EGEPOSTASI-Geçtiğimiz ay Manisa’da MHP’li Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin de dahil olduğu ‘yolsuzluk’ iddiaları gündeme oturmuştu.
Manisa Geri Dönüşüm Enerji Üretim A.Ş eski Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Hacı Nuh Kaya’nın ortağı olduğu Manisa Geri Dönüşüm Enerji Üretim A.Ş’nin işlettiği Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Entegre Atık Değerlendirme Geri Dönüşüm Rehabilitasyon Bertaraf Tesisleri ile Düzenli Depolama Sahası’nın bakımı ve işletilmesinin baskıyla ellerinden alındığını baskıyla ellerinden alındığını ileri sürerek şikayetçi olmuştu. CİMER’e başvuru yapan ve iddiaların sahibi olan iş insanı Hacı Nuh Kaya’nın şikayetinin ardından Manisa Valiliği ön izleme başlatmıştı.
Söz konusu iddiaların taraflarından olan Kaya, TR35 ekranlarında yayınlanan 8. Gün programında Gazeteci ve TR35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları’nın konuya ilişkin sorularını yanıtladı.
Yaşanan olaylara ilişkin bilgi veren Kaya, ihaleyi alan şirkete sonradan ortak olduğunu söyledi ve “Bizim tesisimiz 2016 yılında belediye tarafından yapılan ihale şartları uygun görülüyor ve ihale firmamıza veriliyor. İhaleyi kazandıktan sonra 29 yıllık bir sözleşme yapılıyor. İhale alınır alınmaz, ortağım Cihan Bey, sözleşmede yer alan yatırımları yapmaya başlıyor. Ben firmaya daha sonra ortak oldum. 2019 Mart ayında ben şirketin yüzde 60 hissesini aldım ve çalışmaya başladım ve yönetim kurulu başkanı seçildim. Bu işlerle yatırım arttıkça ciro da artar. Ben ortak olduktan yaklaşık bir ay sonra sıkıntılar kendini göstermeye başladı ama ben belediye işidir diyerek olağan karşıladım. Sonra Ertuğrul Yıldırım adında bir kişi 15 gün ya da bir aylık bir süre zarfından sürekli gelip gitmeye başladı ve bizim üstümüze gelmeye başladılar Bize sürekli ceza yazmaya ve bası hissettirmeye başladılar. Ben bu konuda tavır sergiledim. Benim bu süre içerisinde belediye başkanıyla görüşmüşlüğüm yok. Kendisi halka yakın biri olarak görünüyor ama ben büyük bir projenin iki tarafı olarak hiç görüşmedik kendisiyle. Ben daha sonra bu konuyla ilgili MHP Genel Merkezi’nde üst yönetimden birileriyle görüştüm. Durumu açıkladım. Süreli yazı yazdıklarını ve engellemeler yaptıklarını söyledim. Bana ‘Ya seçim öncesinde böyle şey mi olur’ dediler Bu görüşmenin ardından döndüğümde işler normal akışında devam etti. Daha sonra 2019 Yerel Seçimlerinde mevcut başkan yeniden seçildi ve seçimlerden hemen sonra büyük bir baskı oluşmaya başladı. Yazılar gönderilip cezalar kesilmeye başlandı” dedi.
