İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya şikayetçi Nilhan Osmanoğlu ile Müjdat Gezen’i avukatları temsil etti.
Söz alan Nilhan Osmanoğlu’nun avukatı, suçun maddi ve manevi unsurları oluşmuştur. Asliye hukuk mahkemesinde açtığımız davada müvekkilim lehine tazminata hükmedilmiştir” diyerek Müjdat Gezen’in cezalandırılmasını istedi.
“CUMHURİYETİN TEMEL DEĞERLERİNİ HEDEF ALAN AÇIKLAMALARDA BULUNANLAR ELEŞTİRİYE TAHAMMÜL EDECEK”
Usta tiyartorucunun avukatı ise hukuk mahkemesinin verdiği tazminat kararına itiraz ettiklerini ifade ederek, “Müvekkilimin hakaret kastı yoktur. Müvekkilim sadece mizahi bir dilde eleştiride bulunmuştur. Katılan taraf, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini ve Cumhuriyet değerlerini hedef alan açıklamalarda bulunmuştur. Bu tarzda açıklamalarda bulunan kişinin bu tarz mizahi eleştirilere tahammül etmesi gerekmektedir” dedi.
SUÇUN KANUNDA TANIMI YOK
Duruşmayı sonlandırdığını açıklayan mahkeme, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, yüklenen suçu işlediğini gösteren herhangi bir delilin bulunmaması ve yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi.
NE OLMUŞTU'
Ceza davasına ilişkin iddianamede Gezen'in müşteki Nilhan Osmanoğlu’na hakaret ettiği ileri sürülmüştü. İddianamede, programın ilgili kısmına ilişkin bilirkişi raporu hazırlatıldığı, Müjdat Gezen'in müşteki Nilhan Osmanoğlu’na hitaben yaptığı konuşma sırasında, “Ben kadını beğendim yahu…” dediği, “Adayı versin mi abi'” sorusu üzerine “Adayı değil ama neyse… Bunu sonra konuşuruz” şeklinde cevap verdiği öne sürülmüştü. İddianamede Müjdat Gezen'in “hakaret” suçundan 9 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.