Eşini kaybeden, iki çocuğuyla İzmir'de yaşayan mağaza yöneticiliğinden emekli Süleyman Öğüş'ün (60) sağlık sorunları, ayağının kırılmasıyla başladı. Doğuştan tek böbrekli olan Öğüş, kırık nedeniyle hastanelik olunca hem şeker hem de tansiyon hastası olduğunu öğrendi. Bu iki hastalığın yanında karaciğerinde nedeni belirlenemeyen siroz geliştiği ortaya çıkan Öğüş'e, nakil olması gerektiği söylendi. Süleyman Öğüş nakil için İzmir Kent Hastanesi'ne başvururken, oğlu Kürşat Öğüş (32) verici olmaya uygun bulunmadı, kızı Hanife Gülbin Öğüş'ün (26) de donörlüğü, çok genç olduğu için kabul edilmedi. Öğüş, kadavradan organ bekleyenler listesine kaydoldu. 3 yıldan bu yana hayatı hastanelerde geçen Öğüş'ün beklediği müjde, her gün yeni can kayıplarının olduğu ve koronavirüs salgının hız kazandığı günlerde geldi. Öğüş, 28 Mart günü Kent Hastanesi'nde kadavra bağış sayesinde gerçekleşen nakille yeniden hayata döndü. Son üç yıldır hastalıklarla boğuştuğunu ve zor bir dönem geçirdiğini belirten Öğüş, "Yürüyemez, hareket edemez, soluk alamaz, yemek yiyemez, su içemezken, şu an sağlıklıyım. Bu bayram benim için güzel bir bayram olacak. İkinci bir yaşamı yakaladım. Organ bağışlayanlara ve doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum. Nakil olduğum dönem riskli günlerdi ama hastanede öyle önlemler alınmıştı ki hiç etkilenmedim, korkmadım" diye konuştu.
9 YIL ÖNCE SORUNLAR BAŞLADI, KURTULUŞ NAKİLDEYDİ
9 yıl önce karın şişliği şikayetiyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuran, hepatit B'ye bağlı kronik karaciğer yetmezliği tanısı koyulan İzmirli Nigar Aydın ise, yıllarca ilaç tedavisi görüp, doktor kontrolleriyle yaşamını sürdürdü. Ev kadını Aydın'ın, geçen kış sağlığı bozulmaya başladı. Şikayetleri artan Aydın'ın 'son dönem karaciğer yetmezliği'nde olduğu anlaşıldı. Nakil kararı verilince Öğüş gibi İzmir Kent Hastanesi'ne başvuran Aydın'a, yakın akrabalarından canlı verici arandı. Eşi Sadullah Aydın dahil uygun donör bulunamayan Aydın'ın adı da kadavra bekleme listesine yazıldı. Aydın'a, Öğüş'ten bir hafta sonra 4 Nisan 2020 tarihinde çıkan kadavra karaciğer başarıyla nakledildi. Koronavirüs günlerinde ikinci hayata başlayan Aydın, mutluluktan söyleyecek söz bulamadığını belirterek, "Çok kötü günler geçirdim. Her şeyi düşünüyordum, organ çıkar mı, çıkmaz mı, kaç ayda çıkar, çıkmadan ölür müyü? Ama çok şükür uzun sürmedi, 5-6 ay içinde bağış çıktı, nakil oldum. Doktorlarıma, bağış yapanlara minnettarım. Kurban Bayramı, benim yeni hayatımdaki ilk bayramım" diye konuştu.
BAĞIŞLAR DA NAKİLLER DE YÜZDE 90 AZALDI
İsimsiz kahramanlardan gerçekleşen nakille yeni bir hayata başlayan Öğüş ve Aydın kontrollerde bir araya geldi, mutluluklarını doktorlarıyla paylaştı. İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç, ekibinin gerçekleştirdiği nakillerle ilgili şunları söyledi:
"Covid-19 döneminde organ nakillerinde de diğer ameliyatlarda olduğu gibi azalma oldu. 'Elektif' dediğimiz acil olmayan ameliyatları koroanvirüs döneminde yapmadık. Ama organ nakilleri burada ayrı bir yer tutuyor. Böbrek nakilleri bekleyebilir, çünkü hastaların diyalize girme şansı var. Ama karaciğer nakil listesinde bekleyen hastaların hemen hemen hepsi acil durumda. Organ bulunmazsa belli bir sürede ölme ihtimali olan hastalar bunlar. İki hastamız da canlı vericisi olmayan hastalardı ve kadavra bekleme listesinde bekliyorlardı. İki hastamıza Covid-19 dönemi olmasına rağmen nakil yapabildik. Covid-19’a karşı özel önlemler aldık, hastanemizde koronavirüs servisi, yoğun bakımı, asansörleri, koridorları hepsi ayrıldı ve hastalar nakil oldular.''
'KORONAVİRÜS DÖNEMİNDE NAKİL SAYISI AZALDI'
Organ nakli olan hastaların bağışıklık sistemleri baskılandığı için enfeksiyonlara karşı daha riskli olduklarını söyleyen Kılıç, ''Covid-19 da olabilir diğer enfeksiyonlar da. Çok şükür bu iki hastamız enfeksiyonla karşılaşmadan nakil oldu. Bu dönemde canlı vericiden acil hastalara nakil yaptık ama genel olarak nakillerin sayısı azaldı. Dünyada da özellikle Amerika'da, Fransa'da yüzde 90 düzeyinde nakil saysıında azalma olduğunu görüyoruz. Bu da bekleme listesindeki hastalardaki ölüm oranlarını maalesef artırdı. Son 6 ayda sadece iki hastamıza kadavradan nakil yapabildik, normalde ayda iki kadavradan nakil yapabiliyorduk. Şimdi artık bu normalleşme sürecinde kadavra bağışların da nakillerin de artmasını bekliyoruz. Hastalarımızın ikisi de şanslıydı, enfeksiyon da kapmadılar. Genel olarak diğer hastalarda da organ nakli hastalarında da koronavirüse yakalanma ya da ölüm durumu görmedik. Bu bakımdan şanslıyız. Bunda da tahminimce ülkemizdeki sağlık sisteminin iyi durumda olmasının etkisi var. Organ nakillerinde de Türkiye dünyada örnek bir konumda, yapılan nakillerin hem sayısı hem de başarı oranı dünya standartların üzerinde. İki hastamız da gayet iyi. Şimdi kontrole geliyorlar, durumları iyi. Bundan sonra çok ciddi bir risk beklemiyoruz" dedi.