YÜZDE 17’LİK EK PAY İDDİASI
Yapılan sözleşme gereği firmanın yaptığı her işten belediyenin yüzde 12,5 pay aldığını söyleyen Kaya, daha sonra kendilerinden Belediye Başkanı Cengiz Ergün adına da yüzde 17’lik pay istendiğini belirtti ve “Bizim yaptığımız en ufak işten bile belediye cirodan yüzde 12,5 pay alıyor. Baskılar oldukça biz oradan ayrılamamaya başladık. Durdurmalar oluyor, cezalar ve uyarılar yazılıyor. Ben ortağıma gidip neler döndüğünü sordum. O da bana belediye başkanının Ertuğrul Yıldırım ve Ahmet Turgut isimli kişiler üzerinden sürekli cirodan alınan yüzde 12,5’lik payın yanında yüzde 17 belediye başkanının istediğini söyledi. Burası bir kurum. Belirli belgelere imza atmışız. Bizim yatırımlar konusunda eksiğimiz yok, çalışıyor muyuz çalışıyoruz. O zaman bir sorun yok. Bizim yaptığımız işte her şeyin bir düzeni var. Zamanı geldikçe belirli konularda çalışmalar ve yatırımlar yapıyoruz. Bir yandan sürekli üzerimize geliyorlar biz de bir yandan yatırımlarımı gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bir süre sonra Ertuğrul Yıldırım gelmeye başladı ve ardından Ahmet Turgut devreye girdi. Ben hangi görevle gediklerini sordum. Belediyede görevleri olup olmadığını sordum ama bana elçi olduğun söylediler. Daha sonra atıkları durdurmalar, kamyonları engelleme vb. yapıldı ve biz bunlardan bıkar hale geldik” diye konuştu.
SİYASİ BASKI İDDİASI
Yüzde 17’lik ek payın ‘kılıfına uydurulduğunu’ ifade eden Kaya, sözleşmelerinin iptal edilip alt taşeron şirket haline getirilmeye çalışıldıklarını ifade etti. Kendilerine “Bu işler siyasi” denilerek baskı yapıldığını iddia eden Kaya, “Peki o 17’lik pay nasıl alınacaktı? Ahmet Turgut adında birisi bana danışmanlık ücreti olarak bir sözleşme yapılacağını söyledi. Ben bunu kabul etmedim ve daha sonra baskılar iyice arttı. Bize yaklaşık 2 sene önce gelip arıtma tesisi yapılacağını söylediler. Kent Enerji Sahibi Cemal Karakurt’un bunu yapacağını ve tesisimizi ona teslim etmemizi söyledikleri. Bir şekilde bize temas edip işi elimizden almaya çalıştılar. Ahmet Turgut İstanbul’da yaşamasına rağmen her hafta bizim yanımıza geliyordu. Biz kimin adına bizimle konuştuğun sorduğumuzda ‘Başkanın talepleri doğrultusunda’ diyordu. Oradaki talep, istek ve yaptırımların hepsinin sorumlusu başkan. Bu süreçte bize devretmemiz konusunda mobbing yaptılar ve ‘Bu işler siyasi’ ‘devret’ ‘çoluğun çocuğun’ var diyerek sütümüzde psikolojik baskı uyguladılar. ‘Manisa’da MHP ve AK Parti ittifakı var. Siz buradan gideceksiniz. Burada hiçbir şey ve hiç kimse sizi haklı çıkaramaz. ‘Sizin sesinizi’ kimse duymaz. Siz buradan gideceksiniz ve burası da bizim istediğimiz şekilde yönetilecek’ dediler. Kendileri bize oradaki ittifaka dayanarak hiçbir şekilde hakkımızı alamayacaklarını ifade ettiler. En son bizim sıkıntılarımız üst üte gelmeye başladı. Sabotajlar yapılıyordu ama biz bunları ispat edemiyorduk. En sonunda baş edemeyeceğimizi anladık. Bunlar bir şeylerin kılıfına uydurarak üstümüze geldiler Bir de sonunda ara sözleşmeyi belirleyip alt taşeron olmaya karar verdik Yani sahibi olduğumuz evde kiracı olmaya razı olduk. Tabi bu sırada bütün lisanlar bizim adımıza. Biz bu yapılanları hiç kimseye anlatamadık” dedi.
