HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına üçüncü kez aday olmasına ilişkin, “Anayasa’ya göre üçüncü kez aday olamazsınız Erdoğan. Üçüncü kez olamazsın. Bu, çok açık ve nettir. Adaylığı meşru değildir. Buradan tarihe not geçmek istiyoruz; aday olduğu takdirde, meşruluğu olmayan bir adayla karşı karşıya kalacağımızı Türkiye halkları bilmelidir ve görmelidir. Ama Anayasa’yı da takmayacakları ortadadır. AKP Genel Başkanı, yeniden aday olabilmek için, ‘Kronometre 2018’de sıfırlandı’ dedi. 2018 öncesi yaptığı cumhurbaşkanlığı görevini kendisi yok saydı” dedi.
Pervin Buldan, bugün TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla HDP'nin Hazine yardımına bloke konulması üzerine başlatılan bağış kampanyasını hatırlatan Buldan, "Kumbarasını bağışlama kararı alan küçük Rojava’nın gözlerinden öpüyorum. Kafede çalışan öğrenci, yevmiyesinin yarısını göndermiş. Bir başka öğrenci, ‘Bu akşamki çay paramız partiye’ diye yatırmış. ‘Yemin ederim ki son paramdı’ diyen arkadaşa sesleniyorum; vallahi onların da son seçimidir artık" diye konuştu.
Buldan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“KARŞIMIZA DEV DALGALAR ÇIKSA DA BU GEMİ, DEMOKRASİNİN KIYISINA MUTLAKA AMA MUTLAKA ULAŞACAKTIR: Seçim süreci giderek hızlanmakta. Halkımızın, kamuoyunun, değişim isteyen milyonların HDP’den beklentisinin çok büyük olduğunu hepimiz farkındayız. Gözler, elbette ki HDP’nin üzerinde. HDP’nin her bir sözü, değişime giden yolu daha da büyütmekte, umutları her geçen gün artırmaktadır. Çünkü HDP, bu toprakların bereketidir, huzurudur. Birlikte yaşamın harcıdır, özgürlüğün teminatıdır. HDP, demokratik siyasetin onuru ve yüz akıdır. Karşımızı dev dalgalar çıksa da bu gemi, demokrasinin kıyısına mutlaka ama mutlaka ulaşacaktır. Çünkü bizim rotamız bellidir, yol haritamız nettir; demokrasidir. Türkiye'yi içine sürüklendiği bu alaca karanlıktan kesinlikle kurtaracağımıza, bir kez daha Türkiye halklarına, toplumuna söz vermek istiyorum.
AKP-MHP KUMPAS İTTİFAKI, ANAYASA MAHKEMESİ ELİYLE SEÇİM SÜRECİNDE SİYASİ MÜDAHALE BULUNMA HAZIRLIĞI İÇERİSİNDEDİR: Geçen hafta Anayasa Mahkemesi, kapatma davasının seçim sonrasına bırakılması yönündeki başvurumuzu reddetti. Ret gerekçesi, elbette ki ret ve inkar politikasıdır. Anayasa Mahkemesi’nin, bu kararı sarayın baskısı altında aldığını çok iyi biliyoruz. AKP-MHP kumpas ittifakı, Anayasa Mahkemesi eliyle seçim sürecinde siyasi müdahale bulunma hazırlığı içerisindedir. O yüzden, kapatma davasına hazine bulmuş gibi dört elle sarıldıklarını hep birlikte gördük ve tanıklık ettik. Bunlar o kadar kirli ki Hazine yardımının kesilmesi için emniyet aracılığıyla bir günde bir gizli tanık buldular, icat ettiler.
İKTİDARIN KÜÇÜK ORTAĞI DA ŞUNU İYİ BİLSİN Kİ SİZİN SİYASETİNİZ ÇÖKECEK, HDP DAHA DA GÜÇLENEREK YOLUNA DEVAM EDECEKTİR: HDP’ye yönelik kumpaslardan beslenmek isteyenlere diyorum ki size buradan bir ekmek asla çıkmayacaktır. Kayyum gibi hareket eden iktidarın küçük ortağı da şunu iyi bilsin ki sizin siyasetiniz çökecek, HDP daha da güçlenerek yoluna devam edecektir. HDP, öyle sizin sandığınız, bildiğiniz gibi küçük bir lokma değildir. Boğazınızda kalacak bir lokmadan bir an önce vazgeçin. Bizi kendinizle kesinlikle kıyaslamayın. HDP’nin mücadele geleneği ve Kürt halkı, tarih boyunca öyle oyunlar, tuzaklar gördü ki sizin bu kumpaslarınıza asla yabancı değildir.
BİTECEKSİNİZ, TÜKENECEKSİNİZ: HDP’siz bir seçim süreci tasarlayanlar bilsin ki tasarılarınız çöp olacaktır. Biteceksiniz, tükeneceksiniz. Siyaseten silinip gideceksiniz. Zaten oylarınız da anketlerde, halkın nabzını yokladığımızda da görüyoruz ki günden güne erimekte ve sandıklarda da bu erime mum gibi, gözle görünür, elle tutulur bir şekilde mum gibi eriyecektir. Bundan da hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bir gerçek var ki onların, alınlarına yapıştırmış oldukları Kürt düşmanlığı gerçekliği de özellikle anılacaklarını ve geçmişlerinde yaptıkları Kürt düşmanlığı hataları ile ileride anılacaklarını bir kez daha ifade etmek istiyorum.
