Kaza, 4 Temmuz günü saat 23.00 sıralarında İzmir- Seferihisar karayolu, Çamlı mevkisinde meydana geldi. Güzelbahçe'den Seferihisar yönüne giden C.G. yönetimindeki plakası öğrenilemeyen otomobil, ekmek aldıktan sonra evine dönmek için yola çıkan Emir Can Çınar yönetimindeki 35 UFD 37 plakalı motosiklete çarptı. Çınar'ın ailesi, evin yakınlarında olan kazanın gürültüsünü duyunca, dışarı çıktı. Çınar'ı yerde gören aile bireyleri, sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen ambulansla Dokuz Eylül Hastanesi'ne kaldırılan Emir Can Çınar, 5 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildi.
Kazadan sonra kaçan otomobil sürücüsü C.G. ise 4 gün sonra Güzelbahçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin çalışmasıyla yakalandı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen C.G., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kaza anında evde olduğunu belirten baba Mehmet Çınar (51), "Emir Can eve geliyormuş, ben de pencerenin kenarında oturuyordum. Birden büyük bir gürültü koptu. Biz tüp patlattı zannettik. Sonra baktık ki motosiklet bir yerde, oğlum bir yerde. Hemen evden çıkıp yanına koştuk. Oğlumu kollarımın arasına aldım. Sağlıkçı olduğunu söyleyen genç bir çocuk geldi, müdahalede bulundu. Sonra sürücüsü doktor olan bir araç durdu tesadüfen, ambulans gelene kadar o ikisi ilgilendiler. Bu bizim şansımız oldu" dedi.
Otomobilin sürücüsünün serbest bırakılmasını kabullenemediğini belirten baba Çınar, "Ben gürültüyü duyup pencereden bakınca onun kaçışını gördüm. Birden gaza yüklenerek, müthiş bir hızla kaçtı. Serbest bırakıldıktan sonra telefon açıp 'geçmiş olsun' demedi. Böyle bir umursamazlık olamaz" diye konuştu.
Emir Can Çınar da otomobilin arkadan çarptığını, sonrasını da hatırlamadığını söyledi. Hayatta kaldığı için şanslı olduğunu belirten Çınar, "Belki de benim hayatıma mal olabilirdi, ama şu an o dışarıda. Başkalarının hayatını tehlikeye sokmayacağının garantisini kim verebilir'" dedi. (DHA)