POLİTİKA
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin İstanbul Sanayi Odası toplantısındaki konuşmasında ilginç anlar yaşandı.
Nebati, “KOBİ’ler için 250 milyon lira, KOBİ dışı firmalar içinse 1 buçuk milyar lira kredi limiti öngörülmüş durumda” dedi. Bu ifadelerinden sonra bir kaç saniye duraksayan Nebati, alkış gelmemesi üzerine iş insanlarına tepki gösterdi.
“DAHA NE İSTİYORSUNUZ?”
Nebati, “Sayın sanayi odası üyelerimiz 150 milyar lira… 50 milyar lirası turizm, 100 milyar lirası imalat. Size verdiğimiz bir krediden bahsediyorum. Akşam uyuşukluğu… Yüzde 9’a kadar, daha ne istiyorsunuz. Siz istiyorsunuz, sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde sizlere arz ediyoruz” dedi.
Bu sözleri üzerine iş insanları gülümseyerek, Bakan Nebati’yi alkışladı.
BAKAN NEBATİ: “BÜYÜME ODAKLI EKONOMİNİZDE BUGÜNDEN YERİNİ ALANLAR BU SÜREÇTEN EN KARLI ÇIKANLAR OLACAKTIR”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nde iş insanlarına seslenen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Sektörlerimizde faaliyet gösteren yabancıları ülkemize daha fazla yatırım yapmaya ne olursunuz teşvik edin. Büyüme odaklı ekonominizde bugünden yerini alanlar ülkemizle birlikte bu süreçten en karlı çıkanlar olacaktır” dedi.
İSO Meclisi, bugün; “Katma Değerli Yenilikçi Üretim ile Küresel Değer Zincirlerinde Üst Sıralara Çıkmak İçin Yatırım, Üretim ve İhracat Odaklı Ekonominin Türkiye İçin Önemi” gündemiyle toplandı. Toplantıya katılan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de iş insanlarına seslendi. Nebati şunları söyledi:
"RUSYA UKRAYNA SAVAŞI, DURUMUN DAHA SIKINTILI BİR HAL ALMASINA SEBEP OLDU: AK Parti iktidarı olarak son 20 yıldır ülkemizin kronikleşmiş birçok sorununu tek tek nasıl çözdüysek bugün karşılaştığımız tüm problemleri aynı kararlık ve azimle yine birlikte aşacağız. Değerli dostlar artık özellikle son iki yılda küreselleşme, hepimizin içselleştirdiği ve yaşamımızın bir parçası haline gelen bir değişim. Dünya ekonomisi birçok bakımdan çalkantılı ve zorlu bir dönemden geçiyor. Küresel salgının negatif etkilerinin üstesinden gelinmeye tam başlamışken kuzeyimizde baş gösteren Rusya-Ukrayna Savaşı, durumun maalesef daha sıkıntılı bir hal almasına sebep oldu.
ÜRETİM MALİYETLERİNİ ÖNEMLİ ORANDA ARTTIRDIĞINI BİLİYORUZ: Başta enerji ve gıda olmak üzere emtialarda ve temel ihtiyaç maddelerinde küresel düzeyde önemli fiyat artışlarına şahit olduk. Örneğin; petrol fiyatları şu anda 100 dolarların üzerinde seyrediyor. Bu rakam malum geçen yılın ortalamasına göre neredeyse yüzde 50’nin üzerinde. Doğal gaz fiyatlarından, özellikle sanayicilerimiz oldukça etkilenmiş durumdalar. Geçtiğimiz yılın ortalamasının 2 kat seviyelerinde. Bakır, alüminyum, çelik gibi metallerde de benzer şekilde küresel piyasalarda oldukça yüksek oranlarda fiyatlar var. Dünyanın çeşitli bölgelerinde dönem dönem yeni varyantlar veya yeni virüs türlerinin ortaya çıkma haberleri de arz yönlü sıkıntıların devam etmesine neden oluyor. O yetmiyor. Tedarik zincirlerinde aksaklıklar ve nakliye fiyatlarında da önemli artışlar yaşanıyor. Tüm bu gelişmelerin, sizlerin üretim maliyetlerinin önemli oranda arttırdığını biliyoruz.
MARUZ KALINAN MALİYETLERİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE SÜBVANSE ETTİK VE ETMEYE DEVAM EDİYORUZ: Kaynaklarımızı en etkin ve çözüm odaklı bir yaklaşımla kullanmaya gayret ediyoruz. Hem siz sanayicilerimizin hem de vatandaşlarımızın maruz kaldıkları maliyetleri de aslında önemli ölçüde sübvanse ettik ve etmeye devam ediyoruz. Ocak- mart döneminde, bu yıl siz değerli sanayicilerimizin kullandığı doğal gaza yüzde 28 oranında sübvansiyon sağladık. Son fiyat artışlarıyla birlikte bu fiyat sadece alım maliyetine yükselmiş durumda. Hane halkımızın kullandığı doğal gazda ise destekleme oranı halen yüzde 78 seviyelerinde devam ediyor.
DÖVİZ KURUNDAKİ BELİRGİN BİR İSTİKRARI SAĞLAMIŞ OLDUK: Piyasa odaklı araştırmalarımız, inovasyon, koordinasyon ve dengeli bir ekonomiye işaret ediyor. İnovatif yaklaşımlarla bilinen ya da henüz tanımlanmamış ihtiyaçlara yönelik çözümler üretiyoruz. Mesela 20 Aralık itibariyle ortaya koymuş olduğumuz kur korumalı mevduat ürünümüz sadece bunlardan bir tanesi. Bugün bu hesabın katkısıyla, mevduatların ortalama vadesini uzatmanın yanı sıra enflasyonun önüne bir belirleyici olan döviz kurundaki belirgin bir istikrarı sağlamış olduk.
ÖNÜMÜZÜ GÖRÜYOR ONA GÖRE HESAP KİTAPLARIMIZI YAPIYORUZ: Bu konu çok şükür bu enstrümanla çözülmüş oldu. Kur konusunda yüksek oynaklıklar bu ülkenin gündeminden çıktı. Önümüzü görüyor ona göre hesap kitaplarımızı yapıyoruz. Sizleri ve çevrenizdekileri yastık altındaki altınlarımızı bu sistemde değerlendirmeye ve ekonomiye kazandırılmasına davet ediyorum. Bu kapsamda yeni ürün ve hizmetlerimizle vatandaşlarımız için değer oluşturmaya devam edeceğiz. Özellikle şu an içinde bulunduğumuz savaş ortamı ve çok kutuplu ekonomik düzende yurt içi ve dışı tüm paydaşlarımızla koordinasyon halindeyiz. Önceliğimiz sizlerin yatırımlarını arttıracak tedbirler almaktır. Yatırım yapana, istihdam oluşturana devletimizin kaynaklarını etkin ve verimli bir şekilde kullandırmaya devam ediyoruz.
YÜKSEK ENFLASYONA RAĞMEN ÖNERDİĞİMİZ, KULLANDIRDIĞIMIZ ORANLAR ÇOK MAKUL. DAHA NE İSTİYORSUNUZ: Yakın zamanda yatırım, ihracat ve iş harcamalarına yönelik Kredi Garanti Fonu (KGF) paketini malum sizlerin kullanımına sunduk. Ülkemizin üretim kapasitesini ve ihracat potansiyelini arttırmak için selektif kredi politikamıza bir yenisini daha ekledik. İhracatçıları ve turizm sektörüne uygun faizi uzun vadeli TL cinsinden kredi imkanını sunuyoruz. Dikkat edin. Bütün kredilerimiz TL bazlı ve yaşanan bu yüksek enflasyona rağmen önerdiğimiz, kullandırdığımız oranlar çok makul, uygulanabilir, ulaşılabilir ve Türk lirasına güven duymayı Türk lirası üzerinden işlem yapmayı hedefleyen bir anlayışın ürünü aslında. Bu çerçevede 100 milyar lirası ihracatçılara 50 milyar lirası ise turizmcilere olmak üzere toplamda 150 milyar liralık uzun vadeli ve düşük faizli kredi imkanı sağlanacaktır. Söz konusu krediler ihracatı arttırıcı, ithalatı azaltıcı alanlara yönelik yapılan yatırımlara aktarılacak. Bunlar arasından da yerli makine ve teçhizat yatırımları özendirilecektir. En az 3 en çok da 10 vadeli olarak kullanılacak bu kredilerin maliyeti neredeyse yüzde 9’a kadar inebiliyor. KOBİ'ler için 250 milyon lira ve KOBİ dişi firmaları için ise 1,5 milyar lira limit öngörmüş durumdayım. Bu kredilerde anapara faiz ödemesiz dönemi, kredi kullanım tarihinden itibaren 2 yıla kadar uygulanacaktır. Sayın Sanayi Odası üyelerimiz, 150 milyar lira, 50 milyar lirası turizm, 100 milyar lirası size verdiğimiz bir krediden bahsediyorum, akşam uyuşukluğu, yüzde 9’a kadar. Daha ne istiyorsunuz?
