1’i polis 5’i tutuklu 8 kişi hakkında kasten adam öldürmek ve bu suçu kolaylaştırmaktan 10-15 yıl hapis ile müebbet hapis arasında ceza istemiyle Eskişehir’de açılan dava, kamu güvenliği gerekçesiyle Kayseri’ye nakledilmişti. Geçen celse beklenen karar, davanın tutuklu 1 numaralı sanığı Mevlüt Saldoğan böbrek ameliyatı mazeretiyle gelmeyince ertelenmişti.
Ankara 2 No’lu L tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nden önceki gün mahkemeye ulaşan yazıda sanığın Ankara Numune Hastanesi’nde tedavi gördüğü ve bugünkü duruşmaya SEGBİS ile katılabileceği bildirildi. Polis Saldoğan’ın SEGBİS ile katılıp son savunmasını yapacağı duruşmada karar bekleniyor. Savcı 5. celsede verdiği mütalaasında sanıklar, polis Mevlüt Saldoğan hakkında “kasten adam öldürme” suçlamasıyla müebbet hapis, polis Yalçın Akbulut hakkında “kasten yaralama suretiyle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 12-16 yıl hapis, fırıncı İsmail Koyuncu ve Ramazan Koyuncu ile Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar hakkında ise 8-12 yıl hapis cezası talep etmişti. Savcı sanık polisler Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin için ise beraat talebinde bulundu.
1 NUMARALI SANIK BÜYÜK EKRANDA Duruşma hareketli başladı. İçeride ve dışarıda yoğun güvenlik önlemlerinin vardı. Duruşma salonunda resmi ve sivil polislerin seyirci sıralarında yoğun şekilde oturmasına avukatlardan itiraz geldi. Bazı izleyiciler Ali İsmail Korkmaz tişörtleriyle duruşmaya geldi. Korkmaz ailesinin yanı sıra Taksim Dayanışması’ndan Mücella Yapıcı ve Can Atalay, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, CHP’li vekiller Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, HDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve Erol Dora katıldı.
Mahkeme heyeti yerini aldıktan sonra arkalarındaki büyük ekrana sanık Mevlüt Saldoğan Ankara Numune Hastanesi’nden görüntülü olarak katıldı. Mahkeme Başkanı savcıya mütalaasında bir değişiklik olup olmadığını sordu. Savcı mütalaasını tekrar etti, polis Yalçın Akbulut'un tutuklanması talep etti. Ardından sanıklara son sözleri soruldu.
BAŞKAN SANIK POLİSE GEÇMİŞ OLSUN DEYİNCE! Sanık İsmail Koyuncu suçsuz olduğunu öne sürüp beraatını ve tahliyesini talep etti. Sanık Ebubekir Harlar “Ben kimseyi dövmedim, polis yakala dediği için yakaladım, siz de cezaevinde yatmamı istiyorsanız savcı gibi yatarım. Benim için adaletli davranmanızı, beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ekrandan mahkeme salonuna bağlanan Mevlüt Saldoğan’a son sözü soruldu. Mahkeme Başkanı geçmiş olsun dedi, bu sözlere salondan tepki geldi. Sanık Saldoğan aileye başsağlığı dileyerek başladığı son sözlerine şöyle devam etti:
“Benim dövdüğüm kişinin Ali İsmail olduğu hala ispat edilememiştir. Sözde tanık Semih Berkay’ın ekşi sözlükte yaptığı teşkilatıma yaptığı kin ve nefret yorumuna dayanılarak dövdüğüm şahsın Ali İsmail olduğu algısı yaratılmıştır. Sanığın lehine ve aleyhine delilleri toplamadı savcı. Tanıklardan beni gördüğünü iddia edenlerin baktığı pencere bir kişinin kafasını sığacağı büyüklüktedir, önünde tente vardır. Ali İsmail’in ilk muayenesini yapan doktora ilaç aldığını söylememiştir. Benim bulunduğum görüntüde darp edilen Ali İsmail değil. Ali İsmail 18 saat sonra beyin kanaması geçirmiştir. Devletin güvenlik güçlerine saldırmak, halkın malına zarar vermek, gasp etmek hangi demokraside ve yasada vardı? Gösteri kanununda güneş doğduktan, batmadan bir saat önce sonlanması gerekir der. Olayımız gece yarısı meydana gelmiştir, bu demokratik bir hak kullanımı değildir. Gerçek fail aranıyorsa, Gürkan bey günah keçisi istemiyoruz demişti, katılıyorum, gerçek katil sanık sandalyesinde değil, o gençleri bu suçlara sürükleyenler arasında arayın. Katili benim teşkilatımda, sanık sandalyesinde değil, Gezi parkını organize edenler arasında arayın.”
