Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, göreve geldikten sonra düzenlediği ilk basın toplantısında yılın üçüncü Enflasyon Raporu'nu açıkladı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gıda fiyatları enflasyonunun 2023 yılını yüzde 61,5 seviyesinde, 2024 yılını ise yüzde 35 düzeyinde tamamlayacağı varsayımını tahminlerine yansıttıklarını ve bu çerçevede enflasyon patikasında önemli güncellemeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Erkan, şu bilgileri paylaştı:
“2023 YILI YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİMİZİ YÜZDE 58’E YÜKSELTTİK”
"2023 yılı yıl sonu enflasyon tahminimizi yüzde 58’e yükselttik. 2024 yıl sonu tahminimizi yüzde 33’e güncelledik. 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 15’e gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Tahmin politikamızdaki revizyon 2023 yıl sonu için 35,7 puan, 2024 yıl sonu için 24,2 puan olmuştur. Tahminlerimizdeki bu önemli değişikliğin kaynaklarını sizlerle paylaşmak istiyorum; Bir önceki rapor dönemine göre Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarındaki gelişmeler 2023 yılı yıl sonu enflasyon tahminini 7,5 puan yükseltirken; 2024 yılı yıl sonu enflasyon tahminimizi 8,3 puan yukarı çekti. Bu gelişmede döviz kuru gelişmeleri temel belirleyici olmuştur. Gıda fiyatları gerçekleşmenin ve varsayımlardaki artışın etkisinden dolayı tahminlerimizi 2023 yılı için 8,5 puan, 2024 yılı için ise 6 puan yukarı yönde etkiledi. Ayrıca hane halkına yapılan transferler vergi, ücret ve yönetilen yönlendirilen fiyat ayarlamaları gibi diğer ekonomi politikalarındaki değişiklikler ise 2023 yılı yıl sonu enflasyon tahminimizi 7,5 puan yukarı yönlü etkilerken, 2024 yıl sonu enflasyon tahminimizi 3,6 puan artırdı.
“POLİTİKA FAZİNİ KADEMELİ OLARAK ARTIRIRKEN, PARASAL SIKILAŞTIRMA SÜRECİNİ DİNAMİK OLARAK OPTİMİZE EDECEĞİZ"
Para politikası tepkimizi, enflasyonun ana eğilimini düşürmeye odaklı olarak veriyoruz. Enflasyonun ana eğilimini etkileyen parasal ve finansal koşulları yakından analiz ediyoruz. Politika faizini kademeli olarak artırırken makro ihtiyati çerçevede sadeleştirme süreciyle hem piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak hem de piyasa faizlerinin enflasyon beklentileriyle daha uyumlu bir noktada şekillenmesini çalışacağız. Bunun yanında seçici kredi sıkılaştırması yoluyla enflasyonu hedefleyen dengeleyici adımlar atıyoruz ve atmaya da devam edeceğiz. Miktarsal sıkılaştırma kararlarımızla birlikte döviz kuru ve iç talep üzerinde aşırılıklar oluşturmadan Türk lirası likiditenin istikrarlı gelişimini temin edeceğiz. Çalışmalarını başlattığımız ve bir süre sonra açıklayacağımız üzere Türk lirası tasarruf enstrümanlarını çeşitlendirecek ve sermaye piyasalarının derinleşmesini destekleyeceğiz. Merkez Bankası güven, istikrar ve şeffaflık prensipleri doğrultusunda tamamen verilere dayalı ve tam bir koordinasyon içinde karar verecektir. Kararlarımızın enflasyon, piyasalar, parasal ve finansal koşullar üzerindeki etkilerini sürekli ölçerek parasal sıkılaştırma sürecini dinamik olarak optimize edeceğiz. Kademeli ve istikrarlı ilerleyişimizle birlikte amacımız beklentilerin yeniden çıpalanmasını sağlamakla birlikte öngörülebilirliktir.”
