Türkiye 2015 yılında iki ayrı seçim yaşadı. 7 Haziran sonrası, 1 Kasım erken seçimi ile AK Parti tek başına iktidar oldu. Ancak daha hükümet kurulmadan başkanlık tartışması yeniden alevlendi. Bu tartışma 3 ayda kartopu gibi büyüdü ve Meclis Başkanı’nın girişimiyle 4 partinin üye vermesiyle oluşturulan yeni anayasa masasını tek vuruşta devirdi. CHP, ‘başkanlık’ dayatması olduğu gerekçesiyle masadan kalktı. Meclis Başkanı, masa nın dağıldığını açıkladı. Hükümet, CHP olmadan da olur çıkışı ile meydan okudu. Masa yeniden toplanmaya çalışıldı ama gerçekleşmeyecek gibi gözüküyor. Bütün bu yaşananlar Ankara'da seçim söylemini ortaya çıkardı.
Yeni anayasa masası ne olacak tartışmaları sürerken Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yabancı gazetecilere yaptığı açıklamada "Erken seçim ihtimali yok yeni anayasa ve başkanlık için 2 ayrı referandum yapılabilir " çıkışı geldi. Kalın’ın sözleri yeni bir tartışmayı daha başlattı. Tam bu tartışma alevleniyordu ki Meclis Başkanı’nın 'masaya dönün' mektubuna yanıtlar gelmeye başladı. MHP, CHP’nin ikna edilmesi şartı ile ‘evet’ dedi. CHP ise Erdoğan gerekçesini öne sürdü ve masaya oturmama kararı aldı. İşte dananın kuyruğu burada koptu…Şimdi herkes acaba yeniden seçime mi gidilecek telaşı yaşamaya başladı.
CHP LİDERİNİN 'HAZIR OLUN' MESAJI
Ankara'da erken seçim, çok fazla yüksek sesle olmasa da konuşulmaya başladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’daki istişare toplantısında partililere “Yeni erken seçime hazırlıklı olun” çıkışı da seçim ihtimalinin kuvvetli göstergelerinden biri olarak algılandı.
BAŞBAKAN 'ERKEN SEÇİM YOK' DİYOR AMA…
Erken seçim tartışmalarına karşı Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada erken seçim olmayacağını şu sözlerle açıklamıştı: “Benim ağzımdan ya da herhangi bir şekilde bizden böyle bir açıklama duydunuz mu. Türkiye'de herhangi bir şekilde erken seçim baskın seçimden bahsetmek doğru değil. Hele hele bir kasım gibi muhteşem sonuçtan sonra seçimden bahsetmek yok. Halkın beklediği daha fazla ihracat. Daha fazla hizmet milli gelirin artması büyümenin olması. Bizim tüm bu gündemi bırakıp yeniden bir seçime gitmemiz halka anlatılmaz. Halkın önem verdiği şey samimiyet. Seçimi kazandıysak samimiyetimiz sebebiyle kazandık. Samimiyet ülkeyi yönetimsiz bırakmaz. Halka bunlar fırsatçı gibi bir intiba vermedik. Diğer partiler bu yüzden kaybetti. Fırsatçı olursanız halk tepki verir.”
AK PARTİ B PLANINI DEVRE SOKACAK
Ak Parti’nin diğer partileri anayasa masasına getirememesi halinde B planını devre sokacağı ve ‘başkanlık omurgalı’ kendi anayasa taslağını Meclis’e getireceği konuşuluyor. Anayasa değişikliğinin kabulü için 367, referanduma gidebilmesi için ise 330 oya ihtiyaç var. AK Parti’nin ise 317 vekili bulunuyor. Diğer partilerden değişikliğe oy çıkmaz ise anayasa değişikliğinin kabulü mümkün olmayacak. İşte o zaman yeniden seçim fitilinin ateşleneceği dile getiriliyor.
PEKİ AK PARTİ NEDEN SEÇİM İSTER'
Bu tartışmanın altında yatan sebep ise 1 Kasım'da önemli bir seçim zaferi kazanan Ak Parti'nin bir bölümünün, yeni bir erken seçimden yine büyük zaferle çıkabileceğini hesaplamasının yattığı belirtiliyor. Üç muhalefet partisinin de iki MHP ve HDP’nin yaşadığı sıkıntıları AKP’nin avantaja çevireceği dilden dile dolaşıyor. AK Parti çevrelerinde yaşanan çatışmaların HDP’yi baraj altına itebileceği, MHP’de ise olağanüstü kurultay çıkışlarının ve parti içinde yaşanan tartışmaların kaybına neden olacağının hesaplarının yapıldığı belirtiliyor. Bu durumda yapılacak bir erken seçimin AK Parti’yi anayasayı değiştirecek 367 milletvekilinin üzerine çıkabileceği dillendiriliyor. AK Parti’nin bir erken seçim durumunda parti içi dengeleri nasıl koruyacağı ise merak konusu. Parti içinde erken seçim yanlıları kadar, karşıtlarının da olduğu, 1 Kasım sonucuna bakıp yeni bir seçime gidilmesi halinde hesapların tutmama ihtimali de değerlendiriliyor.
‘TÜRKİYE EV HAPSİNDE, ERKEN SEÇİME GİDEMEZ'
CHP’nin eki Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e de erken seçim ihtimalini sordum. Tekin, erken seçimin olmasını istiyor ama Türkiye’nin yaşadığı bu ortamda bir seçimin olmayacağını düşünüyor. Gerekçelerini de şöyle sıralıyor: Türkiye hem içeride hem de dışarıda tecrit edilmiş ev hapsine alınmıştır. Bu ortamda nasıl seçim yapılacak. AKP böyle bir seçim hamlesi yapamaz. Bence siyaset tükenmiştir. Ben de siyasetçiyim ama bunu görebiliyorum, siyaset çözüm üretemiyor. Ama Türkiye’yi bu darboğaza sokan siyasi anlayışın da gitmesi gerekiyor. Bu da sandıkla olabilir. Bir erken seçim Türkiye’yi düzlüğe çıkarabilir. Ben bir erken seçim olmasını istiyorum. Ama iki cihan bir araya gelse halkın başkanlık sistemine onay vermeyeceğini düşünüyorum”