SALDOĞAN’IN SÖZLERİ SALONU KARIŞTIRDI Saldoğan’ın bu sözleri salonda “siyasi konuşma yapıyor, avukat olmuş” sözleriyle büyük tepki çekti. Konuşması sıkça kesilen sanık Saldoğan’ın son sözünü kısa söylemesi istendi. Müdahil avukatlarından Ayhan Erdoğan, “Onun katil olduğunu biliyoruz” diyerek salonu yatıştırmaya çalıştı. Saldoğan bu kez, “Ben yıllarca namusumla, şerefimle bu ülkeye hizmet ettim, ben kimseyi yaralama, öldürme kastıyla hareket etmedim. Bir polis memuruna, mesleğe alınırken yaptırılan yeminine sadık kalarak amirlerimin verdiği emirleri bedenen kullandım. Cezaevinde sağlığımı kaybettim.” dedi.
SAAT 11.00’DE KARAR AÇIKLANACAK Sanık Muhammet Vatansever, “Suçsuzum ve suçsuz yere ceza almamı isteyenler rahatlayacaksa bir şey diyemem, vicdanınıza sığınıyorum, tahliyemi ve beraatımı istiyorum” dedi. Ramazan Koyuncu, “Siz büyüklerimden beraatımı istiyorum. Suçsuz yere yatıyorum. Adaletinize sığınıyorum” derken, Yalçın Akbulut “Mütalaayı kesinlikle kabul etmiyorum, vurduğuma dair en ufak bir görüntü varsa kabul ediyorum, bana verilen talimat gereği şahsı oradan uzaklaştırmaktı, beraatımı talep ediyorum, adaletinize sığınıyorum” diye konuştu. Sanık Şaban Gökpunar ile Hüseyin Engin de beraatlarını istediler. Mahkeme Başkanı saat 11.00’e kadar ara verdiklerini belirterek, kararı açıklayacaklarını söyledi.
Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü karar duruşması öncesinde 4 ayrı güvenlik noktası oluşturulan Adliye Sarayı çevresindeki yollar trafiğe kapatıldı. Yaya geçişleri kontrollü olarak yapıldı. Bariyerlerle kapatılan Adliye Sarayı çevresinde yaklaşık 2 bin 500 polis önlem aldı. Kayseri'ye başta Ankara olmak üzere bazı illerden takviye polis ekipleri gönderildi.
Duruşmayı izlemek için diğer ellerden çok sayıda kişi de Kayseri'ye geldi. Bunlardan İstasyon Caddesi'nden yürüyerek geçen grup, 'Ali İsmail Korkmaz, Kayseri unutmaz' yazılı pankart taşıdı.
Hatay’da oturan Korkmaz ailesi Kayseri’deki duruşmaya minibüsle geldi. Minibüsün ön camında 'K. Atatürk' imzası ve Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğrafları dikkati çekti. Minibüsü kullanan Ali İsmail'in amcası Suphi Korkmaz, "Ali İsmail yüreğimizde, içimizde yaşıyor. Fotoğraflarını da aracımızın en önünde taşıyoruz" dedi
Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap Korkmaz, yüreği el vermediği için oğlunun dayak görüntülerini şimdiye kadar sadece 1 kez izleyebildiğini anlatırken, aile olarak rahat olmadıklarını söyledi.
Gözyaşlarının artık kuruduğunu belirten anne Emel Korkmaz ise şunları söyledi:
"Ali’den sonra hayatımız, her şeyimiz değişti. Biz hayattayız ama Ali’yle birlikte biz de ölüyüz yani. Mahkemenin vereceği karar, bize sadece 'Katiller cezalarını aldı' dedirtecek, yoksa bizim hayatımızda bir şey değişmeyecek. İlk günden itibaren her şey ortada olmasına rağmen bu dava bugüne kadar sürdürüldü. Yani bu 2 duruşmada, 2 celsede bitebilirdi."
Ağabey avukat Gürkan Korkmaz, bugün özgürlükçü, aydınlıkçı düşünen, kendini ifade etmek isteyen herkesin davasının görüleceğini, sanık polis Mevlüt Saldoğan'a ömür boyu hapis diğer sanıklara kasten yaralamanın ölümle sonuçlanmasından dolayı 8-12 yıl arası ve 8-16 yıl arası ceza verilmesini beklediklerini söyledi.
(HÜRRİYET)