MHP'li Aliağa Belediye Başkanı Acar; "Aliağa, İzmir ve Türkiye Kamuoyuna,
Ben sizi sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, Hile, rüşvet ile çiğnenen çiğnetilen hukuk düzenlerine, Ahlâktan mahrum bir medeniyete çağırmıyorum. Ben sizi yoksullukla savaşa, Adaletle yarışa, Birliğe, kardeşliğe, Kısacası Hak yolu, Hakikat yolu, Allah yoluna çağırıyorum. Hareketin adını isteyenlere açıkça ilan ediyorum." dedi.
Acar sözlerine şöyle devam etti ; "Yeniden maneviyata dönüş. Bu daveti hareketimizin başbuğu merhum Alparslan Türkeş, siyasete atıldığı ilk gün yapmıştı.Bugün de ben bir davet yapıyorum.Bu harekete ömürlerini vermiş bütün ülküdaşlarımız, Türk milliyetçileri adına yapıyorum.Türk milletinin makus talihini tersine çevirmek, Milliyetçi Hareketi iktidar yapmak ve Türkiye’yi içine sokulduğu cendereden kurtarmak adına bir yeni davet yapıyorum.ilk günkü heyecanla yapıyorum bu daveti…Hile, rüşvet ile çiğnenen çiğnetilen hukuk düzenlerine karşı devletimizin varlığının teminatı olan adalet anlayışı adına… Başbuğumuzun ilk günkü keskin ifadeleriyle…Hak yolu hakikat yolu kısacası Allah yoluna çağırıyorum. Adında Milliyetçi ve Hareket olan bir partinin ilanihaye bu değerlerden uzak tutulmasına isyan için bu daveti yapıyorum. Adında hareket olan bir partinin atalete bundan daha fazla sürüklenmemesi için yapıyorum bu daveti…Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfının ve büyük medeni kabiliyetinin bundan sonraki inkişafıyla atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğmasını temin için yapıyorum bu daveti…Ülkücülerin ve Türk milliyetçilerinin yerlerde süründürülmeye çalışılan itibarını yükseltmek için yapıyorum bu daveti…Milletimizin arzuladığı milli birlik ve beraberliği, Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Kafkaslar ’da barışı temin için yapıyorum bu daveti...Samimiyet, mesuliyet, fedakârlık, vefakârlık, merhamet, sadakat, hürmet, hikmet, irfan, medeniyet ve aşkın davası demek olan davamızın hem ülkemizi, hem de insanlığı içinde bulunduğu açmazlardan kurtarmak için yapıyorum bu daveti… Şehirlerimizi ve çevremizi, İnsan karakterimizi ve toplumsal dokumuzu,
kültür ve medeniyetimizi barbarların istilasından kurtarmak için yapıyorum bu daveti…
Türkiye’yi üç buçuk zağarın kontrolünde bir ülke olmak için kilitleyen bezirgânlardan ve onların taktikleriyle koskoca bir davanın vazgeçilmez siyasi merkezi: Milliyetçi Hareket partimizi barajlarda tutmaya çalışan sözde teknisyenlerden, ucuz hesap adamlığından kurtararak; yeniden davanın ve dava adamlığının yükselmesi için yapıyorum bu daveti…
ZULMÜ ALKIŞLAYAMAM, ZALİMİ ASLA SEVEMEM
Ne diyor fıtratımızın şairi Mehmet Akif:
Zulmü alkışlayamam
Zalimi asla sevemem
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam….
