POLİTİKA
EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, Büyük İzmirTV’de yayınlanan Gündeme Dair programında Figen Avcıoğlu’nun sorularını yanıtladı.
İzmir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şahin, otomatiğe bağlanan su zamlarını eleştirirken Büyükşehir bünyesinde yürütülen toplu ulaşım fiyatlarına yapılan zam oranına da tepki gösterdi.
İzmir siyasetinde sıklıkla gündeme gelen ‘Engellenme’ polemiğinin ‘bahane’ olduğunu da belirten Şahin, Büyükşehir tarafından düzenlenen İktisat Kongresi konusunda da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ‘görev’ çıkışı yaptı.
“BELEDİYE HALKA YAPILAN HİZMETLERDEN ZARAR EDEBİLİR”
İZSU ve ESHOT’un hizmet noktasında öncelikli kurumlar olduğunu belirten Şahin, ‘halkın yararı’ vurgusu yaptı ve “Türkiye'nin en pahalı suyunu kullanıyoruz. Tabii su zammı enflasyona bağlandı ve enflasyona göre zam yapılıyor. Otomatiğe bağlanmış bir uygulama. Su, temel ihtiyaç. Ulaşım da temel bir ihtiyaç. Öncelikle su zammının enflasyona bağlanması kabul edilebilir bir durum değil. Evet zam olabilir ama daha makul ve insanlarımız düşünülerek yapılmalıydı. ESHOT zammı da bu kadar yüksek olmamalıydı. Belediye bu hizmetlerden zarar edebilir. Bunlar halka yapılan hizmetler. Belediye demek beşikten mezara kadar vatandaşın hizmetinde olması gereken bir kurumdur” dedi.
“ÖNCELİKLERİ BELİRLEMEK LAZIM”
İzmir yönetiminde sıklıkla gündeme gelen ve ulusal gündeme kadar taşınan ‘engelleme’ polemiğinde Büyükşehir Meclis kararlarını işaret eden Şahin, “Biz Cumhur İttifakı olarak mecliste azınlık tayız. CHP, çoğunlukta. Bütün kararları tek başına alabilecek çoğunlukta. Ama buna rağmen bakıldığında mecliste kararların yüzde 90’ının üzerinde oybirliği sağlanıyor. Ancak yine de ‘Engelleniyoruz’ deniliyor. Bakıldığında İzBB’ye verilen bütçe çok büyük. Bakıyoruz yüzde 42’si yatırımlara ayrılmış. Bu artırılabilir. Bütçeyi daha etkin kullanmak ve öncelikleri belirlemek lazım. İzmir’in trafik ve koku sorunu var. Su ve ESHOT zammı dedik. Belediye bunları karşılayabilir. Bu mümkün ve belediye başkanının elinde. Bakıyoruz… Koku nedeniyle yağmur ve kanalizasyon hatlarının ayrıldığı söyleniyor. Peki bunlar kaç yıla kadar etkisini gösterecek? İzmir’in altyapısı şu anda alarm veriyor. Burhan Özfatura döneminde yapılmış. İzmir’in nüfusu o zaman kaç kişiydi şimdi kaç! Kaldırabilir mi bu yoğunluğu? Ya da yapılan işlemler 30 yıl sonraki yoğunluğu kaldıracak mı? Bakıyoruz Kemeraltı’nda iyileştirme çalışmaları yapıldı. Ama yağmur yağıyor yine sular altında. Ben gittim baktım. Yine aynı her şey. Buranın kanalizasyonlarının, yapılan boruların aşırı yağmurlarda su basmayacak şekilde olması gerekiyor. Ama yapılmıyor. Yağmur yağıyor, Kemeraltı’nı yine su basıyor” diye konuştu.
“TUNÇ BEY ARTIK 3 YILI UNUTTU”
İzmir’in kangren sorunu haline gelen Körfez probleminde dahi etkili adımlar atılmadığını belirten Şahin, “Tunç Bey artık 3 yılı unuttu. Artık 3 yıl demiyor. ‘Kokuyu gidereceğiz, bununla ilgili çalışmalar var’ diyor ama bir çalışma yok. Aziz Bey döneminde Körfezi temizlemek için bir gemi konmuştu artık o gemi de yok edildi. Bu konu önemli ve buna bilimsel olarak yaklaşılmalı. Öncelikle Körfeze akan pis suları engellemek ve sonra da Körfez’i temizlemek lazım” ifadelerini kullandı.
METRO PROJESİNDE ‘SARNIÇ’ DETAYI
Projeler perspektifinde Büyükşehir’in performansını değerlendiren Şahin, Gaziemir metro projesinde ‘Sarnıç’ detayına dikkat çekti ve şunları söyledi; “Şu ana kadar başlanıp bitirilen sadece Bayraklı’daki otopark. Onun dışında başlayıp biten bir proje yok. Buca Metrosu. O metronun ihalesi 529 milyon daha yüksek fiyat veren firmaya verildi. İzmirlinin 529 milyonu hiç edildi. Biz bunu söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz. Narlıdere Metrosu… Biteceği söyleniyor ama sanıyorum ki bittiği de yok. Çalışmalar sürüyor. Ne zaman bitirileceği somut olarak belli değil. Maalesef elle tutulur bir proje yok. Teleferik Projesi deniliyor Şehir Hastanesi için. Buna ne zaman başlanacak? Kemalpaşa Metrosu dendi. Ne zaman olacak? Örneğin Gaziemir Metrosu… Bu proje daha önce Sarnıç’ı da içine alan bir projeydi ama Sarnıç’ı çıkarmışlar. Bu projenin Sarnıç’ı da içine alması lazım. Tunç Soyer’in metronun Sarnıç’ı içine alması gerektiğine ilişkin söylemleri vardı ama projeden çıkarılmış. Sarnıç’ta sanayi ve iş yerleir var. Sarnıç’ın gün içinde nüfusu 60-70 bin olabiliyor. O nedenle Gaziemir-Karabağlar Metrosunun Sarnıç’ı da içine alması oldukça önemli.”
