Balbay, 1977 yılında üniversite öğrencisi olarak geldiği İzmir’den o günden bu yana hiç kopmadığını belirterek şunları söyledi:
“Ege Üniversitesi İletişim Fakültesini birincilikle bitirdikten sonra gazeteciliğimin ilk 10 yılını İzmir’de geçirdim. Mesleğin ilk yıllarındaki gençlik heyecanıyla hep sokaklarda, çevre ilçelerde, köylerde haber peşinde koştum. Sonraki yıllarda da bağımı hiç koparmadım. İzmir de bu sevginin karşılığını verdi. Silivri zindanlarında en çok İzmir’den mektup aldım. İzmirliler 3 yılı hapiste, 4 yılı özgürlükte olmak üzere 7 yıl milletvekilliğiyle beni onurlandırdılar. Teşekkür borcumu önümüzdeki günlerde de partim için, İzmir için, Türkiye için daha çok çalışarak ödeyeceğim.
“İzmir bir aşktır” diyen Balbay sözlerini şöyle sürdürdü:
“1990’lı yıllarda Ankara’dan İzmir’e gitmek için otobüs terminaline geldiğimde, bir firma görevlisi, ‘İzmir otobüsü hemen kalkıyor’ dedi. İzmir’e gideceğimi nereden anladığını sorduğumda, ‘İzmir’e gidecek olan gülümser’ karşılığını vermişti. İzmir böyle bir şehir.”
Balbay 24 Haziran için var gücüyle çalışacağını belirterek, şu görüşleri paylaştı:
“Önümüzde iki büyük hedef var; birincisi kardeşimiz, yol arkadaşımız Sayın Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı yapmak, ikincisi partimiz CHP’nin Meclis’te çoğunluğu elde etmesini sağlamak. Seçim kararı alınır alınmaz, partimizin propaganda çalışmasını güçlendirmek için ‘Böyle Gitmez’ başlıklı bir kitap hazırladım. Bir iki güne çıkacak. 16 Nisan referandumunda hayır kampanyamız için “İnsanı ve Devleti Yaşatmak için HAYIR” adıyla hem yazmış hem sahada koşmuştum. Adalet yürüyüşünde de Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile 430 kilometre yol katettikten sonra bu büyük eylemi “Vicdanın Ayak Sesleri YÜRÜYÜŞ” adıyla kitaplaştırmıştım. Kalemimle, beynimle, ayaklarımla daha güzel, daha yaşanası, özgür bir Türkiye için mücadele edeceğim.”