15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ülke genelinde ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL), dün Meclis’te tartışmalı oturumda beşinci kez uzatıldı. Bu kararla OHAL uygulaması, 19 Ekim Perşembe saat 01.00’den geçerli olmak üzere 19 Ocak geceyarısına kadar toplamda en az 18 ay devam edecek.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 15 ay sonra neden OHAL’in devamına gerek görüldüğüyle ilgili, “Beklediğimiz neticeleri tam olarak ortaya koyma imkanı hasıl olmamıştır” dedi. “ByLock listesi” ve FETÖ’yle mücadele destek konusunda tartışmalar ve arbede yaşanan görüşmelerde yeni TBMM İçtüzüğü’nün “kınama” hükümlerinin uygulanma talebi krize neden oldu.
TERBİYELİ OL, UTANMAZ
Genel Kurul’da AK Parti grubu adına Başbakanlık tezkeresini savunan İzmir Milletvekili Hamza Dağ ile CHP’liler arasında sert tartışmalar yaşandı. Dağ, kendisine laf atan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’a, “Siz hiç konuşmayın Sayın Tanal. ByLock’ta hakkınızda neler yazıldığını hep beraber okuduk. FETÖ yapılanmasıyla nasıl bir ilişki içinde olduğunuzu artık cümle alem duydu” karşılığını verdi.
Bunun üzerine CHP’liler, “ByLock listelerini niye açıklamıyorsunuz'” diye seslenirken, CHP İstanbul Milletvekili Ali Özcan “Ulan ‘Fetullah Hoca Efendi’ diye yalvar yakardınız. Demek ki ByLock’çusun sen” diye bağırdı. Dağ, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na da “Sezgin bey sen de aynısın hiç karıştırma. Zaman gazetesinde yaptığınız şeyler burada” dedi. Tanrıkulu da “Terbiyeli ol, utanmaz. Ne demek sen de aynısın” diye bağırdı.
MAAŞTAN KESME KRİZİ
Daha sonra söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Hamza Dağ’ın İzmir’de referans olduğu yöneticilerin FETÖ’cü çıktığını savunarak, tutuklanan bazı kişilerin adlarını okudu. Özel, “Kişinin kendini FETÖ şampuanıyla yıkayacağı hamam değil orası. Referans olduklarınızın FETÖ’cü çıktığıyla ilgili...” diyerek isim saymaya devam edince Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın müdahale etti. Aydın, “Varsa bilginiz belgeniz yargı makamına verirsiniz. Sokaktaki her dedikoduyu getirip burada gerçekmiş gibi birilerini töhmet altında bırakarak konuşamayız” dedi.
BİRBİRLERİNE GİRDİLER
Gerilimin tırmanması üzerine Aydın görüşmeye ara verirken, CHP sıralarına yürüyen AK Partili Dağ ile Özgür Özel karşı karşıya geldi. Grupların karşılıklı yürümeleriyle arbede yaşanırken, idare amirlerinin müdahalesiyle kavga önlendi. Verilen arada CHP yönetimi, TBMM İçtüzüğü’ndeki “Meclis’te gürültü ve kavgaya sebep olmak” gerekçesinden dolayı Hamza Dağ’a kınama cezası verilmesini gündeme getirince Meclis bir süre daha çalışamadı. Yeni hükümlere göre kınama cezası alan milletvekilinin maaşının üçte biri kesiliyor. AK Partili yöneticiler de laf atan milletvekillerine de ceza verilmesi gerektiğini savundu. Bunun üzerine CHP ve AK Parti grup başkanvekilleri karşılıklı “Meclis’in saygınlığına özen gösterilmesi” dilekleriyle konuyu kapattı. Başkanvekili Aydın da “Maalesef hoş olmayan bazı söylemler ve fiili durumlar yaşadık” diyerek milletvekillerini uyardı.
BOZDAĞ: OHAL ZORBALIK DEĞİL
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da OHAL’in uzatılma gerekçesiyle ilgili şunları söyledi:
“Bizim amacımız vatandaşa değil, devleti yöneten hükümete ve terörle etkin mücadeleyle görevli kamu kurum ve kuruluşlara ve burada görev yapanlara OHAL ilan etmektir. Dedik ki ‘İnşallah 3 aydan sonra bunu uzatma gereği duymayız.’ Ancak gelinen noktada 3 ay içerisinde bu terör örgütüyle mücadele ve diğer terör örgütleriyle mücadele konusunda beklediğimiz neticeleri tam olarak ortaya koyma imkanı hasıl olmamıştır. Çünkü FETÖ terör örgütünün yapısı, gizliliği, takiyeyi esas alması, çalışma yöntemlerinin bu örgütle mücadeleyi zorlaştırıyor olması, bütün terör örgütleriyle mücadelede alınan kararların hızlı, kararlı ve etkin bir şekilde uygulamaya konulması, karşı karşıya olduğumuz sorunların çetrefilliği, demokratik bir ortamın ve büyük reformların yapılması, Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmelerin ülkemize ve ulusal güvenliğimize yönelik içerdiği risk ve tehditlerin varlığı, başlatılan çalışmaların tamamlanabilmesi maksadıyla OHAL’in uzatılması kararlaştırılmıştır. Ne zamana kadar devam edecekti? Bu mücadele başarıya ulaşana kadar devam edecektir. Türkiye’nin ihtiyacı, OHAL gereklilikleri varlığını sürdürdüğü sürece bu devam edecektir. OHAL’i gerekli kılan şartlar ortadan kalktığı zaman da elbette bu ortadan kaldırılacaktır. OHAL bir zorbalık düzeni değildir, OHAL anayasal bir hukuk düzenidir. Olan hukuku zorbalık olarak nitelemek doğru kabul edilemez. Herkes temel hak ve hürriyetlerini özgür bir şekilde kullanmaktadır. Her gün terör saldırısı oluyor. Bunlara karşı devlet kendini, vatandaşının hukukunu elbette koruyacak.” (Hürriyet)