“DÖNÜŞÜM KAPLUMBAĞA HIZIYLA İLERLİYOR”
Büyükşehir bünyesinde yürütülen kentsel dönüşüm projelerini de değerlendiren Şahin, projelerin hızını eleştirdi ve “Kentsel dönüşümde İzmir’de 6 bölge var. Uzundere, Örnekköy, Ege Mahallesi, Aktepe-Emrez, Ballıkuyu, Güzeltepe ve Kadifekale kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Ege Mahallesinde binalar yükseldi. Bazı yerlerde sadece temel atıldı bazı yerlerde hiç başlamadı. Aktepe-Emrez’de temel atıldı. Burada 1. etap ihale olmaksızın İş İnsanları Kooperatifine verildi. Biz bunu yargıya taşıdık. İZBETON ve ihalesiz işle ilgili mahkeme sonucu bekleniyor. Bin 200 konutluk bir bölge burası. Milli Emlak'tan alınan 80 dönümlük bir alan. Burası 12 milyon gibi bir rakama alındı. Zamlardan önce buradaki her dairenin belediyeye maliyeti 20 bin liraydı. Buranın ihalesiz verilme sebebi… Pazarcıların ihtiyaçlarını gidermek için yaptığı kaçak bir tuvalet var. Burası riskli bina olarak gösterildi ve ihaleye çıkılmadı. Biz bunun mahkemeden döneceğini düşünüyoruz. Biz bunun yasalara uygun olduğunu düşünmüyoruz. En azından buradaki işi alan kooperatif Aktepe-Emrezli vatandaşlarımızın kurduğu bir kooperatif olsaydı. Bunu oradaki vatandaşlarımız da söylüyor. İkinci etapta da temel atıldı dendi ama orada henüz bir şey yok. İzmir’de kentsel dönüşüm zaten kaplumbağa hızıyla ilerliyor” dedi.
“TUNÇ SOYER’İN DEĞİL HÜKÜMETİN İŞİ”
17 Şubat’ta 100. Yılında yeniden düzenlenmesi planlanan İktisat Kongresi konusunda merkezi iktidarın programından bağımsız olarak Büyükşehir’in de program hazırlamasına tepki gösteren Şahin, Tunç Soyer’in ‘vazifesi olmayan işlerle uğraştığını’ ifade etti ve “İktisat Kongresi önemli bir kongre. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün iradesiyle ortaya konulmuş bir şey. Tunç Soyer, ‘O dönemde devlet mi vardı’ diyor. Vardı o dönemde devlet. Kurucu iradenin önderliğinde sürdü. Devlet mi vardır demek doğru değil. Vardı tabii ki de devlet ki bu çalışmalar yapıldı. Bu söylemler doğru söylemler değil. Bu konu esasen hükümetin işi. Ülkeyi yönetenlerin işi. Sembolik yapılacak bir şey değil ki. Tunç Bey için söylüyorum. Sen, düzenlenen kongreye katıl. Orada fikirlerin söyle. Tunç soyer Bey kongre düzenleyeceğiz diyor ama bu iş Tunç Soyer Bey’in değil hükümetin işi. Ama maşallah Tunç Soyer Bey, işi dışında her şeyi yapıyor. Üstüne vazife olmayan her yere koşturuyor. Sen önceliklerini belirle. Seni İzmirli Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçmiş. Sen o kongreye katıl, fikirlerini söyle. İnsanlar bilinçli. O kendisine neyi mal edecek? Tunç Bey, Büyükşehir Belediye başkanı. Ekonomimizi yöneten bakan değil. Her şey ortada” diye konuştu.
“İZMİR CHP’YE MAHKUM DEĞİL”
Büyükşehir’in 4 yıl performansını da değerlendiren Şahin, ‘Engellenme’ polemiğinde ‘bahane’ göndermesi yaptı ve şunları söyledi; “Büyükşehir'in 30 ilçeden de geliri var. Ama 30 ilçeye aynı oranda hizmet götürmüyor. Ankara’da bekleyen tüm projelerine biz destek olacağımızı söylüyoruz ve oluyoruz da. O nedenle samimi olmak lazım. 4 yıl geride kalıyor. İşin sonuna gelmiş. Bahanelerle olmuyor artık. İzmir’in sorunlarını çözmek gerekiyor. Bahanelere sığınıp ‘Engelleniyoruz’, ‘Hükümet projelerimiz onaylamıyor’ demek doğru değil. İzmirliler CHP’ye mahkum da değil mecbur da değil. İzmir’de sürekli CHP, CHP. Ama yapılan bir hizmet yok. Devasa bir bütçe var. Bunu hizmete harcasınlar.”
Sayfa başına git
