MHP'li Vural Egepostası ile Gündem'in konuğu oldu

MHP Grup Başkanvekil, MHP İzmir Millletvekili Oktay Vural KRT FM'de Ege Postası İle Gündem programına konuk oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir'e gelişiyle ilgili eleştiriler hakkında açıklama yapan Vural, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican'a canlı yayında cevap verdi. Vural, HDP'nin İzmir mitingine İzmir mitingi için Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a resmi davet göndermesine sert çıktı. AK Parti İzmir Milletvekili adayı Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu ise "Gönderdikleri bakanlar, bakıyor ama görmüyor" sözleriyle eleştirdi.

Haberler / Genel

12 Mayıs 2015 Salı 12:46

PAYLAŞ

EGE POSTASI - MHP Grup Başkanvekil, MHP İzmir Millletvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti, CHP ve HDP'yi eleştirdi. Atatürk Stadyumu'nda gerçekleştirilen toplu açılışa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan eleştiriler üzerine AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican'ın "İzmir Valiliği organize etti" açıklamasına yanıt veren Vural, " AK Parti seçim araçlarından mitinge çağırdılar. Kimseyi aldatıp kandırmasınlar, bu AKP'nin düzenlediği bir miting. Türkiye'de icraatı yapan AKP olduğuna göre hükümette de AKP var. Umarım İl Başkanı bizim iktidarda olduğumuzu zannetmiyordur..." dedi.

NEFES ALDIĞIM YER VATANDAŞLARIN ARASI
Seçmenlerin arasında nefes aldığını belirten Vural, "İzmir'i özlüyorum. 35 yıldır buradayım. İzmir'e geldiğimde dinleniyorum. Kadirşinas, sizi dinleyen bir seçmen var. Çalışmaları farkında olabilen desteklerini açık yüreklilere ifade eden insanlar. İzmir'de sorunlar var ama huzur ve rahatlık da var. Türkiye genelinde köylere gittik. Tempo çok arttı. Bir milletvekilinin seçimden seçime geliyor algısı bende sıkıntı yaratıyor. Bizi oraya getiren seçmeni unutmayacağız. Zaman zaman dokunmak lazım. Seçmenin yanında olduğunuzu hissetmesi gerekiyor. Gurur duyuyorlarsa onların yanında olmak benim görevim. Nefes aldığımız yer insanların arası. Bazen siyaset Ankara'da yoruyor. Vatandaşların içine girince onların nabzını alınca rahatlıyor" ifadelerini kullandı.

BAKANLAR GÖRMÜYOR
AK Parti'de bakan adayın İzmir'e gönderilmesi konusunda konuşan Vural, "Bakanlar görmüyor. Gönderdikleri bakanlar, bakıyor ama görmüyor. Bakakalıyorlar. Kamu harcalamalardan İzmir’e düşen pay yarı yarıya azalmış durumda. Kenan Bey'le buraya çok değerli hizmetlerimiz oldu. Tüm konularla ilgilendik. İzmir'i fetedilmesi gereken bir yermniş gibi görüyolar. Proje manyağı olduk diyorum. 35 proje vardı. Önce 35 sarışın projesiydi. Dönemin Başbakan'ı Erdoğan'a gidecekler. 35 sarışınla İzmirli seçmenle arada problem olmadığını göstereceklerdi. Zannediyorlar ki, İzmirlileri bir elinde ayna bir elinde cımbız insanlar... Sonra 35 proje oldu. Keşke plakamız 85 olsaydı dedim. Veysel beyin bir takım projeleri var. Büyükşehirlerde medya ve bakanları kullanarak böyle bir hava oluşturmaya çalışıyorlar. Halkın içinden çıkarak bakmak gerek gerekiyor bunlar tepeden geldi. Çok heyecan yarattığını sanmıyorum. İzmir'in sorunların bir haber. Atanamayan hamile bir öğretmeni milli eğitim bakanına git diyerek göndermişti. İzmir'den aday oluyorsanız her sorunuyla ilgileneceksiniz. MHP adayları İzmir kokuyor. İsimler hep İzmir'de yetişmiş, İzmir'in değerleri. Bir kadromuz var. Ben birinci sırada olmamla ekip olarak çalışıyoruz. İzmir’de heyecan duyuyoruz. Bakan gelecek İzmir hizmet alacak anlayışı izmirlilieri rahatsız etmesi gerekiyor. Burası büyük bir şehir, kandırılmak istenen seçmenler var. Bu anlayışı doğru bulmuyorum. Türkiye'nin en büyük 3. şehri. Buranın sorunları var. Bakan çıkmazsa İzmir'e hizmet verilemez m? Bakan olmaktan ziyade gören olmak çok daha iyi. Bakan olarak hizmet etme fırsatı bulduk. İzmir 4 veriyor 1 alıyor. İzmir veriyor ama alamıyor" diye konuştu.

