Petrol Kanunu AYM yolunda
CHP, geçtiğimiz aylarda Meclis’ten çıkan Türk Petrol Kanunu’nu Anayasa Mahkemesi’ne götürüyor. CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Enerji Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Susam, 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu’nun 4, 5, 7, 9, 10, 22 ve 26. Maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını ifade etti.
İZMİR - Kanunla petrol arama ve işletme faaliyetinin uluslar arası firmalara teslim edileceğini ifade eden Susam, “Kanundaki değişikliklerle ‘Milli Menfaat’ anlayışı, belirleyici bir unsur olmaktan çıkartıldı. Petrol ya da doğalgazın nerelerde, kimler tarafından, nasıl aranacağı ya da çıkartılacağı belirlenirken; işlemin milli menfaate uygun olup olmadığına dikkat edilmeyecek” dedi.
“Petrol varsa çıkartalım”
Türkiye’nin karasında ya da denizlerinde petrol varsa mutlaka bulunarak çıkartılması ve ekonomik değere dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Susam, “Türkiye’nin enerji açığı var, cari açığın yüzde 60’ı enerji ürünlerinden kaynaklanıyor. Elbette petrol ya da doğalgazımız varsa bulalım ve çıkartalım. Fakat bunu yaparken kaynaklarımızın kontrolümüzden çıkacağı, çevreyi de bozacak biçimde çıkartılacağı, yağmalanacağı bir anlayışın oluşmasına da izin vermeyelim. Uluslar arası şirketler Türkiye’de petrol arayacaklarsa TPAO’yla birlikte arasın, bulurlarsa TPAO’yla birlikte çıkartsın. Petrol Kanunu’nun kaynaklarımız üzerindeki hakimiyetimizi ve TPAO’yu zayıflatacak maddelerine Komisyon ve Genel Kurul aşamalarında da karşı çıkmıştık. Şimdi de Anayasa Mahkemesi’ne götürüyoruz” diye konuştu.
TPAO’nun idam fermanı
Türkiye’nin ulusal petrol şirketi olan Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) kanundan büyük zarar göreceğini ifade eden Susam, “Tüm dünyada petrol şirketleri petrol aramadan, istasyonlarda satmaya kadar bütün aşamaları kendi bünyelerinde gerçekleştirir. Dikey entegrasyon denilen bu modelde şirket petrolü arar, bulur, çıkartır, rafinerisinde işler, filolarıyla dağıtımını yapar ve benzin istasyonlarında satar. Bu sayede çok yüksek maliyelerle gerçekleştirilen petrol arama işi için gerekli kaynağı bulmuş olur. Oysa 1980’den TPAO’nun dikey entegrasyonu itibaren bozulmuş, esas gelir getirici faaliyetler olan benzin istasyonları ve rafineriler özelleştirilmiş, TPAO’nun gelirleri budanmıştır. Bu kanunla milli şirket olarak kendisine tanınan bütün ayrıcalıklar da ortadan kaldırıldı. TPAO artık sıradan bir şirket gibi ihaleye girecek, kazanırsa arama ya da işletme yapabilecek. Bu durumda ekonomik gücü de sınırlı olduğu için sadece riskli ve verimsiz alanlardaki ihaleleri kazanabilecek, kısa sürede özelleştirilmesi ya da tasfiyesi gündeme gelecektir. Bu kanun TPAO’nun idam fermanı niteliğindedir” diye konuştu.
POLİTİKA
Sayfa başına git
