Ege Postası
Geri

Öziçer’den Körfez Projesi için uyarı: Sadece birkaç sondajla olmaz, deniz tabanı ciddi incelenmeli

​TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sinancan Öziçer, İzmir’de gündeme gelen Körfez geçişi projeleri, zemin etütleri, deprem riski, kentsel dönüşüm ve afet yönetimi süreçlerine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Sinancan Öziçer açıklamasında şu ifadeleri kullandı:“Evet. Buna benzer bir proje yaklaşık galiba 10 yıl önce de olmuştu zannedersem. Körfez Geçiş Projesi adı altında olmuştu. Evet. Bizler mesleki olarak tabii ki projeyi bir görmemiz gerekiyor. Proje yapıldığı zaman zeminle ilgili hangi analizler yapılıyor, hangi çalışmalar yapılıyor? Mesleki olarak ne gibi çalışmalar yapılacak? Veya yapılıyorla ilgili tabii görmemiz gerekiyor.
Öziçer’den Körfez Projesi için uyarı: Sadece birkaç sondajla olmaz, deniz tabanı ciddi incelenmeli
Haberler / Yerel Politika
23 Aralık 2025 Salı 10:46
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGE POSTASI- HABER SERVİSİ- Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Öziçer NEO TV’de konuştu: “Proje zemine gömülmeden önce biz inceleyelim! İzmir’in yıllardır tartışılan ve yeniden gündeme gelen Körfez Geçiş Projesi ile ilgili çarpıcı açıklamalar geldi. Öziçer, NEO TV’de Kutluhan Nesil’in sunduğu Uyandırma Servisi programında, projeye dair bilimsel uyarılarda bulundu.“Böyle devasa bir proje sadece birkaç mühendislik disiplininin değil, çok sayıda meslek alanının birlikte değerlendirmesiyle yürütülmelidir,” diyen Öziçer, özellikle zemin altı araştırmalarının derinlikli şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.

SİSMİK GEMİ KULLANILSIN, DERİNLEMESİNE ANALİZ ŞART

İzmir Körfezi’nin deniz tabanında yapılacak geçiş projelerinde sadece yüzeysel sondajlarla değil, sismik veri toplama yöntemleriyle çalışılması gerektiğini belirten Öziçer, 9 Eylül Üniversitesi’nin sahip olduğu sismik geminin bu konuda kullanılabileceğini söyledi:“20-30 metrelik sondajlarla değil, deniz tabanının altındaki anomalileri ve çizgisel hareketleri ortaya çıkaracak ayrıntılı verilerle çalışmak gerekir. Nereden geçileceği, ne yapılacağı, hangi riskin alınacağı bu şekilde anlaşılır.”

HER DİSİPLİNDEN GÖRÜŞ ALINMALI

Projeyi desteklediklerini ama koşulsuz ve kontrolsüz bir destekten söz etmenin mümkün olmadığını ifade eden Öziçer, şehir plancısından çevre mühendisine, jeofizikçiden ziraatçısına kadar her meslek disiplininin katkı sunması gerektiğini belirtti.“Zemin en önemli şey. Zemin altı ise çok daha önemli,” diyen Öziçer, çevresel faktörlere de dikkat çekerek, son yıllarda Körfez’de yaşanan balık ölümleri, müsilaj gibi olaylara da vurgu yaptı.

TRAFİK İLLALLAH ETTİRDİ AMA BİLİMSEL AKIL ŞART

İzmir’in trafik sorununu herkes gibi kabul ettiğini söyleyen Öziçer, projenin bu sorunu çözme potansiyelinin olduğunu ancak uzun ömürlü ve kalıcı bir proje için bilimsel hazırlığın şart olduğunu ifade etti.“İzmir halkı artık ‘yeter ki trafik çözülsün de nasıl olursa olsun’ noktasında. Ama biz mühendisler böyle bakamayız. Proje başlamadan önce ön hazırlıklar, detaylı zemin etütleri, bilimsel verilerle desteklenmeli.”

BU BİR ORTAK AKIL MESELESİDİR

Geçmişte Körfez Projesi’ne bilirkişi olarak da dahil olduklarını hatırlatan Öziçer, İzmir’in geleceği için yapılacak büyük projelerde tüm tarafların katkısının alınması gerektiğini vurguladı:“Bir küçük düşünce bile büyük düğümleri çözebilir. Yerel yönetimlerle, sivil toplumla, meslek odalarıyla birlikte karar alırsak doğru ve faydalı işler yapılır.”

