Ulusal bir gazetede 18 Mart 2014 tarihinde yer alan haberde çeşitli kurumlarda çalışan kamu görevlilerinin telefonlarının yasadışı dinlendiği öne sürülünce, dinlendikleri belirtilen 62 kişi İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ve Emniyet Müdürlüğü'ne başvurarak şikayetçi oldu. Bunun üzerine adli soruşturmanın yanı sıra, İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü de idari soruşturma başlattı. Bu soruşturmalar sonucunda, hukuka aykırı olarak telefon dinlemesi yaptıkları iddia edilen görevliler hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.
11 KİŞİ TUTUKLANDI
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan adli tahkikat sonucunda 'İftira, özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu görevlilerinin resmi belgede sahteciliği, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak elegeçirmek veya yaymak, suç uydurmak' suçlamasıyla bir birinci sınıf emniyet müdürü, bir ikinci sınıf emniyet müdürünün de aralarında bulunduğu toplam 32 emniyet görevlisi hakkında gözaltı talimatı verdi. İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, İzmir merkezli olarak Adıyaman, Ankara, Aydın, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Hakkari, Kayseri, Malatya, Şırnak, Van ve Yalova'da 27 polisi gözaltına aldı. 5 polis ise emniyete kendileri gelerek teslim oldu. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Hasan Ali Okan, Ramazan Karakayalı, Taner Aydın, Kürşat Şenol Yılmaz, Burak Cemal Yılmaz, Hamza Doğan, Haldun Çabuk, Talha Ülkümen, Tarkan Kolik, Memduh Tosun ve Mustafa Edip Çakmak tutuklanırken, 21 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
961 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ
Soruşturmayı sürdüren Cumhuriyet Savcısı Okan Bato, 23 klasörden oluşan dosyayı inceleyip 11'i tutuklu 32 sanık hakkında 'İftira, özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu görevlilerinin resmi belgede sahteciliği, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak elegeçirmek veya yaymak, suç uydurmak' suçlamasıyla eski Batman İl Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan, Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı, Memduh Tosun, Taner Aydın, Tarkan Kolik, Haldun Çabuk hakkında iddianamede isimleri yer alan 31 mağdur ve müşteki için her suçlamadan 31'er kez ayrı ayrı toplam 310 yıldan 961'er yıla kadar hapis cezaları talep etti. Diğer 26 sanık için 10 ile 713'er yıl arasında değişen hapis cezaları istendi. 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. İddianamenin kabulünün ardından sanıkların avukatları tahliye talebinde bulundu. 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi talepleri reddetti.
TÜM TUTUKLULAR TAHLİYE OLDU
Bunun üzerine avukatlar bir üst mahkeme olan 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne tekrar talepte bulundu. Talepleri değerlendiren Atilla Rahman başkanlığındaki 10'unciu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dilekçeleri yetişemeyen Hasan Ali Okan ile Mustafa Edip Çakmak dışındaki 9 kişiyi geçen cuma günü tahliye etti. Tutuklu kalan Hasan Ali Okan'ın avukatı Resul Tunçkır ile Mustafa Edip Çakmak'ın avukatı Muzaffer Akyol'un itirazlarını değerlendiren mahkeme bu 2 kişiyi de bugün tahliye etti. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı. Tahliye kararları Hasan Ali Okan ile Mustafa Edip Çakmak'ın tutuklu bulunduğu Kırıklar F Tipi Cezaevin'e UYAP üzerinden gönderildi.
Dava 3 Kasım'da 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak.
'ÖRGÜT SUÇLAMASI HUKUKİ GARABET'
İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliyelerle ilgili 9 sayfalık gerekçeli kararında, tutuklamalara gerekçe olan suçlamalarla ilgili somut delil bulunmadığı belirtildi. Mahkeme örgüt suçlamasını da 'hukuki garabet' olarak değerlendirdi. Dosyada örgüt suçlamasına ilişkin bağlayıcı tek belge olan iddianame dahilinde başka delil ve dayanak gösterilmediğini belirten 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/146 sayılı kararını referans gösterdi. Heyet gerekçeli kararında şöyle dedi:
"Örgüt suçlamasının dosyasındaki bağlayıcı tek belge olan iddianamesi dahilinde delil ve dayanakların gösterilmemesine, delil ve dayanakları gösterilmeden düzenlenen örgüt suçlamasının atfı ile yönetici sanıklar hakkında TCK 220/4 (Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.) eylemlerin 31'er kez uygulanması gerektiğine ilişkin hukuki garabete..."