CHP Genel Başkan Yardımcısı Altıok, "Ülkücü yemini" olarak bilinen ifadelerin değiştirilmesiyle oluşturulan ve özel harekat polislerinin okumasıyla sıklıkla gündeme gelen yeminle ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdiği soru önergesinde, toplumun huzur ve güvenliğini sağlamakla görevli devlet memurlarının, laiklik ilkesini hiçe sayan bu yeminlerinin bütün toplumu rahatsız ettiğini ve Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti.
Altıok, Bakan Soylu tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle verdiği önergede şu ifadelere yer verdi:
"Basında yer alan bilgilere göre, Yozgat’taki polis okulunda çekilen görüntülerde, kadın polislere "intikam yemini" okutulmuştur. Yine aynı haberlere göre "Ülkücü yemini" olarak bilinen ifadelerin değiştirilmesiyle oluşturulan ve özel harekat polislerinin okumasıyla sıklıkla gündeme gelen "yemin" kadın polislere tekrar ettirilmiştir.
Bir hukuk devletinde böyle yeminleri etmek, hukuku korumakla yükümlü devlet memurlarını intikam hisleri ile doldurmaktadır. Bahsi geçen bu yemini eden herkes, hukuku uygulamak yerine ettiği yemine göre hareket meşruiyeti kazanır.
Toplumun huzur ve güvenliğini sağlamakla görevli devlet memurlarının, Laiklik ilkesini hiçe sayan bu yeminleri, her düşünceden ve inançtan insanımızı tedirgin etmektedir.
Konuyla ilgili önemli bir örnek Ankara’da yaşanmıştır. 19 Aralık 2016 tarihinde Rus Büyükelçi Karlov, Ankara’da “cihad yemini” eden 1994 doğumlu polis memuru Mert Altıntaş tarafından öldürülmüştür. Mert Altıntaş’ın ablası olay sonrasında “polis okulu onu değiştirdi” diyerek bir devlet memurunun bir büyükelçiyi öldürme noktasına gelebileceğine işaret etmişti.
Geçtiğimiz günlerde de Gezi Direnişi esnasında bir polis ve esnaf tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın faili olan polis, sadece 9 ay ceza almış ve bu da vicdanları ağır şekilde yaralamıştır. Ali İsmail Korkmaz’ı öldüren polisin motivasyonu bu noktada, bahsi geçen yemin sonrası ortaya çıkmaktadır.
İnsan Hakları ile ilgili raporlara bakıldığı zaman 2007-2015 Arasında 183 kişinin polis kurşunu ile yaşamını yitirdiği bilgisi, hükümet yetkililerin yasaları ve hukuku uygulamakla görevli memurlar konusunda çok daha hassas davranması gereğini açıkça ortaya koymaktadır.
Bu bilgiler doğrultusunda;
1 - 657 Sayılı Devlet Mamurları Kanunu’nun 6. Maddesi ile Polis Akademisi Başkanlığı ve Bağlı Birimler Tören Yönergesinin 13. Maddesi’nde belirtilmiş olan “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk ilke ve inkılâpları ve Demokratik, Laik bir hukuk devleti ” üzerine yemin etmesi gereken polis memurları hangi gerekçelerle bahsi geçen hukuk dışı yemini etmiştir'
2 – Bahsi geçen yemin töreni tarafınızdan onaylanmakta mıdı? Eğer bilginiz dışında ise ve onaylamıyorsanız sorumlular hakkında hangi idari soruşturmalar açılacaktır'
3 – Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanları dahi yemin etmeden görevlerine başlayamazken bahsi geçen polis memurları yasalara uygun yemin etmemelerine rağmen nasıl görevlerine başlatılmışlardı? Bunların sorumluları kimlerdir'
4 – Anayasa’nın neresinde Laik demokratik hukuk devleti çerçevesi dışında bir devlet görevlisinin yemini bulunmaktadır'
5 – Bahsi geçen yemin töreninde siyasi temsilciler katılmış mıdı? Varsa bunlar kimlerdir'
6 – Emniyet Mensupları; İnsan Hakları, polis etiği, Anayasa ve Hukuk konularında oryantasyona tabi tutulmakta mıdı? Böyle eğitimler varsa hangi aralıklarla, kimler tarafından ve ne şekillerde gerçekleştirilmektedi? Yapılmıyorsa gerekçeleri nelerdir'
7 – 2002 ila 2017 Nisan tarihleri arasında polis okullarından mezun olanların sayısı kaçtı? Bahsi geçen tarihlerde yapılan mezuniyet törenlerinde yasa dışı yemin ettirilmiş midi? Varsa bunların tarihleri ve yerleri nelerdi?
8 – 2002 ila 2017 Nisan tarihleri arasında polis müdahalesi sonucunda AİHM ve Türk Mahkemelerine kaç başvuruda bulunulmuştu? Bunların kaçı sonuçlanmıştı? Bunlarla ilgili yapılan işlemler ve sonuçları nedi? Türkiye’nin ödediği tazminat miktarı ne kadardır'
9 – OECD ve AB Ülkelerinde polis olma koşulları nelerdi? İlgili ülkelerde hangi iç eğitimler verilmektedir'"