POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Değişimin İzmir’de tasfiye olarak adlandırıldığını ileri süren Önceki dönem Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, “Çok acele etmeden bilimsel olarak il örgütümüzün araştırma şirketlerinden faydalanarak mahalle mahale analiz edilmesi gerekiyordu. İzmir’de il örgütü araştırma yapmalı. Değişim Anadolu’da ‘değişim’ olarak algılandı. İzmir’de ‘tasfiye’ olarak adlandırıldı. İzmir’de oy düşüşünü tartışmak için bir çalıştay yapılmalı. Biz aklı esas alarak bilimsel yöntemlerle ortaya çıkarabiliriz. Bir tasfiye değil yenileşme olarak görmek istiyoruz. Eskiyi kapsayan ancak yeni insanlara da fırsat veren bir adım olarak görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

EGEPOSTASI- Narlıdere Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Ali Engin, TR35 TV’de yayınlanan Birol Soylu ile 10. Köy programına konuk oldu.  

“KİŞİLERİN DEĞİŞİMİ İLE YENİLEŞME OLMAZ”

Değişime ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Ali Engin, “13 yıl Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık yaptığı dönemi yaşadık. Bugünkü başarının tohumları o zaman atılmaya başlandı. Yenilşeme talebinin saygılı iel karşılanması gerekiyor. Partide böyle bir ihtiyaç varmış. Bugün kazandığımız şehirlerde bulunan delegeler değişim talep eden yerlerdi. Kılıçdaroğlu doktrini, helalleşme güzel adımlar ancak bunun anadoluya ulaşılmasında bir sorun varmış. Genel seçim kaybından sonra bir değişim sağlandı. Bu değişim sandığa olumlu yönde yansıdı. Bundan sonraki hikayeyi belediye başkanları ve partiyi yönetenler yazacak. Yeni hikaye yazmak için yeni bir sayfa açıldı. Eski hatalardan vazgeçmek yenilik olur. Önceki arkadaşların yapamadıklarını yapmak da yenileşmedir. Kişilerin değişimi ile yenileşmenin olmayacağını bilmeliyiz. Yeni şeyler yaparak ve yeni şeyler söyleyerek yenileşme olur. Ne Kılıçdaroğlu’nun değerini azaltabiliriz ne de değişimin bir ihtiyaç olmadığını söyleyebiliriz” dedi.

TÜZÜK KURULTAYI İÇİN KREDİ

Ön seçime ilişkin açıklamalarda bulunan CHP’li Engin, “ Yıllardır tartışıyoruz. Bu partide geçmişte ön seçim de yapıldı, atamalar da yapıldı. CHP’nin yapısal sorunları var. Bunu kabul edelim. Daha önce yapılan tüzük kurultayı yarım kaldı. Genel başkan önerisi ile bir madde getirildi. Aktif üyelerin oy kullanma yeterliliği maddesi önerildi. Bugün ön seçimi savunanlar bu maddeyi reddetti. Ben CHP’de artık bu tartışmaların son bulmasını temenni ediyorum. 9 Eylül’de tüzük kurultayda yönetime kredi vermek lazım. Uzlaşma ile bu maddelerin geçmesi lazım. Her gelenin oy kullanmasını istemeyiz. Önlem almak tüzük ile mümkün. Gelecekte kimler vekil kimler başkan olacak bunları bilmeliyiz. Ön seçimin olabileceğine inanıyorum” ifadelerine yer verdi.

“BİR GÖREVE ADAY OLMAYI DOĞRU BULMAM”

Bir göreve talip olup olmayacağına ilişkin gelen soruya yanıt veren Engin, “Biz de partiye çok şey verdik ve bu parti beni İzmir il başkanı yaptı. Sonra belediye başkanı yaptı. Bundan daha büyük ne olabilir. Samimiyetle söylüyorum ben partimden br şey istemiyorum. Anca onlara teşekkür ederim. Bu görevleri hizmet için talep ettik ve hizmet ettik. Bundan sonra partimden ne alabilirim değil, biz ne yapabiliriz diye görev verirler alırız. Bir yere aday olmayı doğru bulmam. Partide ihtiyaç varsa destek oluruz. Partiye küsmemek lazım” dedi.

SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYİ POPÜLİZM ARACI OLARAK GÖRMEMLİYİZ

Yeni seçilen belediye başkanlarına 2 yıl destekj olmak gerektiğine vurgu yapan Engin, “ Başkanlara öneriler sunmak ve toplumnsal fayda elde etmek gerekiyor. Bu arkadaşlarımıza 2 yıl tolerans göstermeliyiz. Zor bir döneme giriyor. Maalesef mevcut AKP iktidarı bütçenin suyunu bile bırakmadı. Eski bolluk ve bereket yok. Sendikalar, parti örgütleri istihdam baskısını azaltmalı. Herkes fedakarlık edecek. Örgüt belediye çatışmaları yaratmamalıyız. Kamu kurumu bir CHP ilçe binası değil. Yolsuzluklarla anılan bir parti değiliz. Geçen dönem de ciddi bir şey çıkmadı. Partinin bu konuları denetlemesi de lazım. Belediye başkanalarının hızla eğitilmesi ve öenmli yerlerin altının çizilmesi gerekiyor. SODEMSAN’a dstek verilmesi gerekiyor. Bütçemiz nedir, işçiye ne kadar verebileceğiz onu irdelemek lazım. Belediyelerde sendikal örgütlenmeyi popülizm aracı olarak, parti içi yarış aracı olarak görmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.

TÜZÜK KURULTAYINA İŞARET ETTİ

İzmir’de oy oranın düşmesinin sebeplerine ilişkin açıklamalarda bulunan CHP’li Engin, “Belediye başkan adayı belirlenirken tüm üyelere sorarsanız ve Eylül’de karar verirseniz belediye başkanı rahatlar. Sadece delegelerin değil tüm üyelerin oylarına talip olur. Ancak delegelik sisteminde direnç gösterirseniz belediye başkanını işin içine fiilen sokmuş olursunuz. Belediye başkanlarının çoğu delege, Eylül ayında bunu belirleyebilirsiniz. Artık ilçe başkanına gerek kalmaz. Adil seçim yapılacaksa binlerce üye hizmetlerinize bakarak sizi seceçek. Klasik döneme bakarsanız ilçe başkanı, il başkanı, kurultay delegeleri, MYK aynı hizada seçilir ve istediklerini belediye başkanı yapar. Belediye başkanı da mecburen işin içine girer” dedi.

ANADOLU’DA DEĞİŞİM İZMİR’DE TASFİYE

Değişimin İzmir’de tasfiye olarak adlandırıldığını ileri süren CHP’li Ali Engin, “Çok acele etmeden bilimsel olarak il örgütümüzün araştırma şirketlerinden faydalanarak mahalle mahale analiz edilmesi gerekiyordu. İzmir’de il örgütü araştırma yapmalı. Değişim Anadolu’da ‘değişim’ olarak algılandı. İzmir’de ‘tasfiye’ olarak adlandırıldı. İzmir’de oy düşüşünü tartışmak için bir çalıştay yapılmalı. Biz aklı esas alarak bilimsel yöntemlerle ortaya çıkarabiliriz. Bir tasfiye değil yenileşme olarak görmek istiyoruz. Eskiyi kapsayan ancak yeni insanlara da fırsat veren bir adım olarak görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.