Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında saat 20.30'da Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda toplandı. Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplatısı 1 saat sürdü.
Toplantının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, MGK'nın tavsiyesi doğrultusunda OHAL'in 3 ay daha uzatılmasına karar verildiğini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Suriye'de yaşanan hadiseler Türkiye'nin toprak bütünlüğü bakımından son derece önemli, gelişmeler. Burada olup bitenlerin Türkiye'nin sınırını tehdit ettiğini görüyoruz.
Bölgede terör koridoru oluşturulması ve sınır güvenliği adı altında, terörist bir ordunun oluşturulup desteklenmesi Türkiye'nin sınır bütünlüğü açısından açık bir tehditti. Bunu herksin böyle görmesi gerekir.
Riskleri kaldırmak dışında daha çok risk gerektiren bir adım atmak gerektiğinde bu adımı atmaktan çekinmeyecektir. Türkiye sınırının yanı başında terör koridorunun oluşturulmasına, ordu kurulmasına buna destek verilmesine defalarca karşı olduğunu söyledi.
Bunlara silah yardımı yapılmaması gerektiğinin defalarca altını çizdik. Türkiye bu noktada artık sabrının son noktasına gelmiştir. Kimse daha fazla sabır göstermesini beklememelidir.
Türkiye ne istediğini çok net söyledi. ABD'ye PKK terör örgütüdür. YPG bunun Suriye koludur. Türkiye'de bu koalisyonun bir parçası DEAŞ ile mücadeleyi biz yapalım dedik. Bir terör örgütüne karşı başka bir terör ile mücadele etmeyi seçti. Terör örgütüne silah vermeyin dedik. O silahların içerisinde hava un surlarına karşı kullanılacak silahlar da var. Binlerce TIR silah var. Onların seri numaralarını alıyoruz diyorlar. Biz araziden hangi silahların verildiğini, bunların ne kadar olduğunu çok net biliyoruz.
Konuşuldu ama arazide tam tersi oldu. ABD'nin bize söyledikleri ile arazide yaptıklarının çok çelişkili olduğunu ifade etmek isteriz. Çağrıda bulunuyoruz. Verilen silahların toplanması ellerinden alınması son derece önemlidir. Bölgede terör koridoru oluşturulma gayretlerine destek verilmemesi gerek. Biz ABD ile müttefiğiz. NATO'da birlikte çalışıyoruz. Böyle bir durumda yapılması gereken bellidir. Açıklamalara elbette bakacağız ama açıklamaların arazideki uygulamalarına da bakacağız.
Ülkemiz ve milletimizin geleceği için daha büyük risklerin göze alınması gerektiğinde bunu yapmaktan çekinmeyeceğiz.
DEAŞ terör örgütü ile en etkili mücadele eden tek ülke vardır o da Türkiye'dir. Teröre en büyük zaviyatı Türkiye varmiştir, attığımız adımlar çok nettir. ABD'nin yaptığı Rakka operasyonu daha dün gibi aklımızda tazedir. Rakka'da gördüğünüz bir koridor açtı, teröristler araçlara dolup oradan ayrıldılar. Bu ne biçim bir mücadele.
DEAŞ bahane edilerek bölgede siyasi çalışmalar yapılıyor. Her şey ortada her şey açık. DEAŞ diye bir örgüt neredeyse kalmadı. DEAŞ'ı bitirmek için ABD mücadele ediyorsa bu silahları nereye veriyor. DEAŞ sadece kılıç ve bahanedir. Gerekçe DEAŞ ise, artık ona ihtiyaç kalmamıştır.
Suriye sınırından Türkiye'ye yönelmiş her türlü tehdidi engellemek, ülkemizin güvenliğini koruma bakımından Türkiye-Afrin ve diğer yerlerde Türkiye'nin söyledikleri yerine gelmediği taktirde kendi hukukumuzu korumak için adımlarımızı atacağız. Bu ne zaman olacak. Ansızın."
Canan Kaftancıoğlu açıklaması
"Ana muhalefet partisi iktidar alternatifidir. CHP il kongresini yaptı. Bir il başkanı seçti. CHP gibi Türkiye'nin en eski partisinin İstanbul gibi bir ilinin başkanlığını devletine seri katil diyen yaklaşımlar ortaya koyan, milli değeler ile kavgası olan, sokak eylemcisi, marjinal zihniyete sahip birisini il başkanı seçilmiş olması çok manidardır. "