Suudi yetkililerin inceleme izni sonrası Terör, Asayiş ve Kriminal Şube’de özel ekip kuruldu. Aramada tıpkı Münevver Karabulut cinayetindeki gibi kan izi için Luminol ve kızılötesi ışık kullanılacak.
Dışişleri Bakanlığı’nın, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması soruşturması çerçevesinde Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğunda inceleme yapılacağını açıklamasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde Terör, Asayiş ve Kriminal Şube’de özel bir ekip oluşturuldu.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim’de evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan İstanbul Konsolosluğu’ndan bir daha çıkmamıştı. Aynı gün bir kısmı Suudi yetkili 15 Suudi’nin iki uçakla İstanbul’a geldikleri, Kaşıkçı ile aynı saatlerde konsoloslukta bulundukları ve geldikleri ülkelere geri döndükleri belirlenmişti. Kaşıkçı’nın da üyesi olduğu Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı ise Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğünü, cesedinin 15 parçaya ayrılarak binadan çıkartıldığını öne sürmüştü. Türk yetkililer, Kaşıkçı’nın binadan ayrılmadığını vurgularken, Suudi yetkilileri, binadan ayrıldığı iddiasında bulunmuştu.
KAN İZİ BULUYOR
Suudi makamların işbirliğine açık olduklarını ve Başkonsolosluk binasında inceleme yapılabileceğini bildirmelerinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde Terörle Mücadele ve Asayiş şubeleri ile Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nde görevli uzman polislerden özel bir ekip oluşturuldu. Konsolosluk binasında yapılacak aramada Kaşıkçı’ya ait DNA örneği aranacak.
GÖZLER ÜZERİNDE
Kaşıkçı’nın binada öldürüldüğü iddialarına ilişkin olarak da Münevver Karabulut cinayetinin işlendiği Bahçeşehir’deki evde yapılan aramanın bir benzeri burada gerçekleştirilecek. Temizlenmiş bile olsa kan izleriyle kimyasal tepkimeye giren Luminol adlı özel bir kimyasal madde ve kızılötesi ışık kullanılarak Kaşıkçı’ya ait bir iz olup olmadığı belirlenecek.
Karabulut cinayetinde de Bahçeşehir’de yapılan aramada aynı yöntemle iz sürülmüş, yapılan incelemede yoğunlukla Cem Garipoğlu’nun odasında ve tüm evin içinde kan izine rastlanmıştı. Aramaya özel ekiple birlikte K9 köpekleri de katılacak.
İstanbul’daki Suudi Konsolosluğu’na girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluğa girerken çekilen görüntüleri, Kaşıkçı’nın çalıştığı Washington Post gazetesi tarafından paylaşıldı. Soruşturmaya yakın bir kişinin gazeteye verdiği fotoğrafta Kaşıkçı’nın konsolosluğa giriş tarihinin 2 Ekim saat 13:14 olduğu görülüyor.
BBC’E SON RÖPORTAJ
2 Ekim’den beri kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, son mülakatlarından birini BBC’nin radyo programı Newshour’a vermişti. BBC’nin Kaşıkçı’nın durumu nedeniyle yayınladığı mülakatta, muhalif gazetecinin Ortadoğu’nun sorunlarının yanısıra Suudi Arabistan ile ilgili sorulara cevap verdiği görülüyor. Kaşıkçı mülakatta, “Ülkeme dönebileceğimi düşünmüyorum. Bir arkadaşımın gözaltına alındığını duydum. Oysa gözaltına alınmasını gerektirecek hiçbir şey yapmamıştı. Bu da bende, Suudi Arabistan’a gitmemem gerektiği hissi uyandırdı. Belki de tutuklanan arkadaşım bir akşam yemeğinde eleştirel sözler söylemişti. Suudi Arabistan böyle bir ülkeye dönüşüyor. Oysa ülkemiz böyle bir yer değildi” ifadelerini kullanıyor.
