EGEPOSTASI- Geçtiğimiz aylarda TBMM’de görüşülen Çevre Ajansı kurulmasına ilişkin TBMM Çevre Komisyonu'nda kabul edilen torba yasa teklifine muhalefet partileri şerh koymuştu.
Muhalefet, yasa teklifine ilişkin, “Büyükşehir belediyelerinin bazı yetkilerinin elinden alındığı, ÇED süreçlerini tamamen devre dışı bırakma riski olduğu, faaliyet görme biçimiyle şirket görüntüsünde ve muafiyetleriyle bir rant paylaşım sistemi olduğu, ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na paralel bakanlık” eleştirilerini yöneltmiş ve yasa ile birlikte “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na paralel yeni bir kamu kurumu kurulduğunu ifade etmişti.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, bugün yaptığı açıklamayla muhalefetin konuya ilişkin tutumuna tepki gösterdi.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Şubat ayı oturumlarında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve AK Parti grupları arasında büyük tartışmalara neden olan Menderes Katı Atık Tesisi, Harmandalı çöplüğü, atık su ve kanalizasyon hatlarının aynı olması üzerinden üzerinden Büyükşehir Belediyesi’ni ve CHP’yi eleştiren Kalyoncu, CHP’nin çevreci yaklaşımının ikilikli olduğunu ifade etti.
Kalyoncu, “CHP’nin çevre hassasiyeti sadece hükümetin yaptığı yatırımlarda kendini gösteriyor. Kendi uygulamalarında çevreyi katletmek serbest. ÇED raporu konusunda kıyameti koparırlar fakat İzmir Büyükşehir kanuna aykırı şekilde ÇED raporsuz ihaleye çıkanca gözlerini kapatırlar. Bu CHP, İzmir Büyükşehir belediyesi depreme karşı önlemleri almazken ses çıkarmaz, depremden sonra enkaza ilk ulaştık diye övünürler. Menderes’te vatandaşlarımız selden ölür. Belediye başkanı orası kuru dere yatağıydı der CHP’de ses yok. Körfez kimliğinden, Harmandalı çöplüğünden, Tahtalı barajındaki kirlenmeden, kanalizasyona bağlanmayan foseptiklerden, kanalizasyondan, arıtma tesislerinden söz eden yok. CHP’nin çevreciliği İzmir’de buharlaşıyor. Kendi belediyelerinde herşey serbest diğer yerlerde sıkı çevreci. İzmir’de su kesintilerinden bahseden yok ama CHP su sorununu gündeme alıyor. Ülke geneli için şikayetleri var ama öneriler yok. İzmir’de su sorununa karşı hangi uygulamalar va? Bunlardan bahseden yok. Çünkü dertleri sorun çözmek değil. CHP’nin İzmir’i yönetim şekli aslında herşeyi ortaya koyuyor. Çevre yaklaşımlarını da, şehircilik anlayışını da hepsini ortaya saçıyor. İzmir’de sadece şatoda yatan, resmi bayramlarda otobüs üstünde tepinen, festival diyerek Türk ve İslam düşmanlarına kapı aralayan bir Başkan var” dedi