ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yönetiminde gerçekleşen oturumda ESHOT Genel Müdürlüğü'nün 2017 yılına ait gelir-gider bütçesi karara bağlandı. Kurumun 746 milyon 459 bin lira olarak belirlenen bütçe taslağı AK Parti'nin ret oylarına karşın CHP'li üyelerin oyçokluğu ile kabul edildi.
ESHOT'TAN ÜMİDİ KESELİ ÇOK OLDU!
Gergin geçen oturumda muhalefet adına söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, ESHOT Genel Müdürlüğü'nün bütçesine yönelik eleştirilerini dile getirdi. 2017'de kuruma ait herhangi bir yatırım olmadığına dikkat çeken ve bütçeyi "Vasat" ile "Başarısız" olarak niteleyen Doğan, "Bu yıl da açık veren bütçede 134 milyon zararın yine belediye kasasından karşılanacak olması bizi üzüyor. Alışılagelen başarısız yönetim anlayışı bu bütçede de kendisini göstermekte. Bu yıl zam olmayacak olması, söz konusu zararın vatandaşın cebinden çıkacak olmaması bizleri sevindirmiştir. 2017 yılı bütçesinde zam gözükmüyor. İnşallah gelecek yıl bir sürprizle karşılaşmayız" dedi.
"NE OLACAK ESHOT'UN BU HALİ'"
ESHOT Genel Müdürlüğü'nün başarısız bir tablo çizdiğine değinen ve söz konusu tabloyu yönetim zaafiyetine bağlayan AK Parti'li Doğan, "Ne olacak bu ESHOT’un hali'’ sorusu aklımıza geliyor. Kent için toplu ulaşımda hizmet kalitesinin artmasını geçtik ama rutin görevlerin dahi yerine getirilmesi mümkün görünmüyor. ESHOT artık başarılı bir performans sergileyemiyor. İZBAN’daki krizde gördük. ESHOT personeli tüm iyi niyetine rağmen ulaşım yükü altında ezilmiştir.Günümüz koşullarına ayak uyduramadığından ötürü bugün bu tabloyla karşı karşıyayız. Her yıl küçülecek söylentileriyle geldiği nokta halk otobüslerini aratır hale gelmiştir. Bunu biz değil duraklarda saatlerce bekleyen, balık istifi giden, yaz ayılarında yolda kalan aktarma merkezlerinde çile çeken İzmirli hemşerilerimize sorun. İşletme anlamında büyük bir zafiyet söz konusu. Kurumun bütçesinin büyük kısmı her yıl olduğu gibi maaş ödeme ve tüketime ayrılmış. 2017 yılı bütçesi aslında bir tüketim bütçesidir. İzmirliler gibi biz de ESHOT’tan ümidi keseli çok oldu. Kayıp bir yılla karşı karşıyayız. Gereksiz harcamalarla şişen bütçede İzmir halkının yararına bir şey göremiyoruz. Zararların artışa geçmesi bu tabloyu kaçınılmaz kılmaktadır" şeklinde konuştu.
"KURUM BİLEREK ZARAR ETTİRİLİYOR"
ESHOT'un bütçesinin yine açık verdiğini söyleyen ve harcama kalemlerine dikkat çekerek kurumun bilinçli olarak zarar ettirildiğini dile getiren Doğan, "Alınan 20 elektrikli otobüs, 1 yol süpürgesi, 1 adet kamyon toplam 23 adet araç alınmak dışında kayda değer hiçbir çalışmaya rastlayamadık. 20 adet otobüs alımının 3 yıldır bütçeye konulmasına rağmen yollarda elektrikli otobüs göremiyoruz. Artık yollarda görmeye özledik. 3 yıldır bir türlü ihalesi yapılamayan taşıt alımlarıyla ilgili süreç ortadayken 400 araçlık elektrikli araç filosundan çok umutlu değiliz. 23 araç alımını içeren basit boş yere hazırlanmış bir bütçe söz konusudur. 2017 bütçesi kurumun başarısız yönetim anlayışının en belirgin göstergesidir. Aslan payını oluşturan personel giderleri ve cari ödemeler bütçenin yüzde 80’ine denk gelmektedir. Zarar eden bütçede 22 milyon borç vermek de neyin nesidi? Hem zarar edip hem borç vereceksiniz. Bu nasıl bir yönetim anlayışıdı? Kurum kasasından yurt dışındaki fuarlara katılacağınızı ve yine reklamlara para harcanacağını görüyoruz. Yurtdışına gittiğinizde ulaşımı 15 gün bedava yaptığınızı mı, 16 yıl sonra kağıt bilete döndüğünüzü mü, aynı iş için 9 kez ihaleye çıktığınız mı anlatacaksını? Yılan hikayesine dönen elektrikli otobüs filosunun reklamını mı yapacaksını? Bağış ve yardımların amacı nedi? Hangi kurumlara yapılacaktı? Zarar ederken yardım dağıtacak kadar gönlümüz bol m? Tüketim malları nelerdi? Aklımıza ‘ESHOT acaba bilerek mi zarar ettiriliyor'’ diye bir soru geliyor. Otobüslerin tamiri, temizliği, çalışmayan ya da çalıştırılamayan akıllı durak levhaları sil baştan değişen turnikelerin tamamı kağıt üstünde kalan işlemlerdir ve tartışmaya gerek yok. Her yıl getirilip önümüze konan çevreye dayalı ulaşım teknolojisi artık bize çok uzak gelmektedir. Farazi işleri burada konuşmaya gerek yok. Ulaşımda devrimi geçtik çalışmayan kart dolum cihazlarını tamir edelim. ESHOT artık basma kalıp hazırlanan, geçen yılın kopyası olan bu programda kayda değer hiçbir gelişme göremedik. İzmir’in yararına bir çalışma görmediğim bu bütçenin sınıfta kaldığını ifade etmek zorundayım. Zorlamayla mecburen yapılan bu bütçeden de belli ki ancak bu kadar oluyor. Başarısız bit bütçeyle karşı karşıyayız" diyerek sözlerini noktaladı.
