MHP’nin Türkiye genelinde düzenlediği Adım Adım 2023; İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma programları İzmir’de de devam ediyor. MHP MYK Üyesi, Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay, MHP MYK Üyesi Ahmet Savaş Çolak, Milletvekili Hasan Kalyoncu ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin’in de katıldığı toplantılar Çeşme, Narlıdere, Güzelbahçe, Karaburun ve Urla’da gerçekleştirildi.
Çok sayıda vatandaşın katıldığı gözlemlenen toplantının Güzelbahçe ayağında konuşan Tamer Osmanağaoğlu CHP ve İYİ Parti'ye yüklendi. Konuşmasında sert ifadeler kullanan Osmanağaoğlu; “Öne ülkesini ve milletini alan, partisinin ve kendi çıkarlarını rafa kaldıran, fedakarlıklarıyla devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü ayakta tutmaya çalışan bu ruh işte bu salonda, sizlerin karanlığa ok gibi saplanan bakışlarınızda gizlidir.” ifadelerini kullandı.
"CUMHUR İTTİFAKI İLE MÜCADELE EDEBİLMEK İÇİN KÜRSEL SİYASETİN TEFECİLERİYLE İŞ TUTUYORLAR"
“Cumhur İttifakı ile mücadele edebilmek için küresel siyasetin tefecileriyle iş tutan, Devlet Bahçeli'yle mücadele edebilmek için terör örgütleriyle aynı çizgide buluşan bu kirli ittifakı sadece biz değil bütün Türk milleti görmektedir.” İfadelerini kullanan Tamer Osmanağaoğlu’nun konuşmasında şunları söyledi:
“İşte o gözlerin sahibi gücümüzün kaynağı, gerçekleri yorumlayan engin ferasetin kaynağı ise geleceğimizin teminatıdır. O kaynağın Adı Türk milletidir! Büyük Atatürk gibi, bizim gibi; bu şehre âşık olduğunu iddia eden başkaları da vardır. Dikkat buyurun: Onlar sadece İddia edenlerdir. Onlar “Aşkla İzmir / Başka İzmir” sloganlarıyla çıkmışlardır. Fakat ne hazindir ki vardıkları nokta, “Aşkla İzmir” değil 'Rantla İzmir’dir. Sloganların, reklam kampanyalarının, içi boş ambalaj çalışmalarının merkezi haline gelen 6+1 Zillet birlikteliğinin küçük prototipi, reklamların efendisi Tunç Soyer işte bu hikâyenin İzmir’deki başrol oyuncusudur. Tunç Soyer’in yerel seçimde kullandığı slogandaki tek doğru nokta “Başka İzmir” lafıdır. Tunç Soyer ve onun gibilerin, kafasında bambaşka bir İzmir vardır. Kadroları PKK yandaşlarına peşkeş çekilen, tarihi yerlerine işgalci Yunan’ın diliyle isimler takılan bir İzmir… İlçeleri kocaman bir çöplüğe, Körfez’i kanalizasyona dönmüş bir İzmir… Yağmur yağınca sellerin sokaklardan aktığı ama ihtiyaç duyulduğunda bir yudum suyun bulunmadığı bir İzmir… Faturalarla vatandaşın cebine el attığı, gayrimenkul adına ne var ne yoksa sattığı bir İzmir!Yaşamın keşmekeş, hemşerilerimizin çilekeş olduğu bir İzmir… Tunç Soyer, hayal ettiği şehri gerçeğe döndürmek için var gücüyle çalışmaktadır. Ama adım adım bu şehri dolaşırken gördük ki İzmirlilerin bu zulme rızası yoktur. İşgalci Yunan’ın çizmesine boyun bükmeyen İzmirlinin, sömürge valisi Tunç Soyer’e de baş eğmeye niyeti yoktur. Evet… Hemşerilerimizin “asfalyaları” atmıştır. Çünkü İzmirli, Atatürk’ün altı oku ardına saklanan kirli yüzü görmüş ve teşhis etmiştir.
"BELEDİYENİN TASARRUF TEDBİRLERİ YALNIZCA BELEDİYE ÇALIŞANLARININ FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNE UYGULANMIŞTIR"
Belediyenin kemer sıkma politikasından etkilenen; Tunç Soyer’in lüks konutu, Neptün Hanım’ın projeleri yahut da yandaş derneklerin fon paraları değildir. Tasarruf tedbirleri yalnızca, belediye çalışanlarının fazla mesai ücretlerine uygulanmıştır. Tunç Soyer’in belediyecilik anlayışı yalan ve talandan ibarettir. Çizdiği imaja dair her bir detay, süslü bir reklam çalışmasının ürünüdür. İnsanların gözünü boyamak için kullandığı sol jargon ve halkçı görüntünün de Burjuva Tunç’la uzaktan yakından alakası yoktur. Kısacası Tunç Soyer’in ana gündem maddelerinden biri ihanet çalışmaları, diğeri de ihale çalışmalarıdır."