28 TÜRK ÇALIŞANINA İZİN VERİLMİŞ
Kaşıkçı’nın konsolosluğa girdiği 2 Ekim günü, binada olağan dışı hareketlilik yaşandığı öne sürüldü. İddialara göre, aynı gün konsoloslukta çalışan 28 Türk’e, diplomat toplantısı olduğu gerekçesiyle izin verildi. 4 Ekim’de ise başkonsolosluk çalışanlarının üzerine ses ve görüntü kaydeden kameralar takıldı. Öte yandan, başkonsolosluk binası içerisinde yer alan birkaç kapının kilidinin de geçtiğimiz hafta değiştirildiği öne sürüldü.
ABD'DEKİ ELÇİLİK İSTANBUL'A YÖNLENDİRİLMİŞ
Cemal Kaşıkçı’nın, boşanma belgeleri almak için önce Washington’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ne gittiği, buradan İstanbul’daki başkonsolosluğa yönlendirildiği ortaya çıktı. NBC’ye konuşan Kaşıkçı’nın ABD’deki arkadaşlarına göre muhalif gazeteci Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Salman’ın hedefinde olduğu gerekçesiyle büyük bir korku içinde yaşıyordu. Kaşıkçı’nın Türk nişanlısı ile evlenebilmesi için ilk karısından boşanma belgelerine ihtiyacı olduğunu hatırlatan NBC, gazetecinin arkadaşlarına göre bu belgeleri almak için gittiği Washington’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nden, Türkiye’deki Suudi Arabistan başkonsolosluğuna yönlendirildi.
TRUMP, SUUDİ YETKİLİLERLER GÖRÜŞECEK
ABD Başkanı Donald Trump, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili Suudi yetkililerle görüşeceğini açıkladı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, “Kaşıkçı’nın durumu konusunda hiçbir şey bilmiyorum. Kaşıkçı’nın akıbetiyle ilgili Suudi Arabistan yetkilileriyle henüz görüşmedim ama görüşeceğim” dedi.
SORUŞTURMAYI BAŞSAVCIVEKİLİ YÜRÜTECEK
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Kaşıkçı’nın konsoloslukta alıkonulduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, konsoloslukta inceleme yapılacağının belirtilmesinin ardından yeni bir gelişme yaşandı. Başsavcılık tarafından, konsolosluktaki adli işlemleri yürütmek üzere bir başsavcıvekili ve bir cumhuriyet savcısının görevlendirildiği kaydedildi.
O ARAÇLAR KONSOLOSLUĞA DÖNDÜ
Kaşıkçı’nın kaybolduğu gün altı aracın konsolosluktan çıktığı belirlendi. İkili gruplar halinde çıkıp farklı yönlere giden araçlardan ikisinin konsolosun evine gittiği tespit edildi. Diğer dört araçtan ikisinin ise kısa sürede tekrar konsolosluğa döndüğü, takipten kurtulan son iki aracın da akşam konsolosluğa döndüğü belirlendi. Konsolosluktan çıkan araçlardaki 7 şüphelinin kimlikleri tespit edildi.
DİDİK DİDİK ARANDI
Cemal Kaşıkçı’nın kaybolduğu gün, Suudi Arabistan’dan Atatürk Havalimanı’na inen 2 uçakla ilgili detaylar da ortaya çıkmaya başladı. Kaşıkçı’nın ortadan kaybolduğu ihbarı sonrası polis ekipleri, akşam saatlerinde Atatürk Havalimanı’ndan havalanacak uçak için hemen harekete geçti. Uçağın yolcuları terminal girişi binasının önünde araçtan inerek Genel Havacılık Terminal Binası’ndan giriş yaptı. Yolcuların üst araması yapılırken, bagajlar ise X-RAY cihazından tekrar tekrar geçirildi. Yolcular terminalde pasaport işlemleri için beklerken, apronda bulunan ve kalkış için hazırlanan HZ-SK2 kuyruk tescilli uçağın kabini ve kargo bölümü de polis tarafından didik didik arandı. Aramalar sonucunda herhangi bir olumsuz durumla karşılaşılmaması üzerine uçağın kalkışına izin verildi. Polis ekipleri ayrıca tüm gün boyunca kamera kayıtları saniye saniye inceledi.