İzmir'de 6 ay önce hayatını kaybeden Sibel Arslan ile bir arkadaşının başlattığı ihtiyaç sahibi kişilere çorba dağıtılması projesini "miras" olarak gören arkadaşları ve gönüllüler, uygulamayı bir adım daha ileriye taşıyarak Sokak Çorbacıları Yardımlaşma Derneği'ni kurdu. Gönüllüler, merhum arkadaşlarının ismini verdikleri "Sibel'in Çorbası"nı haftanın iki günü kapı kapı dolaşarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
İzmir'de 4 yıl önce ihtiyaç sahiplerine bir kase sıcak çorba ulaştırmayı hedefleyen üniversite öğrencisi Sibel Arslan ve Ece Altınörs, evlerinde hazırladıkları çorbayı kentin değişik bölgelerinde sokakta satış yapan ve yaşayan insanlara dağıttı.
İnsanların yüreğine dokunan çorba hareketine daha fazla gönüllüye ulaşmak için sosyal medyadan çağrı yapan Arslan ve Altınörs'ün talebine başta üniversite öğrencileri olmak üzere birçok gönüllüden destek geldi. Yardımseverlerin desteğinin artması üzerine kimi zaman evlerinde yaptıkları kimi zaman ise bir restorandan aldıkları çorbaları İzmir'deki daha fazla ihtiyaç sahibine ulaştırıldı.
İzmir'de 6 ay önce hayatını kaybeden Sibel Arslan'ın (önde sağda) başlattığı çorba dağıtımını arkadaşları sürdürüyor.
Başlayan sağlık sorunları nedeniyle başlattığı sıcak çorba dağıtımına zaman zaman katılan Sibel Arslan, arkadaşlarının devam ettirdiği harekete desteğini hiç kesmedi. Yakalandığı hastalık nedeniyle geçen yıl eylül ayında hayatını kaybeden Sibel'den kalan mirası devam ettirip ismini yaşatmak isteyen arkadaşları yardım hareketini "Sokak Çorbacıları Yardımlaşma Derneği" ile bir adım öteye taşıdı.
Kimi okulundan kimi iş yerinden çıkarak dernek binasına gelen gönüllüler, hep birlikte çorba yapmak için harekete geçiyor. El birliğiyle soyulan patates, soğan, havuç ocak üzerindeki kazanda mercimekle buluşarak çorba haline getiriliyor. Termoslara konan çorbalar gönüllülerin elinde kaplar içerisinde Basmane ve Alsancak bölgesindeki ihtiyaç sahiplerine ekmek ile birlikte dağıtılıyor.
Mirasını arkadaşları ile gönüllüler devam ettiriyor
Sokak Çorbacıları Yardımlaşma Derneği Başkanı Ali Can Yurdasever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sibel ve Ece'nin başlattığı sıcak çorba projesine sosyal medyadan duyduğu paylaşımlar ile katıldığını ve 4 yıldır sokaklarda dolaşarak ihtiyaç sahiplerine sıcak çorba ile ekmek ikram ettiklerini söyledi.
Çok sevdikleri arkadaşlarının anısını yaşatmak için yaptıkları çorba dağıtımını dernek çatısı altında yürütmeye karar verdiklerini anlatan Yurdasever, "2 yıl önce Sibel sağlık sorunları Ece ise eğitim hayatındaki değişiklikler nedeniyle dağıtımlara aralıklarla katılabiliyorlardı. Biz de buradaki arkadaşlarımızla onların yokluğunda çorba dağıtımlarımıza devam ettik. Eylül ayında Sibel'i kaybettik. Sibel'i kaybedince onun başlattığı bu hareketi miras olarak benimsedik bir adım öteye götürmek istedik. Sibel'in ailesinin de katkılarıyla önce bir mekan tuttuk, daha sonra dernekler masasına başvuralar bir tüzel kişilik kazandık. Şu an resmi olarak Sokak Çorbacıları Yardımlaşma Derneği olarak faaliyet gösteriyoruz." dedi.
Yurdasever, dağıttıkları mercimek çorbası ve ekmekleri gönüllülerin ve üyelerin destekleriyle kaynattıklarını aktararak, çorbanın yapımından dağıtımına kadar her aşamasının ise gönüllüler tarafından gerçekleştirildiğini belirtti.
