Mustafa Armağan: Büyümezsek küçüleceğiz

Haberler / Güncel

11 Mayıs 2013 Cumartesi 12:09

PAYLAŞ

Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyeti’nden Mustafa Armağan, yanlış uygulamalardan kaynaklanan sorunların hep beraber düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Armağan, “Büyümezsek küçüleceğiz. Biz bu büyümeyi başaramazsak daha vahim bir tablo ortaya çıkabilir.” dedi.

Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyeti’nden Yücel Sayman, Mustafa Armağan ve Levent Korkut Başakşehir’de sivil topum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Mustafa Armağan, “Erzurum Kongresi’nde, Sivas Kongresi’nde Türkler ve Kürtler ayrılmaz bir bütündür, şeklinde madde koymayı başaran dedelerimizden utanmamamız için bu barış sürecini olumlu bir şekilde yürütmemiz gerekiyor. Bu sürece baktığımız zaman bunun birçok uygulamadan ve yanlış yönetimden kaynaklanan bir arıza olduğunu görürüz. Ve bunu düzeltmek için bu topluma büyük bir görev düşüyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye’yi büyütmek istediklerini belirten Armağan, “Büyümezsek küçüleceğiz. Biz bu büyümeyi başaramazsak daha vahim bir tablo çıkabilir. Bizler sizlerle birlikte inşallah o büyük Türkiye’yi her santimetresi karesinde, her vatandaşına eşit uzaklıkta ve yakınlıkta olan bir Türkiye inşa edeceğiz. İnşallah yolumuz aydın olur.” ifadelerini kullandı.

Heyetin Sekreteri Levent Korkut ise, “Sürecin bir başka boyutu Mayıs ayında çekilmeyle birlikte yaşandı. Fakat önemli olan uzun vadede çatışmaların önlenmesi için ne yapılacağıdır. Sadece faaliyetif ve güvenlik tedbirleriyle değil, kalıcı çözümlere ulaşmak için ne yapmak gerektiği önemlidir.” diye konuştu.

‘SAĞLAM TEMELLİ BİR ANAYASA ÖNEMLİ’

Yeni anayasanın önemli olduğunun altını çizen Korkut, şunları söyledi: “Benim bakış açımda özellikle toplumun sağlam temellere dayanan bir anayasaya kavuşması önem arz ediyor. Eşitlikçi, bütün dünya görüşüne sahip kişilerin kendilerini serbestçe ifade edebileceği, toplumsal kesimlerin birbiri üzerinde baskı kuramayacağı, eşitlik çerçevesinde bir anayasayı esas olarak görüyorum. Bunun yanında toplumun ihtiyaçlarını ve çatışmaların doğu bölgelerinde yarattığı tahribatın önlenmesi için tedbirler alınması gerektiğini düşünüyorum.”