EGE POSTASI - Buca Belediye Başkanı CHP'li Levent Piriştina, Radyo Ege Postası'na konuk oldu. Piriştina, Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Sercan Avcı ve köşe yazarı Mithat Umutoğulları'na yeni anayasa değişikliği teklifi ve referandum sürecine yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Piriştina şunları söyledi;
İKTİDAR DEĞİŞMİYOR REJİM OYLANIYOR
"Sahada kararın ne olacağı evet mi çıkacak hayır mı çıkacak bunun önünde henüz insanlar teklifin ne olduğunun öneminin farkında değil. Yorgunluklar birinci etken. Kısa zamanda bir çok seçim yaşandı çünkü...Öyle bir yanlış algı var ki altını çizmek ve buradan bizi dinleyenlerin de bunu iyi anlamasını sağlamamız lazım. Burada bir iktidar değişmiyor, bu bir AKP CHP MHP yarışı değil. Genel seçim heyecanından öte, burada 80 milyonu ilgilendiren ve bir rejim değişikliğine gidişin oylanması var. Bu vatandaş tarafından henüz algılanmamış.
MEVZU CUMHURBAŞKANI DEĞİL
Çok değişik düşünceler var. Mevzu Cumhurbaşkanı değil...Yarışa girmiyor. Burada vatandaş ona yetkiyi verip vermemeyi oyluyor aslında. Referandum sonunda ne çıkarsa çıksın ertesi gün Cumhurbaşkanı zaten göreve devam ediyor.
YETKİLER YETMİYOR MU'
Burada tek bir mevzu vardır bugün yönetenlere yetkiler yetmiyor mu. Bu teklifte terörü bitirecek ekonomiyi bitirecek maddeler var m? Vatandaşa şunu söylüyorum 'Mezardan babanız çıksa bu yetki verilmez.' Kişi meselesi değil. Biz de zaten bunun altını önemle çiziyoruz. Böyle bir yetki Atatürk'e verilmedi. O yüzden herkesin bunun genel seçim olmadığını hükümetin değişmeyeceğini, bakanların değişmeyeceğini, milletvekillerinin değişmeyeceğini görmesi gerek. Bir de böyle bir panik yaratılmaya çalışılıyor. Referandumdan 'hayır' çıkarsa ekonomik kriz gelir diyorlar. Zaten var ekonomik kriz. Ankara'daki durum belli, Suriye'deki durum belli, ekonomideki durum belli esnafta durum belli sen bunlara bak genel seçimde kendine yeni bir yönetici veya devamına karar verirsin. Burada çok değişik bir şey var ve bunun daha farkına değil vatandaş.
BELEDİYE BAŞKANININ PARTİLİ BAŞKAN OLMASININ ÖNÜNÜ AÇIYORSUN
Bizler siyasi partilerin bayrakları altında seçiyoruz. Ama seçildikten sonra aldığımız görevleri sorumluluk gereği siyasi parti bayrağı altında yapmıyoruz. Partili cumhurbaşkanı, asıl neyi getirmeye başlıyor, ülkede sen o cumhurun başkanıyken aynı zamanda bir partinin de başkanı olduğun anda aslında belediye başkanıyken o zaman partili belediye başkanı olmanında önünü açıyorsun. 'Hayır'ı detaylarındırdığımızda 'hayır' dememizin en önemlilerinden biri bu!
SAHADA OLACAĞIZ
Biz belediye başkanıyız sahaya çıkmayalım mı...Aslında belediye başkanıyız ama bir bireyiz yani çoluğumuz var çoçugumuz var bundan sonra bizi bekleyen gelecek var. Dolayısıyla burada verilecek kararda karar verecek insanlara bizimde bir mesajımız olacaktır. Bizler sahada olacağız. Dün de sahadaydık. Her seçim yasal çerçevelerde bizleri, belli mesai arkadaşlarımı herhangi hukuksal sıkıntıya sokmayacak biçimiyle bu ülkeyle ilgili kaygılarımızı bu ülkeyle ilgili beklentilerimizi, vatandaşla paylaşmaktan yanayım bunu da yapacağım.