İZMİR'DE AKP VE CHP'NİN MEYDAN SAVAŞI OLUYOR
İzmir fetedilmesi gereken bir kent olarak görüldüğüne dikkat çeken Vural, AK Parti ve CHP arasında yaşananlardan İzmir halkının zararlı çıktığını belirterek, "AKP ve CHP'nin meydan savaşı oluyor. Filler kavga ediyor, çimenler ezliyor. Bu gariban İzmirli bundan ezliyor. Merkez bana ver diyor hizmet vermiyor. Sıkıntıyı İzmirli çekiyor. Yerel yönetimlerde başarılı olduğunuz zaman insanların beklentisi daha fazla oluyor. Kiraz’da maalesef başkan başka bir tercihte bulundu. Aliağa başarılı, sanayi ve gelişen bir bölge. İzmirli seçmenlere biz daha iyi bir yönetim yapabilirizi göstermek açısından büyük bir fırsat. Belediye başkanımız da gayretle çalışıyor. Kısa sürede kenti güzelleştirdi. Yeni projeler yaptı. Bundan sonra yerel iktidar da bir değişiklik olacak" dedi.

CHP'NİN POLİTİKALARINA ELEŞTİRİ VAR
İzmir'de CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını değerlendiren Vural, "İzmir’de aday olan Kılıçdaroğlu, genel başkanın İzmir den aday olması seçmenler için önemli. İzmir'i önemli görüyorlar. İzmir'de seçmen kitlesinin CHP'nin politikasına karşı bir eleştiri var bunu önlemek için yapmış olabilir ama ne derece başarılı olacak... Genel başkan istabul'dan İzmir'e gelmesinin tek bir gerekçe ona oy veren seçmen kitlesinin uyuşmazlığı var. Kendi gücünü kullanmak istedi. Önseçim yapıldı ama bu profilin CHP seçmen kitlesini çok fazla memnun etmediğini gözlemliyorum. Kentin vatandaşlık bilinci var. Özgürlük ve demokrasi konusunda denge oluşmuştur. Huzursuzluğu istemez. Özgürlüklere de çok duyarlı. Zaman zaman farklı tercihlerde bulunan bir kent. Milli kimlik, milli devlete çok duyarlı. Beklentileri çok farklı. CHP'nin mevcut politikaların milli kimlik, milli devlet ve üniter devlet tarşımaları içerisinde seçmenleri tatmin etmediğini düşünüyorum. AKP'nin de eleştirel baktığını, kutuplaşma ve düşmanlık politikalarının İzmir'de rahatsızlık doğurduğunu düşünüyorum bize uygun bir potansiyel var. Sorgulamalar devam ediyor. Genel başkanın İzmir'de olması heyacan verici" şeklinde konuştu.

ÇİFTE DİKİŞ YAPIYORLAR
Vural, Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir'e gelmesiyle ilgili ise şunları söyledi: "10 Ağustos'ta halkın oylarıyla seçildi. Ben seçildim diyerek her şeyi yaparsa zorba olur. Seçim beyannameleri açıldı. Partiler rekabet ediyor adaylar var. Cumhurbaşkanı devletin birliğini temsil etmesi gerekirken bu tür açılışlar yapması, siyasi partilerle polemiğe girmesi, bize düşmanlık yapması yakışır değil. Partiler arası rekabetin üstünde olmalı. Tavırları son derece yanlış. Mitingler düzenlemesi. Ayaküstü bir toplu açılış yapıldı. Bunu düzenleyen ki? Çağrılara bakıyoruz davet sahibi ki? Anonim bir açılış. Anlaşıldı ki seçim mitingi. Ona oy verenler açısında da doğru değil. Başbakan ve Cumhurbaşkanı çift dikiş yapıyor. Haksız rekabet oluşuyor. Açılış bahane miting şahane ama şahane olmadı. İzmirliler Gündoğdu'ya bakınca bunun doğru olmadığını ifade ettiler. Bir derdiniz olsa gidecek yeriniz yok. Parti devleti değiliz. Cumhurbaşkanı AKP'lilerle görüşüyor, adaylarla görüşüyor. Bugün vali AKP il başkanı gibi çalışıyor. Okul müdürlerine öğrenciler, veliler mitinge gelsin ilçe başkanlarıyla servislerle irtibat kursunlar diyor. Biz bu mitingle ilgili İl Seçim Kurulu'na başvurduk. Seçim Kurulu tedbir alsın dedik, seçim kurulu bu müracaatı reddetti. Böyle bir düzenleme yok. Cumhurbaşkanın böyle bir miting düzenleyeceğini düşünülmemiş. Kanun bu ihtimali hiç düşünmemiş. Partilerin de temsilcileri var. CHP'nin temsilcisi de bizim önerimizin aleyhine oy veriyor. Bu seçim düzeniyle ilgili ama reddine imza atıyor. Bunları gördüğümüzde hukuk devletine ihtiyacımız var. Herkes yetkisini bilecek. Hukuk düzeni olacak. Milletin hukukunun olmadığı yerde güçlünün hukuku olur. Devlet olmaz. Bu hareket izmirlilerin demokrasi inancını zedelediği inancındayım"

