce kitap okurum. Bana bu alışkanlığı kazandıran da Kapukaya Köyü İlkokulu’nda, kardeş okulumuz Alsancak İlköğretim Okulu’nun bağışları ile oluşturulan kütüphanedir. Ben o kütüphanede yepyeni bir dünyayı keşfetmiş ve neredeyse tüm kitapları okumuştum. O zamanlarda edindiğim bu alışkanlık sayesinde şimdi her gün mutlaka kitap okurum. Okuyamadığım gün kendimde bir eksiklik hissederim. Siz de mutlaka her gün okumaya çalışın” dedi.
GENÇLERDEN KÖYE FUTBOL SAHASI İSTEĞİ
Gençlerin köydeki toplumsal yaşamla spor faaliyetlerinin canlandırılmasına yönelik talep ve beklentilerini de öğrenen Oğuzhan, “Biz her sokağın, her mahallenin, her köyün, her kurumun istek, sorun ve beklentilerini dinleyip öğreniyoruz. Göreve geldiğimizde de bu talepleri karşılamaya, mevzuata uygun ve yapılabilir olanları da yapmaya çalışacağız. Yetki alanımızın dışındaki sorunların çözümü için de öncülük edeceğimizin sözünü veriyoruz. Aliağa Belediye Başkanı olduğumuz takdirde herkesin yaşamaktan ya da çalışmaktan keyif alıp mutlu olacağı bir Aliağa için çalışacağız.” dedi.
KÖYLÜLERDEN, MADEN OCAKLARINA TEPKİ
Karaköy’de kahvedeki köy muhtarı ve vatandaşlarla sohbet eden, dert dinleyen Oğuzhan; “Ülkenin gittiği durumu hep birlikte görüyoruz. AKP’ye dur demek için bu belki de son şansımız. Hepimiz çocuklarımızın geleceğini düşünmeliyiz” dedi. Sohbete katılanların, “Buradaki halkın yüzde 80’i hayvancılıkla geçiniyor ama hiç kimseye sorulmadan her yere maden ocağı açılıyor, meralarımız zarar görüyor” demesi üzerine Oğuzhan, “Doğru söylüyorsunuz, ormanlarımız topraklarımız, havamız suyumuz kirletiliyor, talan ediliyor. Bu sorunu ve kaygıyı hep birlikte yaşıyoruz. Bu hükümet çıkardığı yasalarla yereli, buralarda yaşayan halkı yok sayıyor. Ne belediyeye danışıyor, ne köylüye soruyor. Bir bakıyoruz ormanlar, zeytinlikler talan ediliyor, bir bakıyoruz moloz dağları oluşmuş. Bu olumsuzlukların önüne geçmek ancak sizi yok sayanlara sizin de sandıkta kırmızı kart göstermenizle mümkün olacaktır.” dedi.
KÖYLÜLERDEN BİR TEPKİ DE BÜTÜNŞEHİR YASASINA
Sohbete katılanların, Bütünşehir Yasasının uygulamaya girmesi sonrasında köydeki kahveden alınan içme suyu ücreti ile Konak’taki bir kafeden alınan içme suyu ücretinin aynı olduğunu belirterek bu yasadan en çok köylülerin zarar gördüğünü, köy olarak kalmak istediklerini belirtmeleri üzerine CHP Adayı Oğuzhan; “Sonuç olarak hep aynı noktaya geliyoruz ve aynı eleştiriyi yapmak durumunda kalıyoruz. Biz bu köylerimizin, köy kalması, mahalleye dönüştürülmemesi için çok mücadele ettik. Partimiz hem mecliste, hem sokakta bu konunun sakıncalarını uzun uzun anlattı. Biz de anlattık. Hatta Şakran’da referandum bile yaptık. Orada yaşayanlar da belediyelerinin kapatılmasına karşı çıktı. Ama gel gelelim bu konuda da AKP vatandaşını hiçe saydı, hiç kimsenin görüşüne, fikrine başvurmadı. Şakran halkına biz sorduk, oysa yasayı yapan hükümeti ve bu soruyu onların sorması gerekirdi. Her zaman, her konuda olduğu gibi partimizin şiddetle karşı çıkmasına karşın AKP hükümetinin ‘ben yaptım oldu’ anlayışıyla Bütünşehir Yasası, meclisten geçti ve bugünlere geldik.” dedi.
OĞUZHAN; “BÜTÜNŞEHİR YASASI AKP HÜKÜMETİNİN TRUVA ATI’DIR”
Bütünşehir yasasının görünen kısmının yanında görünmeyen kısmının da bulunduğunu ifade eden Oğuzhan, “Bütünşehir Yasasının görünmeyen gerekçesi de AKP hükümetinin siyasi kaygılarıdır. Bu yasa, İzmir ve İzmir gibi alamadığı kentleri ele geçirmek için çıkarılmış bir yasadır. Öte yandan bu yasa, pratikte çok zor uygulanacak bir modeli gündeme getirmektedir. Düşünün ki İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin kuzeyinde Balıkesir, güneyinde Aydın sınırına dek hizmet götürmekle yükümlü olacak. İl genelindeki tüm belde belediyeleri kapatılacak, il genel meclisi kapatılacak, köyler mahalle olacak, taşınır ve taşınmaz malları ise ilçe belediyelerine devredilecek. Böylelikle her anlamda yerellik köreltilecek, yerel demokrasi yok varsayılacak, yerinden yönetim anlayışı yok edilecek. Tüm bunlar AKP hükümetinin siyasi kaygılarla, kırsaldan daha çok oy alarak İzmir’i alabiliriz hesabıyla yapılmış bir yasadır. Deyim yerindeyse bu yasa AKP hükümetinin Truva Atı’dır. Ama görüyoruz ki, bu yasa kırsalda hiç kimseyi memnun etmemiştir. Bu haliyle etmesi de beklenemez. Bunca yanlışlığa, eksikliğe, yok sayılmışlığa cevap vermek için önümüzde Mart ayında elimize çok önemli bir fırsat geçecek. Çare, çözüm sizin tüm bu isyanlarınıza sözcülük ve öncülük eden, dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi’dir” dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