YARIKLARI ALÇIYLA KAPATARAK, ÜZERİNE DE BOYA ATARAK BU ÜLKEYİ DEMOKRATİK BİR GELECEĞE KAVUŞTURAMAZSINIZ: AKP ve MHP’nin kendi koltuklarını sağlama almak için devreye sokmaktan kaçınmayacağı savaş politikalarını boşa çıkarmanın yolu, en büyük savaş karşıtlığı koalisyonunu oluşturmaktan geçer. Savaş politikalarına karşı çıkmayan bir anlayış, iktidarın payandası olmaktan da kurtulamaz. Ret ve inkar sisteminin yarıklarını alçıyla kapatarak, üzerine de boya atarak bu ülkeyi demokratik bir geleceğe kavuşturamazsınız. Özellikle bizim dışımızdaki muhalefetin bunu çok iyi görmesi ve anlaması gerekiyor.
EYT’LİLERİN ŞUBAT MAAŞINA DA ÇÖKTÜKLERİNİN FARKINDAYIZ: EYT’lileri sürekli oyaladıklarını hepimiz görüyoruz. EYT eğer ocak ayı itibariyle yasalaşsaydı 12 milyar 650 milyon TL, EYT’lilerin hesabına yatmış olacaktı. Ama bunu yapmadılar. Şimdi, ‘Martta maaşlar yatacak’ diye bir laf ediyorlar. EYT’lilerin şubat maaşına da çöktüklerinin farkındayız. Çünkü bu parayı, yandaşlarına aktarmak için, seçim kampanyalarını yürütmek için ve trol ordularını beslemek için kullandıklarını herkes biliyor ve bunun farkında. Bunu kullanmaya devam edecekler. Buradan özellikle çağrı yapmak istiyorum; EYT yasalaştığında, maaş hesaplaması ve ödemesi 1 Ocak itibariyle yapılmalı ve EYT’lilerin hesabına yatırılmalıdır.
HALKIN SOFRASINDAN ÇALINAN EKMEK, İŞTE BURAYA HARCANMAKTADIR: Sarayın koruma giderlerine aylık harcanan para 43 milyon TL’dir. Bu her ay 5 binin üzerinde asgari ücretlinin maaşı demektir. Halkın sofrasından çalınan ekmek, işte buraya harcanmaktadır. Örnekler elbette ki daha da çoğaltılabilir. Bütün bu harcamalar, yaptıkları bütçe hesaplamaları, tamamen kendi hanedanlarının sefası içindir. Halkın sofrası, yine her zamanki gibi boştur, böyle giderse boş kalmaya da devam edecektir.
ANAYASA’YA GÖRE ÜÇÜNCÜ KEZ ADAY OLAMAZSINIZ ERDOĞAN: Cumhur İttifakı’nın gündemine bakıyoruz, AKP Genel Başkanı’nı yeniden cumhurbaşkanı adayı yapma telaşı içinde olduklarını görüyoruz. Yurttaşın geçimi ve sofrası, bunların gündeminde yoktur. Anayasa’ya göre üçüncü kez aday olamazsınız Erdoğan. Üçüncü kez olamazsın. Bu, çok açık ve nettir. Adaylığı meşru değildir. Buradan tarihe not geçmek istiyoruz; aday olduğu takdirde, meşruluğu olmayan bir adayla karşı karşıya kalacağımızı Türkiye halkları bilmelidir ve görmelidir. Ama Anayasa’yı da takmayacakları ortadadır. AKP Genel Başkanı, yeniden aday olabilmek için, ‘Kronometre 2018’de sıfırlandı’ dedi. 2018 öncesi yaptığı cumhurbaşkanlığı görevini kendisi yok saydı. Bu, çok açık bir şekilde ifade edildi. ‘Bu sayılmaz’ dedi. Yani kendi kendisini sıfırlıyor. Sıfırlamada usta olduklarını biliyoruz. Bugünkü Erdoğan, 2018 öncesi Erdoğan’ın üstünü bir kalemle çizdi. Kendi cumhurbaşkanlığını kendisi tanımıyorsa halk sizi hiç tanımaz. Ben de diyorum ki sıfırlamak için kendinizi bu kadar yormanıza gerek yok. Halk zaten sizi sıfırlayacak sandıklarda. Ve Anayasa’yı sağa sola bükerek aday olacağınıza, gelin bu işten vazgeçin. Çünkü sandıklarda halkın iradesini asla bükemeyeceksiniz. Cumhurbaşkanı olamayacaksınız. Halk, size sandıkta izin vermeyecek.
KUMBARASINI BAĞIŞLAMA KARARI ALAN KÜÇÜK ROJAVA’NIN GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUM: Biliyorsunuz ilk bağışçımız, 20 TL ile ‘Öğrenciden bu kadar’ diyen Özgür arkadaşımız oldu. Van’da bir anne, partimize ulaşarak, HDP ile dayanışmak için iki koyununu sattığını ifade etti. Kocaeli’nden bir ailenin çocukları, karne harçlıklarını yollamışlar. Arkadaşlarımız arayıp görüştüler. Geleceğe umut olan bu çocuklara hepimiz adına başarı sözü verdiler. Bu başarı sözünü bu kürsüden de vermek istiyorum. O kadar çok mesaj ve destek geliyor ki Hakkari’de bir anne, tüm il binası için ‘keledoş’ yapmış. Annemizin eline sağlık. Kumbarasını bağışlama kararı alan küçük Rojava’nın gözlerinden öpüyorum. Kafede çalışan öğrenci, yevmiyesinin yarısını göndermiş. Bir başka öğrenci, ‘Bu akşamki çay paramız partiye’ diye yatırmış. ‘Yemin ederim ki son paramdı’ diyen arkadaşa sesleniyorum; vallahi onların da son seçimidir artık.”