POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

CHP’nin Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, partisinin Konak İlçe Örgütü’nü ziyareti sırasında düdüklü protesto ile karşılandı. Parti binasında kendisini bekleyen bir partilinin, “CHP ve Atatürk’ün rozeti sizi rahatsız ediyor mu” sorusuna Pekdaş, “Onlarla gurur duyuyorum. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ‘Biz rozetli hakim savcı istemiyoruz’. Ben genel başkanımızın sözünü tekrar ettim. Diyorum ki ‘yargı görevi yapan, yargı görevi yaptığı aşamada rozet takmaz’. Söylediğim bu sözün siyasi sahiplerle demokrasiye, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına, yargı tarafsızlığına zarar verecek şekilde kullanılması ayıptır. Gayri ahlakidir” dedi.

ONUR ÇAKIR (HABER SERVİSİ) - CHP’nin Konak Belediye Başkan adayı Sema Pekdaş, partinin Çankaya’daki Konak ilçe Başkanlığı’nı ziyaret etti. Pekdaş, kalabalık bir partili grubuyla ilçe binasının önüne geldiği sırada bir grup partili düdük çalarak Pekdaş’ı protesto etti. Pekdaş daha sonra kalabalık bir partili gruba seslendi. Bazı partiler söz alarak aday belirleme yöntemine tepki gösterdi. Bu sırada salonda bulunanlar arasında kısa süreli tartışma çıktı. Yaşanan gerginlik büyümeden sonlandırıldı.

KENDİMİ ÖRGÜTÜN EMRİNE SUNUYORUM

İlk olarak söz alan CHP Konak İlçe Başkanı Sinan Karamustafaoğlu, “Sema Hanım’ hoş geldiniz’ diyorum. Kendisiyle birlikte mücadele edeceğiz” dedi. Daha sonra söz alan CHP’li Pekdaş ise, “Sinan Başkanımız bana, ‘hoş geldin’ dedi. Ama benim evim burası. Biz buradayız. Konak Belediye Başkanlığı’na hep birlikte geleceğiz. Bu görev hepimizin. Büyük sorumluluk olan bu görev aynı zamanda benim için onur. Ben tek başıma hiçbir şeyim. CHP İlçe örgütü varsa biz bir şeyiz. Biz birlikte varız. Bu sembolik bir ziyaret. Seçim çalışmalarına birlikte başlama ziyareti. Örgütümüzle birlikte çalışacağız. Kendimi örgütün emrine sunmaya geldim. Başkan seçildiğim zaman da birlikte üreteceğiz, birlikte yöneteceğiz. Yeni dönemde kadınların Konak’ı, kadınların şiddete uğraladığı, kadınlarının özgürce sokaklarında dolaştığı 7 gün 24 saat kadınlara ait bir Konak yaratacağız. Kadınların her türlü sorunlarının çözüldü bir Konak…Şeffaf hesap verilebilir tüm insanlarla birlikte karar alma süreçlerini demokratik olarak işleten bir Konak Belediyesi’ni birlikte yaratacağım. Ben bu iş için varım siz de var mısınız'” dedi.

BİRLİKTEYSEK GÜÇLÜYÜZ

“Gün çok konuşmak değil çok çalışmak, üretmek devri” diyen Pekdaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugünden itibaren kollarımızı sıvayalım, ayakkabılarımızı ayağımıza geçirelim. Konak’ta adım atmadığımız sokak, kapısını çalmadığımız kapı bırakmayalım. Biz hukuk devleti için varız. Biz kentimiz için varız. Kentimizin yeşil alanlarını korumak için varız. Biz varsak demokrasi olur diyeceğiz. İzmir’den tüm Türkiye’ye yeniden merhaba diyeceğiz. Yeniden bir selam göndereceğiz. Sizlere yan yana olmayı, birlikte olmayı teklif ediyorum. Birlikteysek güçlüyüz, onu biliyorum.”

