Milli Eğitim Bakanlığı, tam zamanlı olarak kaynaştırma yoluyla devlet okullarında eğitim alan otizm spektrum bozukluğu olan öğrencilerin hayatını kolaylaştırmak için önemli bir adım attı. MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan düzenlemeye göre, daha önce derslere yalnız girmek zorunda olan otizm spektrum bozukluğu olan öğrenciler, derslere artık halk arasında 'gölge öğretmen' olarak bilinen kolaylaştırıcı ile birlikte girebilecek. Mevzuatta yapılan değişikliğin son derece yerinde ve doğru olduğunu belirten otizmli bireylere sahip aileler, uygulamanın eksik olduğu görüşünde.
İzmir Nar Taneleri Derneği Başkanı Psikolojik Danışman Besim Toker, yapılan değişikliği çok başarılı, yararlı bulduklarını ancak burada bazı eksikliklerin olduğunu ve kendilerinin çeşitli taleplerinin bulunduğunu aktardı. Besim Toker, "Bizim de bu noktada bazı taleplerimiz var. Bu gölge öğretmen uygulamasının yalnızca otizmli bireylerde değil de özel eğitim gereksinimi bulunan yani zihinsel, bedensel engelli, diğer engel gruplarında da olmasını talep ediyoruz. Gölge öğretmen istihdam etmenin maliyeti var. Nereden baksanız sigortası ile 3-4 bin TL civarında. Bunu engelli çocuğu bulunan her ailenin karşılaması mümkün değil" dedi.
'GÖLGE ÖĞRETMENİ BAKANLIK İSTİHDAM ETSİN'
Yasalarda eğitimde fırsat eşitliğinin bulunduğunu anımsatan Toker, gölge öğretmenleri bakanlığın istihdam etmesini istediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Gölge öğretmenler bakıcı değil. Çocuk gelişimi veya okul öncesi bölümlerden mezunlar. Bu kişilerin ülkemizde istihdam sorunu var. Hem onlara istihdam alanı yaratılması hem de gölge öğretmen uygulamasının daha bilimsel temellere dayandırılarak yapılması konusunda bakanlığı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Ailelerin üzerinden bu yük alınmalı. Zaten şu anda durumu iyi olan aileler gölge öğretmenleri kendileri karşılıyor. Ama önemli olan özel eğitime gereksinim duyan çocukların bu hizmetten yararlanması. Bu da ancak bakanlık imkanları ile olabilir."
'DEVLETİN MADDİ DESTEĞİ ŞART'
Narlıdere Mustafa Şık İlköğretim Okulu kaynaştırma öğrencisi otizmli Aslıhan Erbaysal'ın (12) annesi Arzu Erbaysal (50), kızının gölge öğretmeninin olduğunu ancak çok büyük zorluklar yaşadıklarını anlattı. Arzu Erbaysal, "Zor zamanlar geçirdik. Kızım için okul bulamadık, okullar kabul etmedi. Öğretmen kabul etse diğer veliler, çocuklar kabul etmiyor. Bu tür zorluklar yaşıyoruz. Şimdi gölge öğretmenin derslere girmesi çok güzel bir gelişme. Bunlarla mücadelenin sonunda gölge öğretmenle ilerlemek daha bilimsel ve mantıklı. Çocuk için en faydalı olan yöntem aslında bu. Dünyaya baktığımızda hem Avrupa hem de Amerika'da çok örnekleri var. Devlet kolaylaştırıcı öğretmeni kendisi gönderiyor. Böylece hem diğer çocuklara faydası oluyor hem de kaynaştırma öğrencisinin işi kolaylaşıyor" dedi. Bu uygulamanın olmaması halinde çocukları kaybedeceklerini ifade eden, Arzu Erbaysal, gölge öğretmenlerin devlet tarafından istihdam edilmesini isteyerek, "Devletin maddi desteği şart. Aileler zaten her şeyi sırtlanmış durumda. Devletin desteği olmadan bu iş zor yürür. En büyük sıkıntımız ekonomik. Bunu kaç aile karşılayabili? Ekonomik boyutu bize endişelendiriyor" diye konuştu.
'VERİM SAĞLAYAMIYORDUK'
Aslıhan Erbaysal'ın çocuk gelişimi mezunu olan gölge öğretmeni Ayçin Yıldız (25), "Biz Aslıhan ile bu uygulamadan önce sadece evde çalışıyorduk. Okulda 6 derse giriyor. Gün içerisinde 6 ders ben Aslı'dan uzak kalıyordum. Ona bir katkım olmuyordu. Verim sağlayamıyorduk. Bu uygulama ile birlikte Aslıhan ile okula, sınıfına gireceğim. Arkadaşlarıyla iletişimine dahil olacağım. Bu durum Aslıhan'ın sosyal gelişimi açısından önemli. Birçok sosyal beceriyi benim sayemde kazanacak, ben ona rol model olacağım. Çok verimli olacağını düşünüyorum. Böyle bir uygulamanın hayata geçmesi mutluluk verici" dedi. Oğlu Uğur Özgür Demir'i (25) her gün okula, spora ve çeşitli aktivitelere götüren Ahmet Demir (65) de mevzuat değişikliğinin kendilerini sevindirse de, gölge öğretmenin maliyetini karşılamayacaklarını belirterek, "Ben çocuğumu özel eğitime, spora götürüyorum. Birtakım sosyal etkinliklere katılıyoruz. Bizler çocuklarımız için sürekli bir şeyler yaptığımız için ekonomik olarak zorlanıyoruz. Devletin de katkı yapması gerekir ki bu çocuklar daha çabuk sosyalleşsin, aldıkları eğitimin karşılığını verebilsinler. Çocuklarımızdaki en küçük gelişmeye seviniyoruz. Bunun daha da artmasını istiyoruz" diye konuştu. (DHA)