AYDOĞAN BİLET ZARARLARINI AÇIKLADI, ANKARA'YA SÜBVANSİYON ÇAĞRISI YAPTI
Doğan'a ve AK Parti'li üyelerin eleştirilerine karşılık veren CHP Grup Başkanvekili Sırrı Aydoğan ise “Sayın Doğan paranın başında. Bu kadar bilmesi gereken kendi işini o bilmiyor. ESHOT’un birçok belediye şirketiyle ortaklığı var. Zarar ediyor diyor. Öğrenci kartından 218 milyon eksik para aldık. Öğretmen kartından 6 milyon, 60 yaş kartımız 14 milyon eksik para alıyoruz. ESHOT’un kasasına girmesi gerekirken vatandaşımızın cebine giriyor. Helali hoş olsun... 65 yaş kartından da 90 milyon alamadık. Biz ESHOT’ta 130 milyon ziyan gösterirsek ayıp... ESHOT kendini kanıtlamış, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hayırlı bir evladıdır. Ne verdiysek geri vermiştir. İşte gördük grevde 300 bin kişiyi taşıdı. Dünyanın neresine giderseniz gidin ulaşımda bir sübvansiyon var. Bu politika vatandaşa yardım ve kentleri araba istilasından kurtarmak için uygulanır" ifadelerini kullandı.
KOCAOĞLU'NDAN TOPLU YANIT
Muhalefetin eleştirilerine sert çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, "300 bin yolcunun taşındığı İZBAN sistemi greve gittiğinde bütün ESHOT ailesi seferber oldu. Mümkün olduğu ölçüde vatandaşlarımızı evine, işine taşımak için yoğun çaba gösterdiler. Kendilerine teşekkür ediyorum. Sayın Bilal Doğan, ‘Elektrikli otobüsleri özlemiştik’ dedi. Elektrikli otobüslerle geçmiş dönemde teşviki mesaisi vardı herhalde. Ama özlemini Şubat, Mart gibi gidereceğiz. ‘Bilerek mi zarar ettiriyor’ sözü var… İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bilançolar bilerek, bilmeyerek çıkmaz. Neyse çıkan odur. Zararsa zaradır, karsa kardır. Gerçeği neyse odur. Büyük kentlerimizde halk otobüslerinin trafiğe, vatandaşa nasıl davrandığını herkes biliyor. Diğer iki büyük kentimize gittiğinizde halk otobüsleriyle yolculuk yaparsanız görürsünüz. İzmir’de halk otobüsü yoktur. Bu büyük başarıdır. Bunun altını çizmek istiyorum" dedi ve indirimli binişler nedeniyle ortaya çıkan zararın kurumun bütçesinde önemli pay kapladığını aktardı.
YUKARIDA HÜKÜMET VAR!
Başkan Kocaoğlu, ESHOT'taki söz konusu görev zararlarının "Sosyal adalet" ilkesinden kaynaklandığını ve kaçınılmaz olduğunun altını çizerek şunları kaydetti: " İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü ulaşımı 2 lira 40 kuruştan yapsa 1 milyar liralık tahsilat yapar. 746 milyon bütçesini karşılar. 250 milyon da kar eder. Bu para belediyeden çıkıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ki? Bu devletin kurumu... Ben yapacaksam bana bunun standartlarını çiz. Ben 250 milyonun hepsini muhtaç ailelerin ulaşımı için karşılayayım. Eskiden bunları bilmiyorduk. Şimdi tek tek kuruş kuruş döküyoruz. Kaç tane, kim binmiş hepsini şıkır şıkır döküyoruz. Bu takip sisteminde ESHOT niye 250 milyon kar etsi? Bedava taşıdıklarının parasını aldığı zaman kar ediyor. Burada bir adaletsizlik var. Başından beri söylüyorum. Biz kimi taşıyoru? Otobüse kim biniyo? Çalışan, büyük çoğunluğu asgari ücret alan, hanımı da çalışıyorsa bir ya da iki çocuğu okula gidip geliyorsa biz bunlardan para alıyoruz. Özel arabasıyla gidenden almıyoruz. Bir de o hale getirdik ki İZBAN grevi oldu baktık 65 yaş üzerinin sayısı düştü. Zevk için biniyormuş. 65 yaş üzeri taşınmasın demiyorum. Ama bunun bir hesabının, kitabının olması lazım. Sosyal faydanın da suyu çıkmış durumda. Adam İZBAN’a biniyor, gidip geliyor. Manzara seyrediyor. Herkes tükettiği ürünün parasını verecek. Bu devlet böyle olmuş. ‘Bu bedava gitsin, bunun oyunu alalım’ diyerek devlet olunmaz. Devlet yardım etmek istiyorsa bir şekilde yol ücreti verecekse verir. ESHOT da ne yapacağını bilir, ona göre adam gibi bütçe yapar. Ben kanun koyucu değilim. Kanun koyucu olsam o insanlara ne kadar vereceğimi, maliyeti nasıl düşüreceğimi bilirim. Yukarıda hükümet var."