Türkiye'de üretilen ürünlerin satış barkodlarının 869 ile başladığına dikkat çeken Mutlu, "Benzeri varsa yerli ürünü almak artık bir tercih olmaktan çıkmış zorunluluk olmuştur. Yerli ürün tüketimine özen göstermek, işsizliğe karşı mücadeleye, ülkenin üretim ve kalkınma çabalarına destek olmak, dışa bağımlılığı azaltmak demektir" diye konuştu. Yerli Malı Haftası'nın, 2. Dünya Savaşı'nın ardından oluşan ekonomik darboğazın aşılması amacıyla hayata geçirildiğini hatırlatan Mutlu, "1983 yılından bu yana Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak kutlanan hafta ile özellikle yeni nesillere tutumluluk ve yerli tüketim bilincinin aşılanması hedefleniyor. Bugün Türkiye'de insanların yoğun tükettikleri malları incelediğimizde; gelişen çağın da etkisiyle bilgisayar, akıllı telefon, otomobil, televizyon ve diğer bazı elektronik aletlerin ilk sıralarda yer aldığını görüyoruz. Bu ürünlerin en belirgin özelliği ise ya ithal edilmeleri ya da büyük oranda ithal girdi ile üretilmeleridir. Yerli üretimin yetersiz kaldığı ülkemizde ithal ürünlere gösterilen ilgi de dış ticaret ve cari açığına sebep olmaktadır" dedi. Türkiye'de son 10 yılda ciddi bir tüketim patlaması yaşandığını da ifade eden Başkan Mutlu, "İnsanlar konut, araç ve tüketici kredileri kullanarak, kredi kartlarının limitlerini zorlayarak gelirlerinden fazla harcama yapmış, özellikle bankalara borçlanmışlardır. Tasarruf oranı yüzde 18'lerden yüzde 12'lere gerilemiş, aşırı tüketim sonucunda cari açık milli gelirin yüzde 5-6'larına tekabül eder hale gelmiştir. Bunlar Türkiye için oldukça yüksek oranlardır ve burada AVM'lerin de kritik rolü olmuştur. Çünkü AVM'ler hem tüketimi kamçılamış hem de buralarda satılan malların daha çok ithal ürünlerden oluşması nedeniyle cari açığı beslemiştir" dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
