TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- MÜSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu, MÜSİAD İzmir Şubesi ev sahipliğinde “Türkiye Yüzyılında Şehirleri Fark Et, İnşa Et” temalı istişare toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantıya; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Bilal Saygılı, MÜSAİD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Cemil Yüksekdağ, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, MHP Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Ceyda Bölünmez Çankırı, Necip Nasır, Yaşar Kırkpınar, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ve iş insanları katıldı.
Toplantıda yapılan konuşmalarda küresel iklim krizi ve deprem gerçeğine dikkat çekilirken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmaları da eleştirildi.
Toplantıda ayrıca Harmandalı Çöplüğü de gündem gelirken konuya ilişkin sert çıkışlar yapıldı.
KÖŞGER: GÖNLÜNÜ İNŞA ETTİĞİMİZ İNSANLAR ŞEHİRLERİMİZİ İNŞA EDİYOR
Kısa bir konuşma yapan İzmir valisi Yavuz Selim Köşger, “Bizim medeniyetsizin temelini Medine yani şehir teşkil eder. İnsanlarımızın gönlünü inşa ettiğimiz, gönlünü inşa ettiğimiz insanların da şehrimizi inşa ettiği bir sürece ve döneme vesile olması temennisiyle toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
DAĞ’DAN BÜYÜKŞEHİR’E ‘BERGAMA’ RESTİ
İzmir’de kentsel dönüşüm ve kentleşme adına yaşana sorunlarda Büyükşehir’in uzlaşmacı bir tavır sergilemediği mesajını vererek yerel yönetimi eleştiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Bergama’ya taşınmak isteyen çöp konusunda da rest çekti ve “Uzun yıllardır siyasetin içindeyim. Bu dönem diğer dönemlere göre afetler konusunda çok zor dönemler geçirdik. 5 yıla baktığımızda ülkemizde deprem, sel, yangın ve pandemi geçirdik. Bu hadiselerde gördük ki afetlerde hükümet ve bakanlarımız cumhurbaşkanımız liderliğinde hiçbir vatandaşımıza ‘Nerede bu devlet’ dedirtmediniz. Bizler bu ilin milletvekiliyiz. 0 Ekim’deki depremden sonra günlerce burada kaldık. Kaldıktan sonra da “merak etmeyin, zaman kaybetmeden bu işlere başlayacağız” dedik. Bunu demek bizler de dahil insanın kendisini güvende hissettiği bir şey. Bu işi gerçekten sahiplenildiğini vatandaş bilecek. Çünkü sonrasında burada biz yaşamaya devam edeceğiz, insanlar sonra gelip bize hesap soracak. Vazifeli kişinin “ben sonuna kadar buradayım” demesi ve aynı zamanda adım atması hem vatandaşa açısından çok kıymetli hem de bu kentin siyasetçileri açısından çok kıymetli. Bunun için 5 bin küsur dönüşüm sağladık. Belki bu istemediğimiz bir hadise nedeniyle oldu ama bize bir şey hatırlattı. Biz İzmir’de Türkiye Yüzyılında kentsel dönüşüme artık başlamamız gerekiyor. Öyle bir şey ki… Yarın eğil hemen şimdi diyerek bu sürece başlamamız gerekiyor. Herkes bir şekilde bu taşın altına elini koyarak bu süreci hayata geçirmeli. Ben ‘Görev sürecimi geçireyim, görev sürem boyunca sadece birtakım sözlerle, açıklamalarla bu süreyi tamamlarım’ diyerek bu sorunlar çözüme kavuşmuyor. Burada 7 temel sorun var var. Bunlara baktığımızda harmandalı çöplüğü 10 senedir konuştuğumuz bir konu. Sayın Kocaoğlu zamanında da ifade diyorduk, Soyer döneminde de ifade ediyoruz. Eper Harmandalı'na çözüm bulunmazsa olay Ümraniye’ye doğru gidiyor. Biz ‘bu sizin işiniz ne yaparsanız yapın’ demiyoruz. Biz ‘Gelin, bu işi doğru bir yerde çözelim’ diyoruz. Ama çözüm üretilmediği gibi o çöplükte yer olmadığı için çöpleri Bergama’ya taşıyacaklarmış. Bergama AK Partili belediye diye mi istiyorsunuz? Böyle bir şeye müsaade etmeyiz. Gerekirse bütün Bergama’yı toplar yine de müsaade etmeyiz. Biz gelin bu işi başka yerde çözelim diyoruz. Ulusal krediler de var. Bu konuda dayanışma içinde olmaya hazırız. Çarpık kentleşme ve sanayi sitelerinin kentin içinde olmasını da söylüyoruz. Biz gelin beraber planlayalım diyoruz. Çünkü birlikte planlamadığımız her işte o iş siyasete konusu haine geliyor. Biz bu şehri birlikte planlamak zorundayız. Biz şehrimiz fark ediyoruz. Burada iklimin ve yaşamın çok güzel olduğunu biliyoruz. Bu şehirde yaşamı belediye başkanları ve milletvekilleri olarak daha yaşanabilir bir yer haline getirmek zorundayız” dedi.
