POLİTİKA
Halide DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu İzmir İl Başkan Yardımcısı Sayit Şanlı, Meral Akşener’in kurduğu İyi Parti’nin kendilerini ilgilendirmediğini belirterek, “Gündemimizde böyle bir siyasi parti kurulması, amblemi ya da ismi yok. Biz kendi işimize bakıyoruz. Bu parti ana rahminde ölü olarak doğan bir partidir” dedi.
TEK ÜZÜNTÜMÜZ BUNLARA İNANAN ÜLKÜDAŞLARIMIZ
Akşener ve onunla birlikte hareket edenlerin kendilerine zaman kaybettirdiğini belirten Sayit Şanlı, tek dertlerinin Meral Akşener ve ekibine güvenerek partilerinden ayrılan Ülküdaşlarını kazanmak olduğunu, bunun için tek tek ilçelere giderek görüştüklerini ve gerçeği anlattıklarını açıkladı.
ÜLKÜDAŞLARIMIZI KAZANMANIN DERDİNDEYİZ
MHP İl Başkan Yardımcısı Sayit Şanlı, “Bizim tek üzüntümüz sadece bunlara inanan, güvenen, safiyane duygularla onların peşinden giden ülküdaşlarımızdır. Derdimiz onları yeniden kazanmak ve her Ülküdaşımıza tek tek ulaşarak meselenin ne olduğunu onlara anlatmaya çalışıyoruz. MHP’nin içinden bunlara inanarak, güvenerek ya da bunları bir şey zannederek peşinden giden arkadaşlarımızı kazanmanın derdindeyiz” diye konuştu.
BİZDEN UZAK ALLAHA YAKIN OLSUNLAR
MHP’de şahsiyetçilik ilkesinin önemine işaret eden Sayit Şanlı, sert konuştu: “MHP’deki şahsiyetçilik ilkesi budur. Yani şahsiyetiniz, kişiliğiniz yoksa diğer hiçbir şeyin anlamı yoktur. Bu arkadaşlar şahsiyetçilik ilkesini kaybetmiş arkadaşlar. Bizden uzak Allah’a yakın olsunlar. Zaten bizden uzak insanlar. Bizim onlarla işimiz yok. Onlara ayıracak mesaimiz de yok. Bizim derdimiz onlara inanan Ülküdaşlarımıza ulaşmak. Başka bir derdimiz yok.”
DALINDAN DÜŞEN YAPRAĞIN AKIBETİNİ RÜZGAR BELİRLER
Meral Akşener’in İyi Partisi’nin akıbetini, partisinin kurucu başkanı Alparslan Türkeş’in ‘Dalından düşen yaprağın akıbetini rüzgar belirler’ sözüyle açıklayan MHP’li İl Başkan Yardımcısı Sayit Şanlı, yeni partinin FETÖ destekçileri tarafından benimsendiği ve desteklendiğini savundu:
“Bu yeni parti zaten baştan güvenilirliğini kaybetmiştir. Mevcut şu anda Pensilvanya’da oturan o zat-ı muhteremin etrafı ve uzantılarının şişirmesiyle gündemde kalmıştır. Rahmetli Başbuğ’un sözünde olduğu gibi ‘dalından düşen yaprağın akıbetini rüzgar belirler’. Zaten birçok arkadaşımız da birçok meseleyi anlamış durumda.”
KİŞİLİĞİNİZ YOKSA GERİSİ KOSKOCA BİR SIFIRDIR
Ülkücü hareketin 9 ışığının en önemlisi olan şahsiyetçilik ilkesinin ortada olmadığını dile getiren Sayit Şanlı, kurucu başkan Alparslan Türkeş’ın sıfırlı formülünü örnek gösterdi:
“Ülkücü harekette 9 ışıktan en önemlisi şahsiyetçiliktir. Bu olmasa diğerlerinin hiçbir anlamı yok. Muhterem liderimizin sıfırlarla yaptığı izahı da var. Bir sıfır koyuyor. Bu bir özelliğinizden bahsediyor, ikinci sıfırı koyuyor başka bir özelliğinizden bahsediyor. En başa biri koyuyor ama. Bu diyor ki kişiliktir, yanına sıfırı koyuyor bu aileye düşkünlüğünüzdür diyor, bir iken on olursunuz diyor. İşte yanına başka bir sıfır koyuyor o da başka bir anlam yüklüyor. Sıfırları çoğaltıyor. Sonra geliyor baştaki biri siliyor. Ve kişiliğiniz yoksa gerisi koskoca bir sıfırdır diyor.”
BİZDEN AYRILANLARDAN SADECE MUSAVVAT DERVİŞOĞLU LİSTEDE
Ülkücüler dışlanıyor gerekçesiyle partilerinden ayrılıp, buraya geçenlerin partisinin eski il başkanı Musavvat Dervişoğlu dışında Kurucular Listesi’nde adının dahi olmamasının dikkate değer olduğunu kaydeden Sayit Şanlı, “Yani bunların aylarca yaptıkları şey neydi; yok Ülkücüler dışlandı, yok Ülkücüler yok sayıldı, aday gösterilmiyor, hep dışarıda kalıyorlar diye söylemlerle hareket ediyorlardı. Şu anda bu partinin kurulma safhasında ne olduğu ortaya çıktı. Bunların peşinden giden, hatta istifa ederek partimizi zafiyeti uğratan arkadaşlarımızın tamamının ismi dahi yok kurucular listesinde. Bir tek Musavvat Dervişoğlu var” diye konuştu.
MUSAVVAT DERVİŞOĞLU SON ÜÇ SEÇİM PARTİ ALEYHİNE ÇALIŞTI
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilat İşlerinden Sorumlu İzmir İl Başkan Yardımcısı Sayit Şanlı, Dervişoğlu’nun son 3 seçimden bu yana parti aleyhine çalıştığını, Murat Taşer’in hiçbir zaman MHP’li olamadığını savunarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Yani Dervişoğlu dahil bunların hiçbiri, bunlara MHP’li demek için ya da herhangi bir siyasi partiye üye olanların yapacağı iş nedir, seçimlerde üye oldukları parti için insanları ikna ederek ona oy toplamaya çalışmaktır. Üye size başka türlü lazım değil ki. Bunların hiçbiri son 3 seçimden bu tarafa MHP’ye oy kazanmak bir tarafa aleyhinde çalıştılar. Buna Musavvvat Dervişoğlu dahil. En başta da o. Yani 1 Kasım seçimlerinden önce otelde basın açıklaması yaparak, ben 10 yıl il başkanlığı yaptım, adayların hiçbirini tanımıyorum diyerek milletin kafasını karıştırıp partimiz aleyhine açıklamalar yapmıştır. Ben o seçimlerde de Musavvat Dervişoğlu’nun ne Cumhurbaşkanlığı seçiminde ne referandumda ne de diğer 7 Haziran, 1 Kasım seçimlerinde MHP’ye oy vermediği gibi, bunlardan kurtulalım diyerek konuştukları insanları biliyorum. Murat Taşer hiçbir zaman MHP’li olmadı, o sıfatı taşımadı zaten. Şartların getirdiği, mecburiyetten o zaman aday gösterildi. Bizim esas adayımız sayın Oktay Vural beyefendiydi. Oktay Bey’in hanımının, Tuba Ablamızın rahatsız olması, kanser hastasıydı ve son etaba girilmişti, ölümle sonuçlandı zaten. Allah rahmet eylesin. Oktay Bey, böyle bir durumdayken, beni maruz görün diyerek affını istedi. Yoksa bizim bütün kurgumuz Oktay Bey’in adaylığı üzerineydi.”
Sayfa başına git
