Çadırda dünyaya gelen, 2015 seçimlerinde Türkiye'nin ilk Roman milletvekili olarak çocukluk hayalini gerçekleştiren Özcan Purçu, boş zamanlarında İzmir'de sepetçilik yapan ailesine yardımcı oluyor.
Aydın'ın Söke ilçesinde, çoğunlukla Romanların yaşadığı Sepetçi Mahallesi'nde çadırda dünyaya gelen 42 yaşındaki 2 çocuk babası Purçu'nun hayat mücadelesi küçük yaşlarda başladı.
Sepetçilik yapan babasına destek olmak için 6 yaşında orağı eline alıp dere kenarlarında kamış arayan Purçu, yoksul bir yaşam sürdü.
Hasır ve sepet yapmasını öğrendikten sonra babasına yardımcı olan ve bu süreçte eğitimini aksatmayan Purçu, arkadaşları genelde ilkokuldan sonra eğitimine devam etmezken, ortaokulun yolunu tuttu. Purçu, geçen sürede bir yandan sepet yapıp para kazandı diğer yandan da çadırda üniversite sınavına hazırlandı.
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü 1997'de kazanan Purçu, mezun olduktan sonra döndüğü İzmir'de iş aradı ancak girdiği sınavlarda mülakatta elendi.
Purçu, Romanların yaşadığı sorunlara çözüm yolları bulunması amacıyla 2003'te Söke'de dernek kurdu. O dönemde Roman derneklerinin yaygınlaşmasına da öncülük eden Purçu, yaptığı çalışmalarla kısa sürede adını duyurdu.
Sivil toplum kuruluşlarında aktif görev aldığı dönemde siyasetle de ilgilenmeye başlayan Purçu, 2011 genel seçimlerinde CHP'den İzmir 2'nci bölgeden 11'inci sıradan aday gösterildi ancak seçilemedi.
Bundan 4 yıl sonraki seçimlerde ise Türkiye'nin ilk Roman milletvekili olan Purçu, TBMM'deki performansı ve kendine has davranışlarıyla dikkati çekti.
Meclisin tatile girdiği zamanlar ve hafta sonları soluğu ailesinin yaşadığı Roman mahallesinde alan Purçu, zaman zaman geçimlerini halen sepet yaparak sağlayan anne ve babasına yardım ediyor.
CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Türkiye'nin birçok kentinde yaşayan Romanlar için de çalışmalar yapmaya devam ediyor.
"Her kravat taktığımda aklıma o günler geliyor"
Özcan Purçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk yıllarından bu yana milletvekili olma hayalini gerçekleştirmek için çalıştığını söyledi.
Yoksul bir hayat sürdüğünü dile getiren Purçu, şunları anlattı:
"Yaşamım neredeyse çadırda geçti. Üniversite için gittiğim Bursa'da yurtta kaldım ve elektrikle de orada tanıştım. Zor günler geçirdim. Örneğin kravat hayatımda farklı bir yere sahip. O zaman bizim mahallede kravat takan yoktu. Ortaokula giderken kravat takmaya başladım ama utandığım için çadırdan çıkamıyordum. Mahalle sakinleri benimle dalga geçtiler. Kravatlı olduğum için bana 'Memur Özcan' diye lakap taktılar. Hala bana 'Memur' diyorlar. Her kravat taktığımda aklıma o günler geliyor."
Milletvekili seçildikten sonra hayatının değişmediğini vurgulayan Purçu, ailesiyle mütevazı bir hayat sürdüğünü ve özellikle de Romanlara karşı sorumluluklarının arttığını ifade etti.
Türkiye'nin ilk Roman milletvekili olmasının gurur verici olduğunu dile getiren Purçu, "Bazen 'Bitkisel hayattayım da rüya mı görüyorum' diyorum. Milletvekili olmak hayal gibi geliyordu ancak çalışılırsa başarılabileceğini kanıtladım. Bu süreçte en büyük desteği ailem verdi. Zaman zaman sepet yapan anne ve babama yardım ediyorum. Beraber eskiyi yad ediyoruz. Kamışı elime aldığımda geçmişe özlemimi gideriyorum. Yaşadığım o zor günler aklıma geliyor." dedi.
"Özcan'ın milletvekili olacağı aklımın uçundan geçmezdi"
Anne Ünzüle Purçu ise oğlunun yaşamının hep mücadaleyle geçtiğini söyledi.
Çevredekilerin oğluna "Özcan senin gözün yükseklerde" dediğini anlatan Purçu, "Milletvekili olmak istediğini söylerdi ama ben onun bir işe girmesini isterdim. Öleceğim aklıma gelirdi ama Özcan'ın milletvekili olacağı aklımın uçundan geçmezdi. Televizyona çıkınca bütün işleri bırakıp onu izliyorum." şeklinde konuştu.
"Gır gır geçerdik"
Baba Selami Purçu da oğlunun milletvekili olmayı başardığını ifade ederek, "Ziyarete geldiğinde onunla kamış kesmeye gitmek benim için inanılmaz oluyor." dedi.
Amca Sami Purçu ise yeğeninin çok çalışkan olduğunu kaydetti.
Roman kökenli birinin böylesine önemli bir göreve seçilmesinden mutluluk duyduklarını belirten Purçu, "Daha ilkokula giderken hayallerinde vekil olmak vardı ama biz gır gır geçerdik. 'Sen vekil olursan biz başbakan oluruz.' diye konuşurduk. Çalıştı, gayret etti ve en sonunda milletvekili olmayı başardı." diye konuştu. (AA)