POLİTİKA
Yunan basını, bir çobanın gördüğünü söylediği darbeci askerlerin yakalanması amacıyla adaya Yunan güvenlik güçlerinden çok sayıda komando ile polis özel harekat birliği gönderildiğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele baskın düzenleyip kaçan darbeci askerlerden bir grubun, Bodrum'un Turgutreis Mahallesi'ne 5 mil uzaklıktaki Psemiros Adası'na dün sabaha karşı çıktıkları iddiası, Yunan ordusunu alarma geçirdi. Psemiros Adası'nda bir çoban ile bazı tatilcilerin, bottan inen Türk askerlerini gördüklerini iddia etmesi üzerine, adaya çok sayıda Yunan komandosu ile polis özel harekat birliği gönderildi.
Yaklaşık 30 ev, 2 motel ve 5 restoranın bulunduğu adada önlemler alındı. Yunan Sahil Güvenlik ekipleri ve savaş gemilerinin devriye gezmeye başladığı belirtildi. Havadan helikopterlerle, denizden botlarla ve karadan asker ve polisle arama başlatıldığı ifade edildi.
Haberi duyuran, Yunanistan'da askeri konularda yaptığı haberlerle bilinen 'www.onalert.gr' sitesine göre; şu ana kadar bir gelişme olmadığı, ancak aramaların sürdüğü belirtildi. Olayın duyulmasının ardından Psemiros adasına yakın bölgede Turgutreis ve Akyarlar arasında, 2 Türk Sahil Güvenlik botu ile 2 Türk Sahil Güvenlik helikopterinin de devriye gezdiği görüldü.
SUİKAST TİMİNDEKİ 11 ASKERİN SIRRI
Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, darbe gecesi Cumhurbaşkanı'na yönelik saldırıyı gerçekleştiren ekibin içindeki 11 askerin sırrını anlattı.
Eski bordo bereli, güvenlik uzmanı Mete Yarar, Karar gazetesindeki bugünkü köşesinde darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a saldırı düzenleyen ekipteki 11 askerle ilgili ilginç bilgiler verdi.
Yarar, yazısında yakalanan darbeci askerlerin ifadelerinde, saldırıya katılan Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibine Astsubay Zekeriya Kuzu'nun İstanbul’dan özel bir ekibin geleceğini, Cumhurbaşkanı’na yönelik saldırıya onların liderlik edeceği bilgisinin verildiğini anlattıklarını hatırlatarak şunları yazdı:
"Bu ifadelerden sonra hepimizde Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan gelen bir ekibin İstanbul’a, İstanbul’dan da İzmir’e geçtiğiyle ilgili bir yanılgı oluştu. Evet İstanbul’dan gelen 11 kişilik bir ekip var. Bunlar, geçmişte ÖKK ve diğer özel birliklerde çalışan personeller. Ama şu anda ÖKK veya diğer özel birliklerle ilgili hiçbir bağlantıları yok. Öğrendiğim kadarıyla her biri Harp Akademileri’nde öğrenci. Bu nedenle de tabii ki tamamı subay. Yani özetle tekrarlayalım; bunlar teknik anlamda donanımlı ve geçmişte de özel birliklerde çalışmış olan personelden oluşan bir ekip.
EKİBİ BİNBAŞI TOPLADI
Bu ekibin başında olan kişi ise ÖKK’da görevde olan ve cuntacıların içine karışmış bir binbaşı. Edindiğim bilgiye göre, bu binbaşı İstanbul’a geçiyor, İstanbul’dan ekibi toparlıyor, silahsız olarak İzmir Çiğli’ye geçiyorlar. Silah ve ekipmanlarını oradaki MAK ekiplerinden aldıklarıyla ilgili bir duyum var. Çünkü bu özel silah ve ekipmanları Harp Akademileri’nden alma şansları olduğunu düşünmüyorum. Gördüğüm kadarıyla ekipmanları tamamen özel birliklere ait olan silah ve teçhizattan oluşuyor.
Bu şahısların kaçışlarıyla ilgili de şu bilgilere ulaştım: Şahıslar önce bütün halinde hareket ediyorlar. Bu 12 şahsın yakalandığı yere kadar belli bir grupla geliyorlar. 10 günden bu yana arazideler. Dağlık alanlardaki iniş çıkışlardan dolayı değişkenlik gösteren yaklaşık 18 kilometrelik bir yere tırmanarak bu bölgeye kadar ilerliyorlar. Bir kez bakkala inip ekmek ve yiyecek aldıklarına ilişkin bilgi var. Onun dışında aç kalıyorlar ve çoğunlukla gündüz durup gece intikal gerçekleştiriyorlar.