SİZİ YENİ DÖNEME DAHA GÜÇLÜ VE DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YAPIYLA GİRMEYE DAVET EDİYORUM: Milli aracımız olan TOGG'un satışa sunulmasından önce 81 ilde bin 500’den fazla yüksek hızlı şarj istasyonu kurulmasına yönelik açıkladığımız 300 milyon lira tutarındaki destek programlarına da başvuruları almaya başladık. Diğer yandan hem bankacılık hem sermaye piyasalarında sürdürülebilir finans uygulamalarını da hayata geçiriyoruz. Yeşil dönüşümde yatırımların finansmanı amacıyla uluslararası kuruluşlarla birlikte çalışıyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki 3 yılda ülkemize 3,2 milyar dolarlık iklim finansmanını sağlayacağız. Son olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'ndan enerji verimliliği alanında kullanılmak üzere 500 milyon euro tutarında bir finansmanı da sağlayacağız. Siz sanayicilerimizi bu finansman imkanlarından maksimum seviyede faydalanarak yeni döneme daha güçlü ve daha sürdürülebilir bir yapıyla girmeye davet ediyorum. Burada sizlere teşekkür ediyorum. Ülkemize sanayi odaları içerisinde ilk çevre departmanını 1986 yılında İstanbul Sanayi Odası olarak siz kurdunuz. Bugün ise İSO sürdürülebilirlik alanında öncü kuruluşlarımız arasındadır.
BU MEGA PROJELER ÜLKEMİZİN EŞSİZ AVANTAJLARINI DAHA DA GÜÇLENDİRİYOR: Devrim arabalarına engel olanlar. Bugün elektrikli TOGG'a engel olamayacaklardır. Tıpkı vaktiyle Nuri Demirağ Vecihi Hürkuş’a yan gözleriyle bakanların bugün dünya savaş stratejilerini değiştiren SİHA'larımıza engel olamadıkları gibi. Aynı mahfiller ya işte devlet modeliyle başarıyla tamamladığımız Cumhuriyetimizin tarihimizdeki en önemli yapılarından mega altyapı projelerine de takmadıkları kulp kalmadı. Oysa lojistik ve diğer bakımlardan ülkemizi tam bir cazibesine dönüştüren ve tüm dünyanın gıptayla baktığı bu mega projeler ülkemizin eşsiz avantajlarını daha da güçlendiriyor. Yeni pazarlar bulacağız. Yeni yöntemler, yeni iş modelleri geliştirip yeni teknolojiler geliştirip küresel markalar üreteceğiz. Çok kutuplu ve bölgeselleşme eğimlerinin ağır bastığı bir dünyada rekabetçi yönlerimizi yeniden analiz edip bu alanlarda daha da güçleneceğiz. Sektörlerimizde faaliyet gösteren yabancıları ülkemize daha fazla yatırım yapmaya ne olursunuz teşvik edin. Büyüme odaklı ekonomimizde bugünden yerini alanlar ülkemizle birlikte bu süreçten en karlı çıkanlar olacaktır."
Sayfa başına git