NASIR’DAN ‘PLAN UYUMU’ ELEŞTİRİSİ
AK Parti İzmir milletvekilleri adına konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, Gaziemir’deki tapu sorununa değindi ve “Türkiye AK Parti döneminde demokrasi, ekonomi, özgürlük ve diplomaside attığı adımlarla dünyada etkili bir ülke konumuna yükseldi. Kısır bir döngünün yaşandığı dönemde deprem gerçeği olan ülkemizde sosyo-kültürel sorunlar, altyapı eksikliği ve çarpık yapılaşmayla kentsel çöküntü alanları oluştu. Olan depremler ve felaketlerde binlerce canımızı kaybettik. Nasıl ki eğitim ve sağlık haksa sağlıklı konular da yaşamak a insani bir haktır. Türkiye 20 yılda altyapı yatırımlarıyla ibrikte yeniden imar ve inşa edilmeye başlandı. Tüm dünyada sosyal devlet anlayışını rafa kalktığı ve enflasyonla mücadele ettiği günümüzde cumhurbaşkanımızın talimatıyla uygun konut kredisi, ilk evim ilk işim, sosyal konut projesi gibi çalışmalar hayata geçirildi. İnşaat sektörü, ülkenin kalkınmasına destek olan, ekonomide istihdam ve kalkınmaya katkısı olan bir sektör. Bizler, bu sektöre destek veriyoruz ve vermeye de devam edeceğiz. Büyükşehir Belediyesi tarafından hala bazı ilçelerde 5 binlik planları yapılmayan İzmir’in 100 binlik planlarını yapılmasında ve sonuçlandırılmasında; 3 gün önce sonuçlandırılan Gaziemirlilerin tapu sorununu çözülmesinde, 25 bin sosyal konut yapılmasında ve diğer projelerde 26 milyar TL’lik yatırım ve devam eden 6 milyar TL’lik yatırımı sürdüren Çevre, Şehircilik ve iklim Bakanımız Sayın Murat Kurum’a teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
ASMALI: ŞEHİRLERİN RUHLARINI ÖLDÜRMEYELİM
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı ise şunları söyledi; “Yakın tarihimizde yaşanan felaketler, afetler, çarpık kentleşme süreçleri gibi yaşananlardan ibret alarak hataların tekrar etmemesinin önüne geçebiliriz. Bizim mimarideki yüksek çizgimizi yeniden yakalamamız ve yaşanabilir kentler kurmamız şarttır. Evlerimiz, binalarımız ve şehirlerimiz aslında bizim aynamız gibidir. Akıllı şehirler kuralım ama şehirlerin kalbini ihmal etmeyelim. İnsan merkezli, erdemli şehirlerimiz olsun. İnsanın öncelediği, çevre ve doğaya, hayvanlara dost şehirlerimiz olsun. Eğer bir nesli ihmal ederseniz ihmal ettiğiniz nesil imar ettiğimiz şehri yok eder. Buna dikkat etmeliyiz. Şehirlerimizi teknolojik gelişmelerde donatalım ama şehirlerimizin de ruhlarını öldürmeyelim. Cumhuriyetimizin 100. Yılı ve Türkiye yüzyılında yapılan bu toplantıyı bir farkındalık oluşturmak için tertip ettik. Bizim köklü tarihimizde olduğu gibi istikbalimiz için ideallerimiz var. Sayın cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi düzenli ama karakteri olmayan şehirleşme bizim idealimiz olamaz.”
