Türkiye'deki 61 milyondan fazla seçmen, yerel yönetimde 5 yıl boyunca söz sahibi olacak kişileri belirlerken rakipler arasındaki yoğun rekabet, dijital pazarlama sektörüne de yansıdı.
Yaklaşık 150 bin oy alan DEVA Partisi 4,7 milyonluk reklam maliyeti ve seçmen başına düşen 31 liralık maliyetiyle dikkat çekiyor.
Cumhuriyet'e konuşan ve Özellikle son günlerde rekabetin arttığına dikkat çekerek son 30 günde 500 milyon TL’nin üzerinde dijital reklam harcaması yapıldığını söyleyen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, "Cumhuriyet Halk Partisi bu dönemde 32 milyon TL’nin üzerinde harcama yaparken, en yakın rakibi olan AK Parti ise son 30 günde 6.8 milyon TL’ye yakın dijital reklam harcaması gerçekleştirdi.
Dijital reklamlarda özellikle seçimin kaderinin belirleyici kitlesi olarak emekliler hedef alınarak Facebook reklamların ağırlık verildi" dedi.
Kaplan, seçim sürecinde yapılan dijital reklam hatalarına da değinerek gece geç saatte gelen seçim mesajlarıyla KVKK kurallarının ihlal edildiğini söyledi.
Seçimlerde 81 il, 973 ilçe ve 390 beldede binlerce adayın yarıştığı 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde yaşanan rekabet, dijital pazarlama sektörüne de etkiledi. Siyasi partiler, siyasi liderler ve siyasi içerikli sosyal medya sayfaları arasında yaşanan yoğunluk, Meta tarafından rakamsal verilerle açıklandı.
DEVA'NIN OYU YOK HARCAMASI ÇOK
Açıklanan verilere göre CHP’nin neredeyse 5 buçuk kat daha fazla harcama yaptığını görüldüğüne dikkat çeken Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, "Ak Parti 6.8 milyon TL, Deva Partisi 4.7 milyon TL, Saadet Partisi 2 milyon TL ve Milliyetçi Hareket Partisi 1.4 milyon TL civarında dijital reklam harcaması gerçekleştirmiş.
BİREYSEL HARCAMALAR DA YAPILDI
Partilerin yanı sıra siyasi liderler de kişisel hesaplarından reklam çalışmalarına katıldı ve Ekrem İmamoğlu 5.3 milyon TL, Murat Kurum 5.1 milyon TL, Mehmet Altınöz 2.5 milyon TL ve Hamza Dağ ise 2.4 milyon TL civarında reklam harcaması gerçekleştirdi. Aynı zamanda siyasi partilerin ve liderlerin dışında reklamlara destek olmak amacıyla haber içerik ve blog sayfaları da 150 milyon TL’nin üzerinde harcama yaparak bu rekabete dâhil oldu” dedi.
Seçimin kaderini belirleyen önemli bir kitlenin emekliler olduğunu düşünerek reklam harcamalarının özellikle Facebook’a aktarıldığının altını çizen Kaplan, "Diğer kısım ise genellikle Instagram, Youtube ve TikTok gibi platformlarda yoğunlaşmış durumda.
Bu süreçte video reklamlarının daha çok tercih edildiğini görüyoruz. Bu süreçte Youtube, Türkiye’de en çok kullanılan video platformlarından biri olarak siyasi parti ve liderlerin önemli bir mecrası haline geldi. Genç kitleyi etkilemek amacıyla TikTok da tercih edilen platformlardan biri oldu.
Ancak, TikTok'un reklam politikaları biraz daha katı olduğu için partiler genellikle burada influencerları kullanarak içeriklerini yaymaya çalıştı. Aynı zamanda arama motorlarında ve görüntülü reklam alanlarında da reklam harcamaları yapıldığı görülüyor. Google'ın display alanlarında yapılan harcamalarının 150 Milyon TL olduğunu söyleyebiliriz" açıklamasında bulundu.
Kaplan, seçim sürecinde bazı siyasi parti ve liderlerin yaptığı hatalara da değinerek özellikle geç saatlerde gelen reklam mesajlarıyla KVKK kurallarının ihlal edildiğini belirtti. Kaplan, "Gece saatlerinde gelen reklam mesajlarının, KVKK'nın kişisel verilerin korunması ve gizliliği konusundaki prensiplerine aykırı bir harekettir. Siyasi liderlerin bu tür hataları, kamuoyunda güven kaybına neden olabilir ve seçmenlerde olumsuz bir izlenim bırakabilir. Bu nedenle, siyasi partilerin ve liderlerin seçim kampanyaları sırasında KVKK kurallarına tam olarak uymaları ve etik sınırları gözetmeleri son derece önemlidir" diyerek sözlerini tamamladı.