"Sibel'in çorbasını dağıtıyoruz"
100'e yakın gönüllünün katıldığı dağıtımı çarşamba ve cumartesi günleri gerçekleştirdiklerini, yakın zamanda bunu 3 güne çıkaracaklarını ifade eden Yurdasever, şunları söyledi:
"Kapıları çaldığımızda Sibel'in çorbasını getirdiğimizi söylüyoruz. Hep beraber el ele burada çorbayı kaynatmaya çalışıyoruz, yıllar içerisinde oluşturduğumuz bir tarifimiz var ondan ödün vermemeye çalışıyoruz. Son zamanlarda bir girişimimiz oldu, gönüllülerimiz ve şef arkadaşlarımızla yeni bir çorba yapmaya çalışıyoruz. Doğrudan Sibel'in adına taşıyan 'Sibel'in çorbası' diyeceğiz. Dağıtımlarımızda zaman zaman Sibel'in çorbasını da ikram edeceğiz. Onun adını verdiğimiz böyle bir çorbanın insanlara ulaşıyor olması da manevi açıdan bizim için çok önemli. İçeriği besleyici olsun istiyoruz, dağıttığımız insanlar beslenme konusunda eksiklik çeken insanlar hem de lezzetli olsun istiyoruz. O yüzden sebzelerin karışımından bir çorba yapacağız kereviz, pancar gibi malzemeler olacak içerisinde. Bir taslağımız hazır bir test aşamasındayız."
Yurdasever, çorba dışında çocuk bezi, kıyafet ve süt yardımında da bulunduklarını ifade ederek, çocuklar için çalışma atölyeleri kurmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
"Sibel hepimizin hayatına dokunan bir melekti"
Derneğin kurucu üyesi Kardelen Köse, çorba aracılığıyla insanlara sevgi, umut ve şefkat dağıtmak istediklerini anlatarak, hayatını kaybeden arkadaşları Sibel'in anısını yaşatabilmiş olmanın buruk gururunu yaşadıklarını ifade etti.
Daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşabilmek için gönüllüye ve hayırseverlerin desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getiren Köse, "Sibel arkadaşımız hepimizin hayatına dokunan bir melekti, bu güzel mirası bize bırakıp aramızdan ayrıldı ama aslında hepimizin ihtiyacı olan umut kaynağını bizlere aşılayıp gitti, bize hep 'başka bir dünya mümkün' derdi. Bizde bu mesaja tutunarak insanlara dokunmayı amaçlıyoruz. Sibel hepsinin tanıdığı bilinir, sevilen bir yüzdü biz de ilk günkü sevgi, şefkatle onun bıraktığı yolda devam etmeye çalışıyoruz." ifadelerini kulandı.
Köse, hazırladıkları çorbaları ağırlıklı olarak Suriyelilerin bulunduğu Basmane bölgesinde ve Alsancak'taki seyyar satıcılara dağıttıklarını, çocuklara eğitim alanında destek olmak için de projeler hazırladıklarını belirtti.
Gönüllüler arasında Finlandiya vatandaşı da var
Sokak Çorbacıları Yardımlaşma Derneği'nin faaliyetini duyup gönüllü olan Finlandiya vatandaşı Anni Vihera da yer alıyor.
Öğrenci değişimi programı kapsamında İzmir Ekonomi Üniversitesi sosyoloji bölümünde eğitimine 9 aydır devam eden Vihera, derneğin çalışmasını ev arkadaşından duyduğunu anlatarak, kendisinin de böyle bir etkinlikte bulunduğu için mutlu olduğunu söyledi.
Projeyi mimarı olan ve sağlık sorunu nedeniyle hayatını kaybeden Sibel için arkadaşlarının yaptıklarının kendisini çok etkilediğini anlatan Vihera, "Sibel hakkında yapılanları ve devam edilmek istenileni duyduğumda kalbim tamamen bu konuya ısındı daha çok katkıda bulunmak istedim. Yapılan şey mükemmel, insanlara dokunmak bir karşılık beklemeden başlı başına böyle bir hareket etmek çok güzel. Bu durum beni çok etkiledi." dedi. (AA)