DİĞER GRUPTAN AYRILDILAR
Ama bu 11 kişilik grup, 12 kişilik gruptan ayrılma kararı alıyor. Nedeni de şu: İçlerinde kaçış sırasında hastalanan bir binbaşı var. O binbaşıyı bir yere ulaştırmaya çalışıyorlar ve yakalanmadan önce diğer gruptan ayrılıyorlar. Zaten İstanbul’dan gelen ekip de bu ayrılan 11 kişilik ekip."
OPERASYON SÜRÜYOR
Bu arada kaçan 11 darbeci için geniş çaplı operasyon hala devam ediyor. DHA'nın haberine göre, darbeci askerlerden 2’nci Ana Jet Üssü’nde ’cemaat imamı’ olduğu öne sürülen ’Paşa’ lakaplı Astsubay Zekeriya Kuzu, Binbaşı Taner Berber, Astsubay İlyas Yaşar, Astsubay Gökhan Güçlü, Hava Piyade Kıdemli Çavuş Erkan Çıkat, Hava Piyade Kıdemli Çavuş Ömer Faruk Göçmen ile Hava Piyade Kıdemli Çavuş Abdülhamit Gül Erdem, günler süren takip sonrasında, geçen pazartesi günü Marmaris’in Çetibeli mevkiinde yakalandı. Gözaltındaki astsubaylar Gökhan Güçlü ve İlyas Yaşar, dün adliyeye gönderildi. Ancak bu 2 astsubay tekrar emniyete götürüldü. Gözaltındaki 7 askerle ilgili işlemlerin sürdüğü, daha sonra adliyeye sevkedileceği belirtildi.
Marmaris ve çevresinde sürdürülen arama ve yakalama çalışmaları kapsamında, saldırıya katıldıktan sonra kaçan 11 askerden 10’unun kimliği de dün tespit edildi. Bu askerlerin Şükrü Seymen, İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Murat Köse, Burkay Karatepe, Mehmet Demir, Enes Yılmaz ve Muhammet Burak İpek olduğu belirlendi.
"BİZ SİLAH KULLANMADIK"
Muğla İl Emniyet Müdürlüğü’nde ifade işlemleri devam eden MAK timi üyesi darbeci askerlerin ifadelerine yönelik detaylar da ortaya çıktı. Yakalanan askerler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otele yapılan saldırıda kesinlikle silah kullanmadıklarını ileri sürdü. Askerler ifadelerinde bu durumun da ormanlık alanda ele geçirilen silahlara yapılacak balistik inceleme sonrasında ortaya çıkacağı iddia etti. Askerler ayrıca daha önce gözaltına alınıp tutuklanan diğer MAK üyeleri gibi, terör operasyonuna çıkıldığı şeklinde bilgilendirildiklerini öne sürdü.
FİRARİ TİMİ TABUR KOMUTANI BİNBAŞI SEYMEN KURDU
Marmaris’te otel saldırısına katılan askerlerden, halen firarda bulunan 11 kişilik time ait yeni bilgiler de elde edildi. Firari olan timdeki askerlerin, eskiden Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda uzun yıllar eğitim alıp görev yaptığı, ardından da başka birliklere tayin edildikleri saptandı.
Halen kaçak olan timde bulunan ve onlara komuta eden kişinin de, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen olduğu belirlendi. Darbe girişiminden önce Binbaşı Şükrü Seymen’in, özelliklerini ve cemaatle ilişkilerini çok iyi bildiği firari timin üyelerini, bizzat kendisinin belirleyip topladığı ortaya çıktı.
Bu bilgiler doğrultusunda çatışma olasılığına karşı, operasyona katılan tüm ekipler, dikkatli olmaları yönünde uyarıldı.
SALDIRI SİLAHLARI AYNI DEPODAN ALINMIŞ
Operasyon kapsamında ele geçirilen otomatik silahlara yönelik araştırmaların ilk sonuçları da elde edildi. Silahların TSK’ya ait aynı depodan alındığı ve ilk kez otel saldırısında kullanıldığı, yetkililerce ifade edildi. Silahların nereden temin edildiği ya da ne zaman kullanılıp kullanılmadığının ise kesin olarak balistik inceleme sonrasında tespit edileceği açıklandı.