“BORÇLAR BİZE KALDI PARAYI ONLAR KAZANIYOR”
Cemal Karakurt isimli bir şahıs üzerine kurulan Kent Enerji şirketine yetkilerinin zorla devrettirildiğini belirten Kaya, daha sonra hukuksuz bir şekilde alt taşeronluk sözleşmelerinin de feshedildiğini ifade etti ve şunları söyledi; “Ahmet Turgut Bey gelip bize bu sürecin nasıl olacağını anlattı ve şunu da söyledi; ‘Aptallık etmeyin. Bu iş siyasi’ dedi. O istenen yüzde 17’lik payı da resmiyete bağladılar. Bize gelip ara sözleşmeyle işi devredip alt taşeron olacağımızı söylediler ve alt taşeron denen de işin en fazla yüzde 49’unu yapabilirsiniz. Ara sözleşmenin devrini yaptıktan sonra yeni kurulacak Kent Enerji'ye haklarımızı devretmemizi istediler. Bu yasal değil. İnsanlar bize 200 milyonluk bir tesisi nasıl verdiğimizi soruyorlar Bizim orada yaşadığımız zorbalık, engellemeler ve psikolojik baskıları bilmiyorlar. Bizim karşımıza devleti çıkardılar. Kent Enerji'yi Cemal Karakurt kuruyor. Şirket kurulduktan ve biz sözleşmeyi devrettikten bir süre sonra bizim taşeronluğumuz da feshedildi. Bu olayda bizim dışımızda gelişen farklı hesaplar nelerdir ben bilmiyorum. Şirketimiz bizde kaldı ama sözleşme onların üzerine artık. Yani borçlar bize kaldı ama parayı onlar kazanıyor. Bizi yaptığımız yatırımlarla birlikte gelirimiz 7 milyonu bulacaktı. Onlar bunu görünce önümüzü kesmeye çalıştılar. Bize alt taşeronluğu verdikten sonra bizi bir şekilde oradan çıkarmaları gerekiyordu. Biz alt taşeronluğu kabul ederek yüzde 17’lik payın alınmasını da kabul etmiş olduk. Ben ev sahibiyim. Beni evimden çıkarıp oraya kiracı yapıyorsun. Bütün işi ben yapıyorum ve sen hiçbir şey yapmadan benden para alıyorsun. En daha sonra bütün maliyetleri sırtımda yükleyerek gidiyorum. Kesinlikle bu seçimden sonra bu yapılanların hesabı daha ağır bir şekilde sorulacak. Ben bu işin peşini bırakmayacağım.”
BUNDAN SONRA NE YAPILACAK?
Bugüne kadar yaptığı şikayet ve suç duyurularının hiçbir şekilde dikkate alınmadığını söyleyen Kaya hala iddialara konu Cemal Karakurt’un da ifadesinin alınmadığını söyledi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e kendisine dava açması konusunda çağrıda bulunan Kaya, “Valiliğe gittik, CİMER’e yazdık, İçişleri Bakanlığına yazdık. Cemal Karakurt hala dinlenmedi. Bu kişinin çağrılıp ifadesinin alınması lazım. Madem bizim söylediklerimiz yalan o zaman karşı tarafından bize dava açması lazımdı. Bana bugüne kadar büyükşehir tarafından konuya ilişkin açılan bir dava yok. Ben dava açsın diye çok uğraştım. Çünkü ben birçok suç duyurusunda bulundum ama ilerleme kaydedemedim. En azından belediye başkanı bana dava açsın da savcılık o şekilde harekete geçip konuyu araştırsın. Madem ben size bazı iddialarla dava açıyorum siz neden bana dava açmıyorsunuz? Cemal Bey, bizi bu hale getiren şeyleri söyleyen kişi. Bizi bir şekilde alt taşeronluğa alıp daha sonra bizim alt taşeronluk sözleşme miziz tek taraflı fesh ettiren kişi. Ben bu konuda ne yaparsam yapayım bir yol kat edemedim. Bu arada belediyenin yaptığı açıklamalardaki beyanlar da yalan beyanlar. Ben bu işin peşini bırakmayacağım” dedi.