AYRIŞMA TEHLİKELİ NOKTAYA GİDİYOR
Siyaset öyle bir hale geldi ki siyaseti yapanlar, yapanları izleyenler tamamen siyah beyaz gri ayrışma ve bu ayrışmanın da artık çok tehlikeli bir noktaya gittiğini görüyoruz. Bizimde bu tip bir çağrı yapma aslında sükuneti barışı talep etme görevimizde var. Bunu aslında tesis etmekte bizim işlerimizden biri...
UZLAŞMACI OLMALIYIZ
Kritik bir döneme giriyoruz. Nisan ayında yapılması düşünülen bu referandumun hem öncesi hem sonrası dikkat edilmesi gerekiyor. Sosyal medyada çıkmış birileri ellerinde silahlar... 15 Temmuz'a döndürürüz diyorlar. Garip garip paylaşımlar. Bunlar tehlikeli işler...Çok dikkatli olmak lazım. Ben sevmiyorum gerilimi. Gerilimden ziyade uzlaşmacı olmalıyız ama olmazlarımız var. Kırmızı çizgilerimiz var. Biz herkese saygılı davranıyoruz herkesten de bu saygıyı bekliyoruz.
SAMİMİ OLDUKLARINA İNANMIYORUM
Genel başkan yardımcımızın^da güzel bir açıklaması vardı 'Madem bu kadar zaman vardı çok daha fazla katılımcı çok daha fazla birlikte yapılacak birşey çıkabilirdi'. Ama niyet zaten o değildi. Ben orada samimi olduklarına hiç inanmıyorum. Onlar bu anayasaya ihtiyaç olduğunu 32 sayfayla anlatmaya çalışıyorlar. Anaysa değişikliliğin de bir maddeyi 100 yıl tartışan ülkeler var. Bunlar ne kadar ciddi ne kadar tartışılması gereken konular. Böylesi ciddi bir konuyu 'sen geç, sen sus' olmaz. O onu ısırıyor o ona vuruyor. Ne geleceğin Türkiye'sine ne de bu günün Türkiye'sine yakışıyor.
BİZ KONUŞMAZSAK TOPÇU POPÇU KONUŞUYOR
Geçen gün bana diyoarlarki başkanım siz belediye başknısınız bu konulara çok girmeyin... Ya topçu giriyo popçu giriyor belediye başknaı konuya nasıl girmesin. Biz siyasiyiz, biz kenti yönetiyoruz. Sorumluluk alıyoruz biz imza atıyoruz. Ben konuşmazsam işte topçu popçu konuşuyor. Kutuplaşma oluyor. İşte gidiyor futbolcunun biri bir yerden 'devlet millet' diyor dediğindeki yaşanan şeyi görmüyor musunuz. Biri 'evet' diyor biri 'hayır' diyor yani tamam sen bunu toplumu etkileyeceğiz diye yapıyorsun ama herkes kendi işini yapsa...
İLK DEFA KAYBEDECEK ENDİŞESİ VAR
Sonuç ne olursa olsun hayırlısı olsun. Recep Tayyip Erdoğan girdiği tüm seçimleri kazandı. Bu seçimde Cumhurbaşkanının dizayn ettiği bir sistem oylanacak. İlk defa kaybedecek endişesi var. İlk defa kaybedecek algısı var. Parti içinde yaratacağı psikolojik etki...Böyle bir strese vatandaşı sokmamak lazım. Söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan kaybetmiyor, yine cumhurbaşkanlığına devam edecek. Sonra cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Vatandaş karar verecek. Vatandaşlardaki bu algı çok kötü bir algı. Kaybettiğinde sadece şuan onda olmayan yetkileri almamış olacak."