OPERASYON ŞİRİNKÖY’DE
Akyaka bölgesinde yoğunlaştırılan arama ve tarama faaliyetleri, gece yarısına doğru gelen bir ihbarla, Muğla’nın Ula İlçesi’ne bağlı Şirinköy’e kaydırıldı.
Köylülerin firari askerlerden birini gördüklerini ve ormanlık alana ayağı aksayarak kaçtığını ifade etmesi üzerine, bölge ablukaya alındı. Özel harekat timleri ve jandarma komandolar gönderildi. Helikopterden yapılan anonslarla da, firari askere, kendilerine zarar verilmeyeceği söylenip, teslim olmaları çağrısı yapıldı.
Görgü tanıklarına firari askerlerin fotoğraflarından yaptırılan teşhis sonrasında, kaçan kişinin Yüzbaşı Ergün Şahin, olduğu saptandı. Sabaha kadar bölgede süren aramalar, sabah saatlerinde takviye kuvvetlerin gelmesiyle yoğunlaştırıldı.
2 DARBECİ ASKER TUTUKLANDI
Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele saldırı düzenleyen darbeci askerler arasında bulunan ve geçen pazartesi günü yakalanan 7 kişiden astsubaylar Gökhan Güçlü ve İlyas Yaşar, Muğla'da sevk edildikleri adliyede tutuklandı.
Gözaltında bulunan diğer 5 darbeci askerin sorgusunun devam ettiği ve savcının talimatı doğrultusunda daha sonra adliyeye sevk edilecekleri belirtildi.
SON FİRARİNİN KİMLİĞİ DE TESPİT EDİLDİ
Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele saldırdıktan sonra kaçan askerlerden son firarinin de kimliği belirlendi. Bu kişinin, Bahadır Sagun olduğu öğrenildi. Otel saldırısının üzerinden 13 gün geçtikten sonra Çetibeli bölgesinde aranan askerlerden Şükrü Seyman'ın binbaşı, İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin'in yüzbaşı, Murat Köse, Burkay Karatepe, Mehmet Demir, Enes Yılmaz'ın üsteğmen, rütbesinde olduğu tespit edildi. Muhammet Burak İpek ile adı yeni saptanan Bahadır Sagun'a yönelik araştırmanını sürdüğü açıklandı.
Çetibeli'nde arama tarama faaliyetlerine katılan, operasyon düzenleyen güvenlik güçlerinin yetkilileri de, bölgenin sık ormanlık alanla kaplı olmasının yanı sıra dikenli bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle de aramalarda sorun yaşandığını, bu tür arazi yapılarının gizlenme içinde uygun pozisyon yarattığı için araştırmaların yavaş ilerlediğini ifade etti.
"BAK BİZ SİZİN İNİNİZE GİRDİK DEYİNCE ANLADIK"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı Marmaris'teki otele saldırdıktan sonra 2 polisi şehit ederek kaçan ve aramalar sonucu yakalanan darbeci askerlerden Gökhan Güçlü ve İlyas Yaşar'ın savcılıktaki ifadelerinin ayrıntıları belli oldu.
Darbeci askerlerden Astsubay İlyas Yaşar'ın, "Biz otele girdiğimizde içeride polisler vardı. MAK timi olduğumuz için arkadaydık. Önümüzde polisler yere yatırılarak kelepçelendi. O an bu çok garibime gitti. Daha sonra Astsubay Zekeriya Kuzu, yerde yatan polislere 'Onu nereye sakladınız, hani bizim inimize girecektini? Bak biz sizin ininize girdik' deyince biz bu operasyonun Cumhurbaşkanı'na yönelik olduğunu o zaman anladık" diye ifade verdiği ileri sürüldü.
Astsubay Gökhan Güçlü'nün ise "Helikoptere binmeden önce Binbaşı Taner Berber önemli bir terör operasyonu yapılacağını ve örgütün ele başlarından birisini alınacağını söyledi. İki yıldır biz eğitim alıyoruz. Bugüne kadar hiçbir operasyona katılmadık. Hep böyle bir anı bekliyorduk. Hiç düşünmeden operasyona katılmak için gönüllü olduk. Helikopter ile havalandığımızda Taner binbaşı bizlere ordunun yönetime el koyduğunu, ancak operasyonun değişmediğini söyledi. Biz bu operasyonun Cumhurbaşkanı'na karşı yapıldığını bilmiyorduk. Otele girdiğimizde anladık" dediği öğrenildi.
Sayfa başına git