ATATÜRK ROZETİ SORUSU

Konuşmaların ardından bir partili söz alarak, “Atatürk rozetimi onurumla gururumla taşıyorum. Ben bundan hiç rahatsızlık duymadım. Cumhuriyetçiyim, Atatürkçüyüm. CHP ve Atatürk’ün rozeti sizi rahatsız ediyor mu” diye sordu. Pekdaş, bu soruşa şöyle yanıt verdi:

“ “Ben gurur duyuyorum. Seçim dönemlerinde biz bir takım sözleri speküle ediyoruz. Keşke biz gerçekten fikirlerimizle, projelerimizle yarışsak. Ben o sözümün arkasındayım. Bugün Türkiye’de yargı en çok tartışılan kurum. Yargıda yaşanan olayları hepiniz biliyorsunuz. Bir gecede hakimler tayin ediliyor. Savcıların elinden dosyalar alınıyor. Bugün Türkiye’de hukuk devleti yoktur. Hukuk devleti ortadan kaldırılmıştır. Milli egemenliği kullanana yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını bütün organların sonuna kadar kullanması lazım. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bu tartışmalar yaşanırken ne ded? ‘Biz rozetli hakim savcı istemiyoruz’. Ben genel başkanımızın sözünü tekrar ettim. Diyorum ki ‘yargı görevi yapan, yargı görevi yaptığı aşamada rozet takmaz’. Söylediğim bu sözün siyasi sahiplerle demokrasiye, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına, yargı tarafsızlığına zarar verecek şekilde kullanılması ayıptır. Gayri ahlakidir. Bizim bugün sonuna kadar yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunmamız gerekir. CHP’nin görevi, sorumluluğu budur. Biz her yerde onurumuzla, objektif duruşumuzla, egemenlik hakkını sonuna kadar savunmamızla, partizanlığı, tek adam diktatörlüğünü reddetmemiz ve ona karşı mücadele etmemizle varız. AKP’nin operasyonlarla hukuk devletini sarıp, sarmaladığı dönemde bizim sonuna kadar yargıya sahip çıkmamız gerekir. Ben genel başkanımız sözünü söylüyorum. Rozetli hakim savcı olmaz dedi. Aynı sözün arkasındayım”

KÜÇÜK ÇAPLI TARTIŞMA ÇIKTI

Daha sonra Konak Belediyesi eski Meclis Üyesi Mustafa Kocaoğlu söz aldı. Kocaoğlu, “Partiden demokrasiden uzaklaştığın söyledim. Birileri bizi dizayn etmesin., bizim en seçme seçilme hakkını kimse almasın. Ben tabi ki seçme ve seçilme hakkının en kutsal olduğunu en iyi Sema Hanım bilir” dedi. Bu sırada bazı partililer Kocaoğlu’nu eleştirdi. Kocaoğlu’na yakın olan partililer de tepki gösterenlere sert çıkınca ortam gerildi. Partililer arasında kısa süreli tartışma çıktı.

MÜCADELE EDECEĞİM

Tartışmaların ardından söz alan Pekdaş, “12 eylül hukuku siyasi partiler yasasını değiştirdi. ‘12 Eylülle hesaplaşıyoruz’ diyen başta AKP olmak üzere hiçbir parti maalesef CHP de siyasal partiler yasasının değiştirilmesi için bir mücadele yaratmadı. Türkiye’nin bugün siyasi partiler yasası partilerin örgüt içi demokrasiyi görmezden gelen yapıları. Gerçekten sıkıntılıdır. Bizim için en büyük sorun eğer demokrasi mücadelesi ise bu tür yapıların düzelmesi için mücadele etmeliyiz. Parti üyeliğinden itibaren demokratik kanalları açan mekanizmaların kurulması lazım. Ben bunun çalışması için söz veriyorum” dedi.

PEKDAŞ NE DEMİŞTİ

Pekdaş bir gazeteye verdiği röportajda, “Bence yargıçlar da duruşmaya Atatürk rozeti, Türk bayrağı rozeti takarak çıkmamalı. Yargıladığı insan Atatürk düşmanı da olabilir. Atatürk'e hakaret suçlamasıyla yargılanan bir kişiyi de yargılayabilir. Bitmiştir artık onun gözünde. Her şeyiyle tarafsızlığını göstermeli. Bu nedenle, inanç, ideoloji, düşünce... hiçbir şeyi üzerlerinde taşımamalılar. Yoksa yargılananın önyargılarının kararın önüne geçmesine neden olurlar. Kararlar bu saiklerle tartışılmamalı” demişti. Bu sözler uzun süre tartışılmıştı.