Türkiye'de flamingoların iki üreme sahasından biri olan İzmir Kuş Cenneti'ndeki yapay kuluçka adasında, 18 bin yavru dünyaya geldi.
Anadolu'nun "allı turnası" flamingoların bulunduğu Gediz Deltası'nda, mevcut doğal kuluçka adasının dalga erozyonuyla erimesi nedeniyle 2012 yılında oluşturulan 6,5 dönümlük yapay kuluçka adasında, her geçen yıl daha çok sayıda yavru doğuyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü İzmir Şubesi ekipleri, bu sene de yapay adada üreme dönemi öncesinde hayvanların yuva yapmasını kolaylaştırmak için toprağı çapalayarak yumuşamasını sağladı.
Adanın etrafını ahşap çit ile çeviren ekipler, yumurtaları yabani hayvanlardan korumuş oldu. Böylece dünyanın en büyükleri arasında gösterilen adada, 30 günlük kuluçkayı tamamlayan 18 bin yavru yumurtalarından çıktı.
Kuluçka sürecinde yumurtalara dönüşümlü bakan flamingo çiftleri, yavrularını beslemek için de birlikte hareket ediyor.
Yavru flamingolar yumurtadan çıktıktan 20-25 gün sonra suyla tanışıyor. Yavruların suda toplu olarak bulundukları yere ise "kreş" adı veriliyor. Vakitlerinin büyük bir kısmını burada geçiren yavrular, zaman zaman dünyaya gözlerini açtıkları adaya çıkıyor.
Yumurtadan çıktıktan sonra siyah ve füme renklerdeki tüylere sahip olan yavru flamingolar, tuz karidesi olarak da bilinen bir tür eklem bacaklı olan "artemia salina" ile besleniyor. Ailelerinin yanında 2 ay geçiren yavru flamingolar, üçüncü aydan itibaren uçmayı ve doğada tek başına yaşamayı öğreniyor.
Yavru flamingoların kuluçka sürecinde olduğu gibi rahatsız edilmemeleri için İzmir Kuş Cenneti'nde özel önlemler alınıyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde tamamen kapalı olan İzmir Kuş Cenneti, normalleşme sürecinden sonra ziyaretçileri kontrollü şekilde misafir etmeye başladı.
Kurulan kamera sistemiyle 7 gün 24 saat takip edilip kayıt altına alınan kuşlar, ziyaret merkezinden izlenebiliyor.
"Kuşlar da rahat bir şekilde ürüyor"
Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü İzmir Şube Müdürlüğü Sulak Alanlar Sorumlusu Elif Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gediz Deltası'nın 1998 yılında Ramsar sözleşmesine dahil edilerek koruma altına alındığını aktardı.
Gediz Deltası'nda en fazla üreyen kuşun flamingo olduğunu ve bunun yapay adadan kaynaklandığını ifade eden Karabulut, şunları belirtti:
"Her yıl flamingolar bu yapay üreme alanını yoğun bir şekilde kullanıyor. Biz de üreme döneminde bu adanın rehabilitasyonunu yapıyoruz. Bu dönemde kesinlikle insan varlığına izin vermiyoruz. Araç giriş çıkışları olmuyor. Bu nedenle kuşlar da rahat bir şekilde burada ürüyorlar. Bu yıl da üreme adasında yaklaşık 18 bin yavru dünyaya geldi. Yavaş yavaş da uçmaya ve göç etmeye hazırlanıyorlar."
Elif Karabulut, geçen yıl Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün organizasyonuyla yavruların göç yolları, barındıkları alanlar ve yaşam sürelerinin takip edilmesi amacıyla halkalandığını hatırlattı.
Karabulut, "Çalışma sayesinde biz de kuşların İspanya ve İtalya'da gözlendiğini öğrendik, bu da bizi mutlu etti. Gün geçtikçe koruma altındaki bu alanımızda kuş sayısı artıyor." diye konuştu.
Şube Müdürü Hakan Özdur ise ülkenin sulak alanları ve buralardaki kuş varlığını arttırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını belirterek, Gediz Deltası'nın da bu anlamda önemli bir yere sahip olduğunu sözlerine ekledi. (AA)