Hak namına haksızlıkların cirit attığı, pespayenin güzideyi kovduğu iklim milletimize asla yakışmaz bu yüzden milletimiz hareketimizden her zamankinden çok daha büyük sorumluluk bekliyor.Ama ne yazık ki bir tüzüğünü bile düzeltemeyen parti durumundayız.Tüzük kurultayı yapacağız ve büyük kurultayımıza gideceğizBize yakışan bu değil m? Sinmekle, korkmakla, istişare etmeden monologcu bir anlayışla nereye varabiliri? Sadece monologcu - hadnaşinas, kendi keyfince milyonlarca vatan evladını atalete boğan bir yönetimden; çalışkan ve istişareye önem veren, her vatan evladına güvenen, milletimizin idealinin temsilcisi her ülkücüyü değer bilen, bayrak bilen yeni bir yönetim ihtiyacı olduğu için yapıyorum bu daveti…Memleket sathında değişim rüzgârları eserken korkunç bir statükoya hareketimizi mahrum edenlerden kurtulmak için yapıyorum bu daveti…Kimsenin korkmasına gerek yok. Kimsenin milletimizin düşmanları ile işbirliğine cüret etmesine de gerek yok. Aşkla, sevgiyle, kardeşlik türküleriyle gideceğim.Aynı zamanda bir kanun adamı olarak 19 Haziran Hukuki Kurultayımıza gideceğim.Oğuz- Ata’dan bugüne ağuların ancak hile ve desise ile zaman zaman engelleyebildiği ama sonunda kesinlikle hayat bulan kurultayımızı yenilemek için yapıyorum bu daveti…Bin yıllık terkimize yeniden kavuşmak, bütün milliyetçilerle, vatanseverlerle, demokratlarla buluşmak için yapıyorum bu daveti…Bütün milletimizi, aziz ülküdaşlarımızı, muhterem Milliyetçi Hareket temsilcisi şanlı delegelerimizi Kurultaya çağırıyorum.Tarih ve millet önünde vebalimizi birbirimize hatırlatmalıyız.Türkiye’yi Milliyetçi Hareket Partisi kongresinden sonra büyük bir değişim ve diriliş bekliyor.Bunun önünde engel olma vebalinden hiç ama hiç kimse kaçamaz.Hepimizin tarihi sorumluluğu bulunuyor.
SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMELİYİZ
Bu sorumluluktan kaçamayız.Bugün Türkiye’yi kıskaca alanlar en çok Milliyetçi Hareket Partisi iktidarından korkmaktadırlar. Bunun için Milliyetçi Hareket Partisi tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar Milliyetçi Hareket Partisi üzerine yorumlar yapılmakta ve statükonun muhafazası için şer güçler elbirliği ile çalışmaktadırlar.Bu güçler bugün bir takım taktiklerle Milliyetçi Hareket Partisi sürekli baraj civarında gezinmesi gerektiğine karar vermiş bulunuyorlar. Böylece mevcut yönetim ne yazık ki hep Türkiye’yi teslim alanların insafına terkedilmiş olarak baraj civarındaki partinin yöneticileri olarak kalmayı fazilet sanıyorlar.Politika üretmemeyi marifet sayıyorlar. “İktidar bizi bozar” gibi korkunç bir iftiraya bu hareketi mahkûm ediyorlar.Aziz arkadaşlarımız Milliyetçi Hareket Partisi kurultayımız sadece artık bizi ilgilendiren bir sorun, sadece bir tüzük değişikliği ve sadece bir genel başkan seçiminin çok ötesine uzanmıştır.Artık milletimizin varlık yokluk meselesidir.Bu yüzden milletini çok seven; kendini millete, vatana, devlete adayan şanlı ülküdaşlarımızın ve Türk milliyetçilerinin bu tüzük değişikliği kurultayımıza teşrif etmesi kaçamayacağımız bir görev ve sorumluluktur.
19 HAZİRAN ÖNEMLİ BİR TARİH
Kurultayda kucaklaşacağız ve hep birlikte bize yakışır bir kongre tertip edeceğiz. Demokrasi yoluyla, siyaset yoluyla ülkemizin bugünkü badireden kurtulmasının yolunu göstereceğiz.Ve Milliyetçi Hareket tarihe geçecek.Bu büyük zafere imza atmak, buna ortak olmak istemez misiniz'Kurultayda bütün ülkücülerin Türk milletiyle buluşmasına, yeni bir bayram yaşamasına çağırıyorum sizi. 19 Haziran hukuken ve vicdanen Partimizin yarın daha büyük hukuki ve vicdani sıkıntıları doğurmaması için önemli bir tarihtir.1 Kasım 2015 seçimleri hemen sonrası 3 Kasım'da belirttiğim gibi Millete rağmen siyaset,Milletsiz Milliyetçilik yapılmaz Selam ve Dua ile..."