İzmir’in kentsel dönüşüm süreci, deprem riski ve yapı güvenliğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulunan TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, kentsel dönüşümün alelacele ve parçalı yapılmasının gelecekte büyük risklere yol açabileceğini söyledi. “Depreme karşı en etkili yöntem doğru bir kentsel dönüşümdür. Ama ne yazık ki bu süreçte telaşla hareket edildi. 'Yeter ki yıkalım, yenileyelim' mantığı tehlikelidir. Parsel bazlı, hızlı, plansız dönüşüm yerine ada bazında, pilot mahallelerde, sosyal yapıyı koruyarak ilerlemeliyiz,” diyen Öziçer, İzmir'de son 30 yılda yaşanan depremlerin yapı stokunu ciddi şekilde yorduğuna dikkat çekti.

İZMİR'İN YAPILARI ARTIK YORGUN: DİNAMİK YÜKLERİ TAŞIYAMAZ HALE GELDİ

Binaların yaşlandığını, birçok yapının deprem yönetmeliklerinden önce inşa edildiğini ve mühendislik hizmeti almadan ayakta durduğunu belirten Öziçer, bu yapıların risk seviyesi yüksek alüvyon zeminler üzerinde yükseldiğini vurguladı.“İzmir’de 1 milyona yakın yapı var. Birçoğu 1998 öncesi yapılmış, yani 500 binden fazla yapı güncel yönetmeliklere uygun değil. Üstelik bunların çoğu 8-10 katlı, yumuşak zemin üzerinde ve kaçak yapı. Bir deprem olduğunda can kaybı riski çok yüksek.”

FELAKET TELLALLIĞI YAPMAYIN, VERİYE DAYANMAYAN YORUMLAR KORKU YAYIYOR

Deprem tartışmalarında sıkça dile getirilen “50 bin kişi ölür”, “30 bin bina yıkılır” gibi yorumlara sert çıkan Öziçer, bu tür iddiaların toplumda paniğe neden olduğunu ve bilimsel geçerliliği olmadığını ifade etti.“Biz mühendisiz. Sayısal verilerle konuşuruz. Gözlemsel ya da tahmini yorumlarla halkı korkutmak, gündelik yaşamı sekteye uğratmaktan başka işe yaramaz.”

6 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREM BİLE İZMİR İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

İzmir ve çevresindeki fay hatlarının kısa ama sık hareket eden yapıda olduğunu hatırlatan Öziçer, “Bu bölge 5.5 ile 6.6 arası depremleri sık yaşıyor. Geçmişte Torbalı’da, Dikili’de, son olarak 30 Ekim’de can kaybı yaşadık. Bu büyüklükte depremler İzmir’in gerçeği” dedi.“Faylar kuzeydoğudaki gibi uzun değil ama hareketliler. 3-5 yılda bir 6 büyüklüğünde deprem yaşama potansiyelimiz çok yüksek.”

2019 YÖNETMELİĞİNE GÖRE YAPILAN BİNA KORKUTMAMALI, AMA DOĞRU ZEMİNE DİKKAT!

Yeni yönetmeliğe göre inşa edilen ve denetlenen binaların güvenli olduğunu söyleyen Öziçer, esas problemin kötü zeminde, denetimsiz inşa edilen yapılarda olduğunu kaydetti.“İyi zemin, genç bina, sağlam denetim üçlüsü varsa korkmayın. Ama sıkı zemin yerine alüvyon tabakasına 10 katlı bina dikilmişse, üst katlarda deprem etkisi büyüyor, bu da paniği artırıyor.”

AFET İŞLERİ MÜDÜRLÜKLERİ KURULDU, ARAMA-KURTARMA EKİPLERİ ARTTIRILIYOR

Deprem öncesi hazırlığın hayati olduğunu vurgulayan Öziçer, İzmir'de 25 ilçede afet işleri müdürlüklerinin kurulduğunu, her ay bu müdürlüklerle ortak toplantılar yaptıklarını ve arama-kurtarma kapasitesinin artırıldığını söyledi:“Afet sonrası değil, afet öncesi hazırlıklı olmalıyız. İzmir’de birçok belediye kendi arama kurtarma ekiplerini kurdu, bazıları AFAD akreditasyonu aldı. Bu, önemli bir dayanışma modeli.”

SÖZDE DEĞİL, VERİYE DAYALI KONUŞALIM!

Sinancan Öziçer açıklamasını şu net sözlerle noktaladı:“Bilimsel veriye dayanmayan hiçbir uyarıya inanmayın. Matematik, jeofizik, mühendislik birlikte konuşur. Kimse halkı korkutmasın. Biz uyarırız ama panik yaratmayız.”

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM RESMİ REKLAM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası