İzmir'de, "askeri casusluk soruşturması"ndaki usulsüzlüklerle bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki mensupları hakkında açılan davada 102 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
SEGBİS ile kayda alınan duruşmada tutuklu sanık Hüseyin Çelikbaş, hakındaki suçlamaları reddederek Bank Asya hesabının 2003 yılında açılmış çok eskiye dayanan bir hesap olduğunu iddia etti.
Örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in çağrısından haberi olmadığını ileri süren Çelikbaş, "Atılı suçla bir ilgim yoktur. Delillerin toplanmış ve tutukluluk sürem göz önüne alınarak tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum." dedi.
Tutuksuz sanık eski kurmay albay N.Ö. hakkındaki "terör örgütü üyesi" olmak suçlamasını reddederek meslek hayatının önemli bir bölümünü terörle mücadele ile geçirdiğini iddia etti.
N.Ö, Milli Savunma Bakanlığının idari kararı ile görevden uzaklaştırıldığını ve rütbesinin kurmay albaylıktan erliğe düşürüldüğünü ifade ederek "gizli tanık Abdullah'ın" kendisine iftira attığını ileri sürdü.
Tutuksuz sanık N.S. ise 22 Temmuz 2016'da gözaltına alındığını, 4 gün sonra serbest bırakıldığını belirterek, "En başından beri verdiğim tüm ifadelerde samimi oldum. 1986 yılında gizli tanık 'Abdullah'ın dediği gibi bu terör örgütü yapısıyla bir temasım oldu ama kasıtlı bilerek değil. Anlayınca bu yapının karşısında durdum. Abdullah'ın tespiti budur. Doğrudur. 2011 yılında malulen emekli oldum. O tarihten beri sivil hayat yaşıyorum. Yargılanmayı hala sindiremiyorum. Kurmaylık sınavına dahi girmedim. Sicilim kötü değildi." ifadesini verdi.
Tutuksuz sanık emekli astsubay R.D. FETÖ terör örgütüyle hiçbir zaman bir bağı olmadığını, hakkında ifade veren tanık M.Y. ile bir samimiyeti olmadığını, kendisine iftira attığını savundu.
Sohbet toplantılarına katılmadığını ileri süren R.D., suçsuz olduğunu ve beraatini talep ettiğini belirtti.
Tutuklu sanık eski kurmay albay Sadettin Altunç, müştekilerin "asılsız beyanları" dışında hakkında delil olmadığını iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Uçak bakım bölümünde çalıştım. FETÖ üyesi olsaydım darbe girişimi olduğunda Genelkurmay Başkanlığında bir kurmay albay olarak görev başında iken bana da aktif görev verilmesi gerekirdi. Darbe girişimine ilişkin hazırlanan listelerin hiçbirinde ismim yok. ByLock'u kullanmış olmak gerekirdi. Hakkımda ByLock kaydı bulunamadı. FETÖ üyesi olsaydım daha ilk gün Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilirdim. Darbeden 1 yıl sonra ihraç edildim. Üniformamı 33 yıl boyunca büyük bir onurla giydim. İftiralarla generalliğe terfi etmeme engel olunmuştur. Canını seve seve bu vatana feda edecek onurlu bir Türk subayıyım. Aleyhimdeki hususları reddediyorum."
Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın devam edilmesini kararlaştırdı.
İddianame
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği askeri ataşesi kurmay albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği ve üyeliği" suçlamalarına yer veriliyor.
İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer alıyor. (AA)