İzmir'de yaşayan 80 yaşındaki Erkin Usman, lise yıllarında okul gazetesinde amatörce başladığı gazetecilik mesleğini 64 yıldır büyük bir heyecanla sürdürüyor.
Karşıyaka ilçesinde 1938 yılında dünyaya gelen Erken, çocuk yaşlarda babasını kaybedince edebiyata yöneldi. Karşıyaka Lisesi'nde 10. sınıf öğrencisiyken okul yönetimi tarafından çıkarılan duvar gazetesinde kent ve okul arkadaşlarıyla ilgili güncel yazılar yazmaya başlayan Usman, arkadaşlarından da destek görünce gazetecilik mesleğine ilgi duymaya başladı.
Okul gazetesinde yazdığı bazı yazıları yerel yayın yapan Ege Ekspres gazetesinde de yayımlanan Usman'ın mesleğe olan sevgisi, gazete yönetimini de etkiledi. Lise son sınıfta aynı gazetede muhabir olarak çalışmaya başlayan Usman, 21 yaşında gazetenin yazı işleri müdürlüğüne getirildi.
Kısa sürede imza attığı haberler ile herkesin dikkatini çeken Usman, İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'nde üniversite eğitimi almasına rağmen çok sevdiği gazetecilik mesleğinden bir türlü kopamadı.
"Pota" ismini verdiği köşesiyle kentte yayın yapan birçok yerel ve ulusal gazetelerde yazılar yazıp, yöneticilik yapan Usman, 1971 ile 1985 yılları arasında Anadolu Ajansı İzmir Bölge Müdürlüğü görevini üstlendi.
Köşesini yazıp gençlere mesleğin inceliklerini anlatıyor
İlerlemiş yaşına rağmen ilk günkü aşk şevkle mesleğini sürdüren Erkin Usman, gazetecilik mesleğine ulusal yayın yapan Yeni Asır gazetesinde devam ediyor. Her gün sabahın erken saatlerinde mesaisine gelen deneyimli gazeteci, gün içinde bilgisayarda köşe yazısını yazıyor, severek yaptığı mesleğinin inceliklerini genç meslektaşlarına anlatıyor.
Yapılan gündem toplantılarında gazetenin manşet ve sayfa düzeniyle ilgili önemli uyarılarda bulunan Usman, hem performansı hem de çalışma azmiyle tüm meslektaşlarına örnek olmaya devam ediyor.
"Her sabah aynı heyecanla gazeteye geliyorum"
Erkin Usman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gazetecilik mesleğini çok sevdiği için emekli olmasına rağmen kopamadığını, hala mesleğini yeni başlayan bir gazeteci gibi sürdürdüğünü anlattı.
Gazeteciliğin kamuoyuna doğruları anlatan kutsal bir meslek olduğunu belirten Usman, "Mesleğim bana tatlı geldi, beni aç açıkta bırakmadı. Halil Cansın, Dinç Bilgin hep onlarla çalıştım yol gösteren çok oldu bana. Meslek bana dostlar kazandırdı. Hiçbir zaman maddiyatı düşünmedim, 'karnım doysa bana yeter' dedim. Başka bir iş yapmayı da hiç düşünmedim. Babamdan ve annemden ne kaldıysa hala onlar var." dedi.
Uzun meslek hayatı boyunca Türk basınına birçok gazeteci kazandırdığını anlatan Usman, meslekteki en keyifli yıllarını ise bölge müdürlüğü yaptığı Anadolu Ajansında yaşadığını kaydetti.
1960 darbesinden sonra merhum Başbakan Adnan Menderes'in yargılanmaya başladığı Yassıada'daki duruşmaları da takip ettiğini anlatan Usman, babasının yakın arkadaşı olan Menderes'in orada yaşadıklarına şahit olunca çok üzüldüğünü meslek hayatı boyunca o yılları bir türlü unutamadığını ve Menderes'in hayatını bir kitapta topladığını belirtti.
"Gazetecilik kurallarıyla yapılmalı"
Emekli olmasına rağmen hiç yazmaktan uzak kalmayı düşünemediğini vurgulayan Usman, şunları kaydetti:
"Gazeteciliği belli kurallar içinde yaparsanız ömrü boyunca yaparsınız. Önce düzgün haber yazacaksınız, yalan haber olmayacak. Genç meslektaşlarıma tek önerim var o da sabretmeleri. Bunu aştığınız anda ufkunuz daha da genişler. Bu mesleğin gecesi gündüzü yok, mesai diye bir şeyi yok. Böyle yaparak çalışan kişiler her zaman para kazanır."
Çalıştığı gazeteye geldiğinde kendisini özgür hissettiğini anlatan Usman, köşe yazısını hazırlarken hala ilk günkü gibi büyük bir dikkat içinde araştırma yaptığını, yazılarını herkese beğendirmek için değil topluma doğruyu göstermek için kaleme aldığını ifade etti.
Gazetecilik yapmasında kendisine en büyük desteği eşi ve oğlunun verdiğini vurgulayan Usman, "Bu mesleğin emeklisi olmaz, en son tabuttur. Evde oturan bir gazeteci düşünemiyorum. Mezara kadar gazetecilik yapmak istiyorum." ifadelerini kullandı. (AA)