Toplantıya, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun yanı sıra, başkan yardımcıları, meclis üyeleri, Cennetçeşme (İbrahim Emen), Yurtoğlu (Duran İmrek), Limontepe (Kemal Can), Ali Fuat Erden (Türkan Sivaşan), Devrim (Neşe Kahraman), Özgür (Erdoğan Kalkan), Umut (Mustafa Çelik), Uzundere (Osman Sarı), Yüzbaşı Şerafettin (Fuat Sümbül), Salih Omurtak (Abdullah Karslıoğlu), Bahriye Üçok (Ramazan Özcan), Gazi (Mehmet Akbıyık) ve Yaşar Kemal (Nezir Olur) muhtarlarıyla bürokratlar katıldı.
Muhtarlarla 3-4 ayda bir toplanarak görüş alışverişinde bulunduklarını, böylece hizmetlerin koordineli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesini hedeflediklerini vurgulayan Başkan Selvitopu, periyodik buluşmaların devam edeceğini söyledi. Ülkede yaşanan ekonomik krize bağlı olarak belediye bütçesinde de sıkıntılar yaşandığını belirten Başkan Selvitopu, “Her yerde dile getirdiğim gibi geçen yıl merkezi idareden Karabağlar Belediyesi kasasına sadece 96 milyon lira girdi. Bu paranın, 58 mahallesi, 3 bin 600 sokağı, 500 bin nüfusu olan bir yere yetmeyeceği ortada. Yerel yönetimlerin gelirlerinin artırılması için yasal düzenlemeler yapıldığını duyuyoruz. Umarım bu düzenlemeler bir an önce yaşama geçer” dedi.
KARABAĞLAR’IN GELECEĞİ İÇİN!
Karabağlar’da kentsel dönüşümü kendilerinin engellediği yönünde kamuoyunda algı oluşturulmaya çalışıldığına da dikkat çeken Başkan Selvitopu, şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi ilçemizdeki 540 hektar, 8 yıl önce 6306 sayılı yasa kapsamında riskli alan edildi. Şimdi 8 yıldır somut bir adım atılmaması nedeniyle, belediyeye, vatandaşa sorumluluk yüklenmek isteniyor. Bu konuda susmayarak gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz. Çünkü yanlışı bugün söylemezsek, yarın çok geç olur. Kentsel dönüşüm konusunda yetkileri belediyeden alıp, ‘bunu belediye yapmıyor’ demek ucuz siyasettir. Bizim siyasetle işimiz olmaz. Bunlar teknik işlerdir ve nasıl yapılacağı da bellidir. Riskli alan kararını kaldırın, biz de diğer yerlerde olduğu gibi buraların planlamasını bir an önce yapalım. Çünkü aradan 8 yıl geçti. Bu sürenin iyi değerlendirilmesi gerekirdi.”