Alkollü araç kullandığı iddia edilen bir şahsın motosikletine çarpması sonucu 9 ay hastanede yatan Uğurcan Kayı (18) vefat etti. Kazanın üzerinden bir yıl geçmesine tutuksuz yargılanan şahsın oğluna çarpıp kaçtığını öne süren acılı baba, "Sadece oğluma vurmadı, bizim ailenin hepsine vurdu" diyerek gözyaşı döktü.
Yürek sızlatan olay 16 Ocak 2016 tarihinde İzmir’in Buca ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre alkollü ve hızlı bir şekilde araç kullanan B.A. isimli şahıs, gece saat 03.45 sıralarında motosikletiyle seyir halinde olan Uğurcan Kayı’ya çarptı. Güvenlik kameralarına da yansıyan feci kazada B.A., iddiaya göre olay yerinden uzaklaştı. Kendisinin de yaralandığı kaza sonrası hastaneye başvuran şahıs, burada tedavisini yarım bırakıp alkol ölçümü yaptırmadan hastaneden ayrıldı. Hastane polisi bu sebeple olay hakkında tutanak tuttu. B.A. kahreden kazadan yaklaşık 2 saat sonra kan örneği verdi. Kaza sırasında kullandığı motosikletten fırlayan Uğurcan Kayı ise tam 9 ay hastanede tedavi gördü ancak kalbi dayanamadı. Biricik evlatlarını toprağa veren aile, olayla ilgili dava açtı. Kazanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen şahsın tutuksuz yargılanmasına tepki gösteren aile, "Adalet istiyoruz" dedi.
"18 YAŞINI HASTANEDE DOLDURDU"
Oğlunun ardından gözyaşı döken acılı baba Nurettin Kayı, “Her şeyin kanıtı var. Çocuğuma vurup kaçıyor, alkollü olduğu anlaşılmasın diye hastaneden de kaçıyor. Hala elini kolunu sallayarak serbest geziyor. Şahıs sadece oğluma vurmadı, bizim ailenin hepsine vurdu. Ailecek iyi değiliz. Mahvolduk. Oğlum 9 ay hastanede kaldı. 18 yaşını hastanede doldurdu. Sonra da vefat etti. Çarpan kişi hala serbest dolaşıyor. Biz adalet istiyoruz" diye konuştu.
Davanın hala devam ettiğini belirten Nurettin Kayı, "Aradan bir sene geçti ve çarpan kişi hiç ceza almadı. O keyif ederken benim çocuğum acı çekerek öldü, şimdi mezarda çürüyor. Böyle ölümü Allah kimsenin başına vermesin" dedi.
"TUTUKLU YARGILANSIN"
Uğurcan Kayı’ya 9 ay boyunca hastanede bakan ablası Duygu Yazar ise gözyaşları içerisinde şunları söyledi:
"Biz o kişinin tutuklu yargılanmasını istiyoruz. Can çok kötü bir durumda vefat etti. Can’ın bu şekilde mezarında rahat edeceğini düşünüyorum. Hastanede ‘bir daha kıpırdayamayacak’ diyorlardı. Can o halde bile elini kolunu kıpırdatıyordu. Ama sonra kaybettik. Sayın Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’a sesleniyorum; biz adalet istiyoruz."
SINIRIN ÜSTÜNDE ALKOL VE HIZ
Kayı ailesinin avukatları Gizem Aral ve Osman Erdoğu, yargılamanın "Taksirle ölüme neden olma" suçu kapsamında yapıldığını belirterek, "Gerek olaya ilişkin kamera kayıtları, gerekse tutanak ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde bu suçun taksirle değil kasti şekilde işlendiğinin kabulü gerekmektedir. Sanık ifadesinde belirttiği üzere olay günü yorgundur, yasal sınırın çok üstünde alkol almıştır, şehir içi hız limitinin çok üstünde bir hızla kontrolsüz bir şekilde araç kullanmıştır. Ayrıca olay yerinden kaçarak da maktule yardım etme yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Kazadan 2 saat sonra kan testi vermiştir. Şahsın 2 saat sonra vermiş olduğu kan örneği sonucunda 0,714 promil oranında alkollü olduğu, olaydan yaklaşık 2 saat sonra kan örneği verdiği göz önüne alındığında sanığın kanındaki alkol oranının 1 promilin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Yaklaşık bir yıldır süren yargılama boyunca sanık hakkında tutuklama kararı verilmemiştir. Sanık hakkında 16 Ocak 2016 tarihli adli kontrol kararı da mahkeme tarafından 15 Nisan 2016 tarihi kararıyla kaldırılmıştır. Sanığın suçu işlediğine ilişkin aleyhinde güçlü delillerin varlığı, olay günü hastaneden kan örneği vermeden ayrılması ve ceza üst sınırı gözetildiğinde sanığın tutuklu yargılanması gerekirken tutuksuz yargılanmasına karar verilmesi tarafımızca kabul edilemez bir durumdur" ifadelerini kullandı. (İHA)