YÜKSEKDAĞ: YENİLENME ARTIK ZORUNLU
Program sonunda deklare edilecek 10 maddelik manifestoyu açıklayan ve deprem gerçeğini etkilerinden bahseden MÜSAİD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Cemil Yüksekdağ, “Depremsellik, doğal afetler ve iklim değişikliği artık gündemimizde. Güzel İzmirimiz çok yakın zamanda bu felaketleri yaşadı. Bizler inşaat sektörü temsilcileri olarak hangi alanda olursa olsun bu konuda farkındalığı göstermeyi amaçladık. Yaşadığımız yüzyılda iklim değişikliği, depremsellik ve hızla değişen ihtiyaçlar gibi faktörler yenilenmeyi zorunlu kılıyor. Bu toplantımız bireyden ziyade toplumsal farkındalığı amaçlıyor. Bizler kentlerimizi yeniden inşa edebileceğimize inanıyoruz. Bizler sürdürülebilir bir geleceğe geçiş sağlanması şartıyla Türkiye Yüzyıl’ına destek veriyoruz” dedi.
SAYGILI: İZMİR ÇÜRÜYOR
Kentleşme ve sağlıklı kent olma konusunda İzmir’in büyük eksiklikleri olduğunu ifade eden MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Bilal Saygılı ise yerel yönetime tepki gösterdi ve “İşim gereği birçok ülke gitmiş biri olarak şehircilik anlayışını uygulamalarının o ülkelerde ivmeli olduğunu gördüm. Ama artık durum öyle değil. Çünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu ‘Biz bugünün şehirlerine ve insanlarına sorumlu değiliz sadece’ vizyonu doğrultusunda ülkemizin geldiği nokta ne Amerika'dan ne de Avrupa’dan geri değil. Ancak bir durum var. İzmir’imize baktığımızda aşılmazların aşılmadığını görüyoruz. İzmir'in çıkmazlarını 7 başlık altında toplayabiliriz. Birincisi vahşi depolama. Harmandalı çöplüğü… Heyelan ve çöp konusunda o kadar perişan bir haldeyiz ki… Körfez temizliği… Bu, sürdürülebilir metotlarla yapılmıyor. Bu da büyük bir koku sorunun yanında bölgedeki canlıların da yaşamını tehdit ediyor. Bu, bir çevre felaketine neden olacak. Diğer sorun çarpık kentleşme. İzmir’in neredeyse her ilçesinde çarpık kentleşme var. İzmir bu görünümünden kurtulmalı. Diğer konu, sanayi sitelerimizin, gıda ve inşaatlar çarşısının İzmir içinde olması. Trafiği meşgul edecek şekilde her yeri kitlemiş durumdalar Ne tır ne de kamyon girebiliyor. Perişan bir şekilde. Esnafımız sıkıntıda. Kentsel dönüşüm sorunu bizim için ciddi manada sıkıntı. Gerek gecekonduların erekse ruhsatlı fakat eski yapıların dönüştürülmemesi bize ciddi sıkıntı çıkarıyor. Konak, ciddi bir şekilde nüfus kaybediyor. İzmir’in ihtiyacı olan master planı yapılmıyor. Kent içi trafik yoğunluğu her geçen gün artıyor. Bu yoğunluğa çözümlerin üretilmesi elzemdir. Yeni yol düzenlemeleri yapılmalı, metro hatları düzenlenmeli. Yerel yönetimlerin ne yazık ki merkezi iktidarın çakışmalarına eşlik etmediği görüyoruz. İzmir çürüyor. Şehir çürüyor. MÜSİAT olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonla İzmir'in daha yaşanabilir bir kent haline gelmesinde her türlü sorumluluğu almaya hazırız” ifadelerini kullandı.