İYİ Parti lideri ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener , Gaziantep mitingi sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Yüzde 49’luk muhalefet oyu var. Bunun üzerine oy getirmekten bahsediyorum. Ben de kalsam, Muharrem Bey de kalsa verir. Bu yetmiyor. Bunun dışında oy gelmesi lazım” diyen Akşener’in açıklamalarında dikkat çeken başlıklar şöyle:
OHAL korkusu: İkinci tura ben kalacağım gibi görünüyor. Sayısal veri paylaşmak doğru değil. OHAL korkusundan insanlar cevap vermiyorlar.
CHP’den değil: CHP’den düşünüldüğü kadar oy kaymıyor bize. CHP’nin içinde bulunan merkez sağ seçmeni kayıyor. İç Anadolu’da da merkez sağ seçmeni AK Partili oldu. Erdoğan’ın oylarından şahsen kayma var. İç Anadolu’da 5 puan Erdoğan’ın şahsından bana kaymış. Partiye 7 puan.
Diyarbakır’dan vekil: Aksaray, Karaman, Kırşehir, Niğde, Nevşehir’den milletvekili çıkacak. Çorum’dan, Çankırı’dan çıkacak. Kırıkkale, Kırşehir, Amasya buralardan milletvekili çıkacak. Büyükşehirleri tam olarak öngöremiyorum ama taşra şehirlerinden. Muş, Diyarbakır ve Bingöl’den milletvekili çıkaracağız.
Muhalefet oyu yetmez: Yüzde 49’luk muhalefet oyu var. Bunun üzerine oy getirmekten bahsediyorum. 48, 49 ile ilgili bir problem yok. O seçmen kaçmaz. Ben de kalsam, Muharrem Bey de kalsa verir. Bu yetmiyor. Bunun dışında oy gelmesi lazım. Bu gelecek oyu da öyle yaptı ki Tayyip Bey, şartlı refleks haline döndürdü işi. Tayyip Bey’in 16 yıldır denediği ve başarılı olduğu bir yöntem. Bu yöntemi deşifre ediyorum ayna tutuyorum ve bozmaya çalışıyorum.
Bağlamamız gerek: Meclis’te aritmetik değişecek. Millet İttifakı çoğunluğu alır. O rakamı hatırlamıyorum ama biz ilerdeyiz. Parlamenter demokrasiye döneceğiz dediğiniz de en yüksek alkışı alıyorsunuz. Biz liderler, sayın İnce de katılabilir, Kılıçdaroğu aday olmadığı için. Arzu ederse katılabilir. Buna DP Gültekin Uysal da dahil olmak üzere. O kazandı bu kazandı dışında, parlamentoda hedefimiz 301, bulacağız. Bizim oturup seçim gelmeden 6 ay, 8 ay, bir yıl neyse bunun süresi, bunu seçmen duymak istiyor. Şöyle bir korku var; bu sandalyeye oturup da acaba kalkmazlar m? Kendimizi bağlamamız gerektiğini sahada gördüm ben.
Baskı yapılıyor: Doğan Grubu’nun neden satıldığını anlıyorum. Yüzde 90’ı senin kardeşim niye bu kadar yazık günah zorladın Ziraat Bankası’nı. İnsanlara baskı yapıldığını biliyorum, işadamlarına baskı yapıldığını biliyorum. İnsanlar henüz Doğan Grubu’nun el değiştirdiğini ne kadar anladı emin değilim.
Şapkam yok: Şikâyet ettiğimi duydunuz m? Beni niye televizyona çıkarmıyor bunlar dediğimi duydunuz m? Hayır duymadınız. Konvansiyonel metotları kullanıyorum ben de. Demirel dönemi oraya geri döndük. Bir şapkam yok. Tülbentim var. Bu da bir yol. Medyaya çıkarılmamak ne demek, OHAL’de seçime gidiyoruz.
Sağlam tokat: Bu iktidar istihap haddi doldurdu. Vatandaş sağlam bir tokat atacak. Oranı ne kadar olacak hep birlikte göreceğiz. Öyle bir çarpacak ki bakın göreceksiniz. Tayyip Bey’in partisinin kurulduğu dönemde de vardım. Birlikte Alucura ve Trakya ziyaretlerimiz olmuştu. İlgi alaka vardı. Şu anda bu OHAL’e rağmen daha fazla heyecan görüyorum evlerin içinde. Nereye çarpacak hep beraber göreceğiz. Bizi yönetenler bu kadar korkutmanın bir karşılığı olmayacağını mı zannediyor. Bu öfke biriktiriyor.
Devlet saygı duymalı: Kürt ve Alevi kökenli baştan yardımcıları neden olmasın. Kardeşim niye olmasın. Aidiyeti ne olursa olsun, bu aidiyet sahibi insanlara bu devletin saygı duyması gerekiyor.
Eşit yarışma şansı: Demirtaş hükümlü değil, sanık. YSK onaylayıp cumhurbaşkanı adayı oldu mu, oldu. Bizde eşit değiliz ama yarışmaya en azından bizim bulunduğumuz pozisyonda bile bir eşit yarışma şansının verilmesi lazım. Bu şekilde bir kampanya gidiyor. Ben seçildim. Adayın birisi de dediğim şartlarda tutuklu. Ben bunu dışarıya nasıl anlatacağım. Prensip üzerinden baktığımızda.
‘KARARTMA UYGULANIYOR’
Cılkı çıktı: Ben gezmeye ve insanları bilgilendirmeye devam edeceğim. Bir karartma uygulanıyor. En rahatsız olduğum şey şu: ‘Şikâyet ediyor karartma uygulandığından ama haber değeri oluşturmuyor’ yazıyorlar. Böyle bir talebim yok. Beni çıkarın diye derdim yok. Anlıyorum, bu ülkede 24 yıldır politika yapılan tek kadınım ben. Nelerin içinden geçtik, neleri gördük. İlk defa karşılaşmıyoruz. Ama bu kadar cılkının çıktığı, cıvıyan bir dönemi ilk defa görüyoruz. Hem sesimin duyulmasına müsaade edilmiyor hem de ‘şunu şunu yaparsa haber değeri olur’ deniliyor. Böyle bir şey yok. Çıkarmıyorsunuz, benim de itirazım yok kardeşim.