SEÇİM BEYANNAMELERİNİ DEĞERLENDİRDİ
Partilerin seçim vaatlerini değerlendiren Vural, MHP'nin diğer partilerden farkını anlattı. Vural, "Toplumun insanın bütün boyutlarına, insanın tüm boyutlarına bakar. İnsanı sadece politik veya ekonomik varlık olarak görmüyoruz. Bir çok alanda hayatı vardır. Çözüm süreci içerisinde üniter devlet yerine özerklik, adımızın anayasadan silinmesi tartışmaları var. Bir devletin kuruluş felsefenin tartışıldığı ortamda bunlar tartışılıyor. Siyasi partilerin tavır koyması gerekiyor. AKP nin seçim beyannamesinde Türk milleti ifadesini Anayasa'dan çıkartacağız, özerklik yolunu açacağız diyor. CHP'ye baktığımızda Türkiye'nin kurucusu olduğunu söyleyen parti, özerklik anlayaşını yerleştirebileceği bir beyannamesi var. MHP çok açık ve net. Hangi yöreden olursa olsun bunlara saygımız sonsuz. Türk millleti kimliği var. Eğitim dili Türkçedir, Türkiye bölünmez bir bütündür. Üniter devlet anlayışında federasyonlar doğru değil. MHP miletin ve devletin oluşturduğu temel değerleri merkezine alarak meseleye bakıyor. AKP beyannamesinde bugüne kadar yaptıklarını anlatıyor. Ufuk yok, başkanlık sistemi var onunda ne olduğunu söylemiyorlar. CHP'de insanlara genelde ekonomik varlık olarak bakıyor. Milli değerlerimizde devletin kurumlarında tahribat var. Yargıya kimse güvenmiyor. Yürütme yargıyı baskı altına alıyor. TSK'da güvensizlik var. Bizim özgürlerimizi parti devleti kurumları onarmamız lazım."

HALK KİME OY VERECEK'
MHP'nin seçim beyannamesiyle ilgili Başbakanın yorumlarını eleştiren Vural, "Bu onarımın bir başka boyutu aileler. Çocuk istismarı hat safhada her bir ailenin gelirinin yüzde 52'si borca gidiyor. Ekonomi üretmiyor, istihdam yok. Güven ortadan kaybolmuş. Emekli geçinemiyor.Geleceğe nasıl umutla bakacak. Asgari ücretle ailenin doyması mümkün mü' Türkiye ithalatla büyüdüğü için üretemiyor. İnsanlar gelecekleri için tassarruf yapar ama yapamaz durumda kaldı. Kenara koyduğu para yok. İşsiz aile fazla. Başbakan çıkıyor gerçekleşemeyecek vaatler diyor. Seçimi kimin için yapıyorum. Taşeron işçiye, emekliye, asgari ücretliye, öğrencilere, gençlere persfektif veremiyorsam, halk kime oy verecek. Emeklilere taşeron bitecek, başarılı öğrencilere yüksek öğrenim kuponu vereceğim asgari ücret 1.400 olacak. Bunlar gerçekleşemeyecek vaatler diyolar o zaman istop edelim. Bir şey yapamayacaklarını biliyolar. İtiraz ediyorlar. Kayıtdışı ekonomiyi kayda alınca, çay-şeker kaçakçılığını önleyince, yolsuzluk bitince daha fazla kaynak gelmez m? Milletten aldığımızı millete vereceğiz. " ifadelerini kullandı.

SEÇİM STRATEJİSİNİ ANLATTI
Teşkilatın seçim sürecindeki stratejisini anlatan Vural şunları söyledi: "İl teşkilatımız programları hazırlıyor. Detayları hazırlıyor, tüm ilçelerde çalışıyorlar. Ev toplantıları, sivil toplum gezileri var. Hem il hem de ilçe çok aktif şekilde çalışıyor. Maddi imkanlarımız kısıtlı.. İnsanlarımızın medyayı pazarlama aracı olarak kullanmıyoruz. Koordinasyon yapacakları bir merkez açıyoruz. İzmir'in tüm sokaklarını gezeceğiz. Sanal medya ve yerel medyadan ulaşma gayreti içerisindeyiz. Dürüst bir lidere ve kararlı bir teşkilata sahibiz. Çok iyi kadrolarımız var. Türkiye genelinde ekonomi ve dış politikada ciddi bir kadromuz var. izmir'in altını üstüne getiyoruz. Reklamları yapılan bakanımız yok ama halkla iç içe olan adaylarımız var. Herkes sahada ülkü ocaklarımız çalışıyor. Kötülüğü defetmek için çalışıyoruz."

HDP'NİN ÇİPRAS DAVETİNE SERT ÇIKTI
HDP'nin İzmir mitingine İzmir mitingi için Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’a resmi davet göndermesine sert çıkan Vural, "Çipras'dan bu ülkenin insanları ne bekleyecek, sömürgemiyi? Obama'ya tezauratlar yapıldı... Kendi kentini yönetecek insanlardan medet ummalıdır. Sanki biz sömürgeyiz. Çipras ki? Kelin merhemi olsa kendi başına sürerdi. Yabancılarla iş birliği yapmak çok çarpık bir düşünce. O zaman millete de gerek yok devlete de gerek yok. Obama gelsin HDP miting yapsın böyle bir şey olabilir m? Bunlar son derece yanlıştır. Akıl fikir versin siyasetçilere..." dedi.