Kültürpark Platformu adına konuşan Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, 2016 yılında hayata geçirmeyi planladığı Kültürpark Projesine karşı itirazlar ile başlayan Kültürpark'ı koruma mücadelesinin günümüze kadar geldiğini söyledi. Raporun sonuç kısmında, koruma amaçlı imar planının hazırlanması, bu planın öncelikle değiştirmeyi, geliştirmeyi ve dönüştürmeyi değil, korumayı hedeflemesi gerektiği görüşüne yer verildi.
Kültürpark Platformu, 26 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen 'Nasıl bir Kültürpark istiyoruz' başlıklı çalıştayın raporunu açıkladı. İzmir Mimarlık Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısı ile çalıştay raporunu açıklayan Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, Kültürparkın gelecek nesillere en yeşil haliyle bırakılması için belediyeleri ve sorumluluğu olanları göreve çağırdı. Platformu adına konuşan Kocaer, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2016 yılında hayata geçirmeyi planladığı Kültürpark Projesine karşı itirazlar ile başlayan Kültürparkı koruma mücadelesinin günümüze kadar geldiğini söyledi. Kocaer, Kültürpark Platformu olarak 'Nasıl Bir Kültürpark İstiyoruz' başlığıyla gerçekleştirdikleri çalıştaya akademisyenler, belediye yetkilileri, meslek odaları ve çeşitli kurum temsilcilerinden 70'in üzerinde kişinin katıldığını aktardı. Beş başlık halinde atölyeler şeklinde gerçekleştirilen çalıştayda Kültürpark'ın mevcut durumuna ilişkin tespitler yapıldığını belirten Kocaer, "Bu tespitler doğrultusunda Kültürpark'ın geleceği için, yönetim modelinden, flora ve faunasının, kültürel ve tarihi değerlerinin korunması ve geliştirilmesine yönelik gereken ve gerekmeyen fonksiyonlar gibi birçok konuya değinilmiş ve bu konulara ilişkin önemli politikalar ve öneriler getirilmiştir" diye konuştu.
Kültürpark'ın geleceği için İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bir an önce bilim ve mevzuat ışığında katılımcı bir süreç izlenerek imar planı çalışmalarına başlamasını istediklerini söyleyen Kocaer, "Kültürpark'ı bir kent parkı olarak gelecek nesillere mümkün olan en yeşil haliyle bırakmanın Büyükşehir Belediyesi'nin halka karşı görev ve sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğimizi belirtiyoruz" diye konuştu.
ÇALIŞTAY SONUÇLARI
Kültürpark Platformu tarafından hazırlanan raporda, alanın verimli ve sağlıklı şekilde kullanılması için öneriler de sunuldu. Kentsel ve tarihi sit statülerine sahip Kültürpark'ın çevresinin korunmadığı, amaç dışı ve kontrolsüz kullanımın olduğu, bakımsız bırakıldığı ve tüm bunların Kültürpark'ın kullanılabilirliğini, cazibesini olumsuz etkilediğine dair görüşlere yer verildi. Bu alanların yaşayanları ve kullanıcılarıyla birlikte oluşturulacak sosyal politikalarla, mekansal ve sosyal dokunun sağlıklaştırılmasının, tarihi binaların restorasyonunun alanın gelişimine katkı sağlayacağı da dile getirildi. Kültürpark'ın tarihsel ve kültürel değerlerinin korunması için parkın İzmir'den ve yakın çevresinden ayrı bir şekilde düşünülmemesi, parkın özgünlüğünü sürdürerek tarihi çevresi ve kıyısıyla birlikte ele alınması gerekliliğine işaret edildi.
ÖNERİ VE POLİTİKALAR
Kültürpark'ın yönetim modeline ilişkin öneri ve politikaların da yer aldığı raporda, daha kapsayıcı, demokratik, planlama ve denetim süreçlerinin her aşamasında katılımcı ve çoğulcu bir yönetim modeline gereksinim olduğu vurgulanarak, meclis modeli uygulanması önerisi getirildi. Kültürpark Meclisi'nin kurucu bir meclis olması, bileşenlerin uyum içinde çalıştığı, belediyenin de temsil edildiği çoğulcu, denetlenebilir bir karar organı olması istendi. Kültürpark'ın tarihi ve doğal sit alanı olarak tescilli olduğunun unutulmaması istenirken, kent parkı, kamusal alan, tarihi ve doğal sit alanı olan Kültürpark için koruma amaçlı imar planı hazırlanması ve bu planın öncelikle değiştirmeyi, geliştirmeyi ve dönüştürmeyi değil 'korumayı' esas alması istendi. Belediyenin, Kültürpark'ı bir kent parkı olarak ele alması gerektiği de raporda yer aldı. Raporun sonuç bölümünde; uzlaşmacı, katılımcı bir anlayışla ve doğru yönetim modelini içerecek planın hazırlanarak, alanın gelecek nesillere mümkün olan en iyi ve doğal haliyle bırakması gerektiği vurgulandı (DHA)