CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan adayı Özgür Özel, bugün; CHP Uşak İl Başkanlığı önünde partililere ve vatandaşlara seslendi. Özel, şunları söyledi:
“Cumhuriyet’in, Atatürk’ün ilkler şehri Uşak’ta bir Genel Başkan adayı olarak; Türkiye’nin dört bir yanına gidiyoruz, ancak sokakta, aracın üstünde böyle bir kalabalığa hitap etmek, ilk kez Uşak’ta oluyor. İlkler şehri Uşak’a teşekkür ediyoruz. İlk desteklerin, ilk gönülden desteklerin geldiği Uşak’a koşarak geldim. Burası bizim komşu ilimiz. Bizim kendi ilimiz. Biz ne zaman Uşak’ta bir siyasi faaliyet olsa, bir kongre olsa; Uşak ne zaman kardeşine ihtiyacı olsa koşarız, geliriz.
Ege’nin bir evladı olarak, yanı başınızdaki Manisa’nın bir evladı olarak iki tane emekli öğretmenin; devlet parasız yatılı bursu ile devletin okuttuğu büyüttüğü bir evladınız olarak, CHP’de gözünüzün önünde büyümüş, buralara gelmiş, hep sizin desteğinizi hissetmiş, hep sizinle el ele, kol kola, gönül gönüle olmuş bir evladınız olarak bir yola çıktık. Yol verirseniz, hep beraber iktidara gidiyoruz.
CHP’de parti içindeki yarış, genel başkanlık yarışı değil bizim meselemiz. Bizim meselemiz; Cumhuriyet’in 100. yılında, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına, kurucu babalarına, kuruluş inancına, kurucu değerlerine husumet duyan birilerine, bu seçimi kaybettiğimize göre bizim iddiamız CHP’yi yönetmek iddiası değil, CHP’yi, Atatürk’ün partisini iktidar yapmak iddiasıdır.
Size hep birlikte koşmayı vadediyorum, hep beraber terlemeyi vadediyorum; gece gündüz çalışmayı, bir gece Gaziantep’te yatmayı, Gaziantep’te yatan bir genel başkan vadediyorum. İlk adımın atıldığı Samsun’da, milli mücadelenin başladığı şehirde bir milletvekili ile yetinmeyi, büyükşehri Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yem ettirmeyi içime sindirmiyorum. Her ay bir gece Samsun’da yatacak bir genel başkan vadediyorum.
CHP’nin köylünün, işçinin, memurun yanında olduğu; altı okuna sahip çıktığı, sol-sosyal demokrat değerlerine sahip çıktığı, kimseye benzemediği, kimseyle kavga ettiği; ama açlıkla, yoksullukla, işsizlikle, haksızlıkla mücadele ettiği; Tayyip Erdoğan’a laf yetiştiren değil, onu arkada bırakan, yüzünü halka dönen bir CHP vadediyorum.
Uşak’a gelince… Önce bu kapıdan gireceğiz. İl başkanının makamına çıkacağız. Hepiniz adına bir bardak çayını, acı kahvesini içeceğiz; ondan sonra kanaat önderine mi gideceğiz, fabrikaya mı gideceğiz hepsini yapacağız. Örgüte sahip çıkan bir genel başkan vadediyorum.
Şimdi Cumhuriyet’in 100. Yılında; 4 Kasım’dan itibaren… Baba evinin kapılarını sonuna kadar açarak, huzuru kaçan, düzeni bozulan herkesi baba evine davet ediyoruz. Bu gidişattan rahatsız olan herkese baba evinin kapısı ardına kadar açılacak. Bu baba evinin tapusu kime kayıtlı? Bakmayın rekabetimize, kongremize, bakmayın bize. Baba evinin tapusu ne Özgür Özel’de, ne Kemal Bey’de. Ecevit’te de yoktu, İnönü’de de. Bir kişiye kayıtlıdır, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Parti içinde rekabet, tartışma vadetmiyorum. Kimseyi incitmeyeceğimiz bir yenilenme, gençleşme; iktidar için iddia koyma, 31 Mart seçimlerine ayağa kalkarak, 31 Mart seçimleri için moral bularak yürüyeceğimiz bir yolculuğu, önce yerelde sonra genelde iktidarı vadediyorum.”