İzmir EİB'de düzenlenen toplantıda, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri Birliği Başkanı Birol Celep, kuru meyve sektörünün 2019 raporunu değerlendirdi. Geçen yıl kuru meyve sektöründe 1,4 milyar dolara ulaşan ihracat yapılırken, en fazla ihracat, çekirdeksiz kuru üzümde gerçekleşti. Toplantıya Celep'in yanı sıra Ege Kuru Meyve ve Mamulleri Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gürcan Şen, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Işık, Toprak Mahsulleri Ofisi İzmir Şube Müdürü Hüseyin Kılboz katıldı. Toplantıda, vegan beslenmenin dünya çapında trend hale geldiğini belirten Celep, "Vegan pazarı çok geniş bir alan. İnsanların beslenme türüne baktığımızda trend hızlı bir şekilde vegan beslenmeye doğru gidiyor. Bunları değerlendirmemiz lazım. İnsanlar sağlıklı ürün tüketme felsefesinde ve bu moda. Biz bulunduğumuz kuru meyve yönetiminde algı yönetimi haline getirdik. Farklı algı yaratmaya çalışıyoruz. Üretici kardeşlerimize, malınızı katkısız bir şekilde ilaçlayın, demek istiyorum. Doğru ilaçlama, depolama yapın; doğru kurutun" diye konuştu.
'TMO'NUN 10 TL UYGULAMASI KURU İNCİRİN DEĞER KAYBINI ÖNLEDİ'
Birol Celep, Türkiye'nin kuru üzüm, kayısı ile incir gibi ürünlerin üretiminde ve ihracatında lider olunması dolayısıyla kural koyucu olma zorunluluğu olduğunu aktardı. Geçen yıl çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında iyi seviye yakalandığını belirten Celep, ihracatta yakalanan ortalama yüzde 22 artışın bölge ve ülke açısından çok önemli olduğunu belirtti. Celep, TMO'nun 'Kuru üzüm fiyatını 10 liranın altına düşürmeyeceğiz' açıklamasının başarıda önemli olduğunu söyleyerek, "Bu müdahale Türk üzümünün düşük fiyata satılmasına ve ekonomimizin değer kaybına uğramasına engel oldu. Böylelikle 2020/2021 sezonunda hedefimiz, 2019/2020 sezonunda ulaştığımız fiyat seviyesinin altına düşmemek olacaktır. Ayrıca bu tutum iç ve dış piyasada arz- talep dengesinin sağlanmasına, piyasanın oturmasına ve 2019/ 2020 sezonunda ihraç fiyatlarımızın rakip ülkelerin ihraç fiyatları seviyelerine yaklaşmasına olumlu katkıda bulundu" dedi.
UCUZ İŞÇİ AVANTAJI
Birol Celep, Türkiye'nin rakip ülkelerde karşı avantajları olduğunu belirterek, ABD'de 15 dolar olan saatlik işçi ücretlerinin Avusturalya'da 17 dolar düzeyinde seyrettiğini, Türkiye'de ise bu ücretlerin 2,5 dolar civarında olduğunu vurguladı. Gelecek sezon içinde TMO'nun kuru üzüm alımı yapacağını duyurmasının önemli olduğunu belirten Celep, kendilerinin de üreticileri bilinçlendirmek için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirtti. Başkan Celep, üreticinin de bu çabaların sonucunda üretilen ürünü yurt dışındaki alıcıların istediği kriterlere göre düzenlemesini amaçladıklarını aktardı.
KURU İNCİRDE 263 MİLYON DOLAR GELİR
Kuru incirde de 110 farklı ülkeye 65 bin tonluk sevkiyat yapılarak, 236 milyon dolar gelir elde edildiğini belirten Başkan Celep, hedef pazarlardan en önemlisi olan Çin'e yönelik ihracat performansının da yüzde 95 artmasıyla 6 milyon doların üzerinde gelir sağlandığını belirtti. Celep, şunları kaydetti:
"Kuru incirde 2000 yılından beri aralıksız devam eden aflatoksinli kuru incirlerin imhası projemiz çok önemli bir sosyal sorumluluk projesi uluslararası pazarda güvenilirliğimizi arttırmıştır. Bu çerçevede her yıl ortalama 500 ton aflatoksinli kuru incir işletmelerden toplanarak imha edilmektedir. Tüm bu olumlu tabloya ilave olarak TMO çekirdeksiz kuru üzümdeki başarılı müdahalesinin bir benzerini kuru incirimiz için de yaparak, bir miktar kuru inciri Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifi'nin alış kriterleri çerçevesinde piyasadan ürün alması sektörümüz açısından oldukça umut verici ve piyasanın oturması açısından destekleyici olmuş ve ihraç gelirimizde geçen sezona göre yüzde 7'lik bir artış sağlanmıştır."
ÖNCEKİ YILA GÖRE KURU KAYISIDA YÜZDE 7 ARTIŞ
2019 yılı kuru kayısı ihracat miktarının önceki yıla göre yüzde 7 artarak, 100 bin ton olduğunu, 250 milyon dolar da gelir elde edildiğini söyleyen Celep, "Hedef pazarımız Çin Halk Cumhuriyeti'ne 2019 yılındaki toplam kuru kayısı ihracatımız geçen yıla göre yüzde 161 oranında artarak, 2 milyon dolardan 5 milyon dolar seviyelerine yükselmiştir. Kuru kayısıda da kuru üzüm ve kuru incirde olduğu gibi TMO'nun piyasaya müdahil olması beklenmekte olup, aynı zamanda lisanlı depoculuk sistemine işlerlik kazandırılması ile ürünlerimizin hak ettiği değerden ihraç edilmesi mümkün olacaktır" dedi.
'SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ASIL HEDEFİMİZ'
2020 yılında sektörde yapacakları çalışmalardan da bahsederek, 'sürdürülebilirlik' vurgusu yapan Celep, şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz, sürdürülebilirlik günümüzde en önemli konu. Kuru meyve sektörü olarak hem üretim hem de ticaretimizin sürdürülebilir şekilde devam etmesi asıl hedefimiz. Mart ayı sonunda Brüksel'de düzenlenecek olan FRUCOM'un sürdürülebilirlik çalışma grubu toplantısına katılacağız, Nisan ayında düzenlenecek olan çalıştayımız da bu konuyu gündeme alacağız, Haziran ayında İzmir'de yapılacak Birleşmiş Milletler toplantısında sürdürülebilirlik konusunda bir panel yapmayı planlıyoruz. Son olarak 2018 yılında kurduğumuz ve tüm paydaşların bir araya geldiği Üzüm, İncir, Kayısı ve Organik Ürünler Komitelerimiz ile Bilim, Teknoloji ve Ekonomi Kurulumuz 2020 yılında da faaliyetlerine devam edecek ve ihracatımızı artırmak ve yaşanan sorunlarımıza hızlı çözüm bulabilmek amacıyla var gücümüzle çalışacağız."
Ege Kuru Meyve ve Sebze İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Işık da Ege İhracatçı Birlikleri'nin en önemli çalışmalarından birinin organik tarım olduğunu vurgulayarak, "Organik tarımda gelişen ülkelerin en büyük özelliği iç piyasalarının gelişmiş olmasıdır, biz de iç piyasamızı nasıl geliştiririz diye çalıştık. Kuru meyvede organikte yüzde 10 gibi bir orana ulaştık. Kuru meyve organik tarımın lokomotifi oldu. Bizim neslimize organik ürün tüketme ve kuru meyve yeme alışkanlığını sağlamamız gerekiyor" diye konuştu.