"SİSTEMDEN 450 MİLYAR LİRA İLE 500 MİLYAR LİRA ARASINDA LİKİDİTE ÇEKİLMİŞ OLACAK"
Mevduat faizlerinin dolarizasyonu artırmayacak bir seviyede bulunmasını önemsediklerini ifade eden Merkez Bankası Başkanı, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu nedenle Türk lirası likiditenin dengesini gözeterek miktarsal sıkılaştırma yapılmasına karar verdik. Böylelikle sistemde biriken fazla likidite, zorunlu karşılıklar yoluyla sterilize edilecektir. Etki analizlerine göre, değişiklikle sistemden 450 milyar ile 500 milyar lira arasında likidite çekilmiş olacaktır. Finansal kaynakların arz yerine tüketime yönelerek fiyat istikrarını bozmasını seçici kredi sıkılaştırmasıyla engellemeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırını yüzde 2'ye indirdik. Yatırım, ihracat, tarım ve esnaf kategorileri dışında kalan diğer ticari kredilerde yüzde 3 olan büyüme sınırını yüzde 2,5'e çektik. Kredi kartı nakit kullanımları ve kredi mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranlarını da yükselterek iç talebin dengelenmesini destekliyoruz. Faiz uygulamalarına geldiğimizde, ihracat ve yatırım kredileri hariç, Türk lirası ticari kredilerde birinci kademe kaldırılmıştır. Firma kredilerinde, faiz sınırının tek kademe olarak uygulanması, arz/talep dengesine ilave bir katkı sağlayacaktır."
"REZERVLERİMİZ 14 TEMMUZ İTİBARİYLE 113 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE YÜKSELMİŞTİR”
Merkez Bankası Başkanı Gaye Hafize Erkan, tüm araçlarını bütüncü bir anlayışla ve kararlarının olası etkilerini dikkatle analiz ederek ve optimize ederek kullandıklarını, aynı anlayışla kademeli ve kararlı adımlar atmayı sürdüreceklerini söyledi. Erkan, Merkez Bankası uluslararası rezervlerinin haziran ayından itibaren güçlü bir artış gösterdiğini belirterek, "Brüt uluslararası rezervler 2022 yılı sonu itibariyle 128,8 milyar dolar seviyesinden mayıs sonunda 98,5 milyar dolara gerilemiştir. Rezervlerimiz 14 Temmuz itibariyle yaklaşık 15 milyar dolar artmış ve 113 milyar doların üzerine yükselmiştir" bilgisini paylaştı.
“BİR GEÇİŞ SÜRECİNDEYİZ”
Erkan, temel amaçlarının fiyat istikrarı olduğunu ve enflasyonu kalıcı düşürmek için parasal sıkılaştırma sürecine başladıklarını belirtirken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar, parasal sıkılaştırmayı gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendireceğiz. Fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları aldık.
Öngördüğümüz dezenflasyon ve istikrar dönemleri öncesinde bir geçiş sürecindeyiz. Döviz kurunda gözlenen düzeltme ve mali disipline yönelik tedbirlerin sonucunda enflasyon kısa vadede geçici bir yükseliş gösterecektir.”
"2025 SONRASINI İSTİKRAR DÖNEMİNİN BAŞLANGICI OLARAK GÖRÜYORUZ"
Erkan, söz konusu gelişmeler sonucunda enflasyonun ana eğilimi ve beklentilerin tutarlı bir şekilde iyileşmeye başlayacağını savunarak, "2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken öngörülebilirlik artacaktır, kalıcı olarak gerileyen enflasyona, yatırımlar ve nitelikli büyüme eşlik edecektir" diye konuştu.
"ATTIĞIMIZ ADIMLARDA İLK AMAÇ HER ZAMAN FİYAT İSTİKRARI VE ENFLASYONLA MÜCADELE"
Hafize Gaye Erkan, yılın üçüncü Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında soruları da yanıtladı.
