Ölümüne devam
Mecidiyeköy’de 10 işçinin hayatını kaybettiği Torun Center inşaatında, 5 ay önce de benzer kaza yaşanmış ancak kapatma yerine para cezası verilmişti. Buna gerekçe olarak Çalışma Bakanlığı’nın 2014’ten itibaren inşaatlarda ‘durdurma’ cezasını kaldırıp yerine ‘süre verme’ uygulamasına geçmesi gösterildi. Peki kapatma cezası verilmiş olsaydı bu kaza olur muydu'
Türkiye, İstanbul’da 10 işçinin canına mal olan iş cinayetiyle birlikte, ‘iş güvenliğini’ bir kez daha tartışmaya açtı. Facianın yaşandığı şantiyede 5 ay önce de benzer kaza olması ancak kaza sonrası şantiyeye iş durdurma değil sadece para cezası verilmesi; “Kapatma cezası verilmiş olsaydı bu kaza olmaz mıydı” sorusunu gündeme getirdi. Tüm bu tartışmaların nedeni ise Çalışma Bakanlığı’nın bu yıl başında müfettişlere verdiği talimat.
TEFTİŞE ARA VERİN
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Ocak 2014 tarihli talimatı, “2014 yılında iş sağlığı ve güvenliği yönünden yürütülecek programlı teftişlere ilişkin uygulama esaslarını” içeriyor. Tüm teftiş kurulu üyelerine gönderilen talimata göre, 2014 yılından itibaren bir işyerinde eksiklik görüldüğünde kapatma uygulanmayacak. Bunun yerine bir ay sonra müfettişce uygun görülen bir tarihe kadar teftişe ara verilecek. Teftiş tutanağında da işverenin süre talebi belirtilecek. Teftişe ara verme süresi de, müfettiş tarafından takdir edilecek.
DEĞİŞİR DENİYOR AMA
Bakanlık söz konusu düzenlemeyi, “Hayati bir ihmal varsa, işyeri yine de kapatılabilir” sözleriyle savunuyor. Ancak denetim elemanları, “İnşaat gibi bir alanda hayati tehlike nedir. Baret kullanılmaması hayati bir tehlike olarak denetimde gösterilemez. Ama bir kaza anında ölümcül olur. Bu işyerinde de taşıma sistemleri nedeniyle ölümlü bir kaza yaşanmış. Burada şantiye kapatma cezası verilse, işveren de taşıma sistemlerini gözden geçirmek zorunda kalacaktı, belki de kaza yaşanmayacaktı” görüşünü dile getiriyor.
İŞVERENLER DE ŞAŞIRIYOR
2014 yılıyla birlikte denetim sonrası kapatmanın fiilen yürürlükten kalkması nedeniyle, işyeri sahiplerinin dahi şaşırdığını belirten denetim elemanları, “Eksikliklerin farkında, kapanmayı bekliyor. Ama mevzuat gereği o işyerindeki denetim erteleniyor. İşveren de şaşırıyor” diyor. İnşaat sektöründe 10 ölümlü kazanın dünyada çok zor rastlanılan bir örnek olduğunun da altını çizen denetim elemanları, “İnşaatta çökme gibi bir durum yoksa, böyle toplu ölümler olmaz. Bu şantiyede zor olan başarılmış, 10 kişilik bir ölümün dünyada örneği sayılı” bilgisini veriyor.
TAŞERONA VERİLMİŞ
İstanbul’da Torun Center’da yaşanan son iş kazasının ise, şantiyedeki asansörün yerinin değiştirmesi sonrasında gerekli denetim ve testlerden geçmeden devreye alınması nedeniyle yaşandığı sanılıyor. Müfettişlerin ilk tespitlerine göre, asansörlerin bakımı ve kontrolü taşeron firmalara verilmiş. Ancak gerekli denetim ve özen gösterilmeyince, söz konusu kaza yaşanmış.
Son denetimi yapılmamış!
MAKİNA Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Cenk Cihangir kazayla ilgili şunları söyledi: “Bu tarz asansörlerin 3 ayda bir akredite kurumlar tarafından denetlenmesi gerekiyor. TÜRKAK’tan (Türk Akreditasyon Kurumu) A tipi muayene kuruluşu yetkisi alan firmalar bu denetimleri yapmaktadır. Bunu şantiyeler talep eder. Kontrolleri yaptırmazsa firma sorumlu olur. Kontrollerin yapılıp yapılmadığını da Çalışma Bakanlığı denetler. 30 Mayıs 2014’te söz konusu asansörün periyodik kontrolü makine mühendisleri tarafından yapıldı. Firmanın sonraki kontrolü 30 Ağustos 2014’te yaptırması gerekiyordu. Ancak yaptırmadılar. Bize talepte bulunmamışlar. İşçilerle görüşmemizde o asansörün bir hafta 10 gün önce arızalandığını öğrendik. Arızalanınca bakım ve onarımı bakımcı firma yapmış. Bu tarz bakım yapıldıktan sonra ya bize ya da başka bir kuruma denetlettirmesi gerekiyordu. Yani 3 aylık periyodik bakım dışında asansör arızalanırsa ve tamir görürse, firma tekrar kontrolleri yaptırmalı. Ama firma bunu da yaptırmamış. İşçiler başka bir asansörün de 10 gün önce freni boşalıp düşer gibi olduğunu ancak ikinci frenin devreye girdiğini anlattı.”