Milli Kütüphane belgesel oldu
BÜNYESİNDE bulunan 1 milyona yakın kitap, tüm gazetelerin sayıları, binlerce el yazması ve taş baskı eserlerle eğitim ile kültür alanında büyük hizmetlere imza atan 103 yıllık İzmir Milli Kütüphanesi, Yaşar Üniversitesi öğrencilerinin çalışmasıyla belgesel oldu.
Kitap sayısından esinlenerek belgesellerine 910.000 adını veren gençlerin filmi, 22. Adana Altın Koza Film Festivali Öğrenci Filmleri Yarışması’nda ve İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali’nde 100’lerce filmin arasından finale kaldı.
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nü bu yıl bitiren Erdem Türkavcı, İbrahim Hakan Kavas ve Volkan Altınışık, Prof. Dr. Nazlı Bayram danışmanlığında, bitirme projesi olarak İzmir Milli Kütüphanesi’nin ve müdavimlerinin belgeselini çekti. Üç öğrenci, bir aylık çalışmayla, Cumhuriyet mimarisinin en güzel örneklerini taşıyan, 1 milyon civarında kitaba ev sahipliği yapan, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana süregelen gazete ve dergi koleksiyonlarıyla, 5 bini aşkın orijinal el yazması ve taş baskı eserleri bünyesinde barındıran 103 yaşındaki İzmir Milli Kütüphanesi’nin belgeselini hazırladı.
Kitap okumayı çok sevdiklerini ve projelerinde de kitapla ilgili bir belgesel çekmek istedikleri için Milli Kütüphane’nin ve müdavimlerinin hikayesini ele aldıklarını belirten Erdem Türkavcı, “Milli Kütüphane, önünden geçerken bile eşsiz mimarisiyle sizi içeri çağırıyor. Bir ay orada zaman geçirmek inanılmaz bir deneyimdi. Yetkililer, bize her konuda çok yardımcı oldu. Bu kadar çok kitabın olduğunu tahmin etmiyorduk, ancak çekim yaparken Victor Hugo’nun orijinal birinci baskılarının, Johann Gutenberg matbaasında basılan Aristotales'in kitabının, Katip Çelebi tarafından 1632'de yazılan ve İbrahim Müteferrika'nın eklemeleri ile kendi matbaasında basılan Kitabı-ı Cihannüma’nın ve birçok eserin Milli Kütüphane’de adeta gözbebeği gibi görülüp korunduğuna şahit olduk. 50-60 yıldır kütüphaneye gelip araştırmalar yapan, oranın müdavimi olan insanlarla tanışma fırsatı bulduk. Hem Kütüphane’nin sizi zaman yolculuğuna çıkaran eşsiz ortamını hem de müdavimlerinin hikayelerini belgeselimizde işledik. Kitabın ruhunun, nasıl insanlara geçtiğini ve nasıl huzur dolu bir ortam olduğunu bu çalışmamız sayesinde bir kez daha anlama fırsatı yakaladık" dedi.
Kitap sayısından esinlenerek belgesellerine 910.000 adını verdiklerini belirten Yaşarlı gençler, filmlerinin, ön elemeye katılan 100’lerce eserin arasından seçilerek 22. Adana Altın Koza Film Festivali Öğrenci Filmleri Yarışması’nın Belgesel Kategorisi’nde ilk 10’a kaldığını söyledi. Bunun mutluluğunu yaşarken 9. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali’nde de ABD, Almanya, Estonya, Fransa ve Türkiye gibi toplam 13 ülkeden başvuran 61 adet filmin arasından seçici kurulun belirlediği 22 film arasında da yer aldıklarını ifade etti. Üç genç, şimdi yarışmaların sonucunu bekliyor.