Amaçlarının enflasyonla mücadele, ilk ve en önemli önceliklerinin de fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Erkan, kredi sınırlandırması düzenlemelerinin hem enflasyonla mücadele hem de cari açıkla ilgili hedeflere dair olduğunu söyledi. Erkan, "Attığımız adımlarda ilk amaç her zaman fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele. Bunun ikincil etkilerini de cari dengeyi iyileştirmek olarak görüyoruz. Yapacağımız düzenlemelere harıl harıl çalışıyoruz, dinamik şekilde önünüze sunacağız" dedi.
Merkez Bankası Başkanı, ticari kredilerde haziran ayındaki zayıf seyrin temmuzda toparlandığını bildirerek, bu yılın ilk 6 ayında Türk lirası ticari kredilerin yüzde 26 ile enflasyonun üzerinde, büyümeye devam ettiğini bildirdi.
"HAZİNE BÜTÇESİNDE BU ŞEKİLDE OYNAKLIKLARIN OLMAMASI LAZIM"
Kur Korumalı Mevduat (KKM) düzenlemesine yönelik Hazine desteğinin Merkez Bankası'na devrine ilişkin soru üzerine Erkan, "Zaten Hazine bütçesinde bu şekilde oynaklıkların olmaması lazım. Bütçenin öngörülebilir olması için bunun olmaması lazım. Sayın Bakan (Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek) gayet net şekilde söyledi ve katılıyoruz. Merkez Bankası tarafından KKM'nin yönetilmesi, bütünsellik açısından daha uygundur" diye konuştu. Erkan, KKM ile ilgili Merkez Bankası’nın stratejisinin sorulması üzerine de “Bunun üzerinde hızlı bir şekilde çalışmaya başladık. Gerektiğinde sizinle paylaşacağız” dedi.
Erkan, attıkları adımlara ilişkin "bir kere yaptık bitti" şeklinde bir durum olmadığını, düzenlemelerin devam edeceğini söyledi.
"ENFLASYONDA ZİRVEYİ 2024'ÜN İKİNCİ ÇEYREĞİNDE GÖRECEĞİZ"
Bir başka soru üzerine enflasyon hedefini değiştirmeyeceklerini belirten Gaye Hafize Erkan, gereken adımları gerektiği zaman bütünsel bir şekilde atacaklarını, orta vadede enflasyonda tek haneli seviyeyi göreceklerini söyledi. Erkan, atılan adımların kısa vadede enflasyonist bir etkisi olduğuna fakat uzun vadede enflasyonu olumlu şekilde etkileyeceğine ve iç talebi dengeleyeceğine işaret ederek, "Amacımız zaten dezenflasyon süreci ve sonrasındaki istikrarlı büyümeyi sağlayabilmektir. O bakımdan yaptığımızın doğru olduğuna inanıyoruz" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erkan, bir başka soru üzerine enflasyonda zirveyi 2024'ün 2. çeyreğinde ve yüzde 60 civarında beklediklerini bildirdi.
Erkan, Merkez Bankası'nın bağımsızlığıyla ilgi bir soruya da "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tamamıyla bağımsız bir kurumdur. Atacağımız adımlar veri odaklı, şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde atılacaktır. Bunun aksi düşünülemez. Zaten para politikasındaki değişim de söz konusudur. Aksiyonlarımızdan da bu bellidir" karşılığını verdi.
“FAİZ SEBEP, ENFLASYON SONUÇ MUDUR” SORUSU YANITSIZ KALDI
Gaye Hafize Erkan, basın toplantısında gelen “Faiz sebep, enflasyon sonuç mudur” sorusunu yanıtsız bırakırken “Merkez Bankası Başkanı olarak benden hiçbir siyasi açıklama alamayacaksınız” dedi.
“DAHA YÜKSEK BANKNOT ÜZERİNDE ÇALIŞMIYORUZ, HEDEFİMİZ ENFLASYONLA MÜCADELEDİR”
Yeni banknot basılacak mı sorusuna ise Erkan, “Daha yüksek banknot üzerinde çalışmıyoruz, hedefimiz enflasyonla mücadeledir” yanıtını verdi.